İrfan Sarı

İrfan Sarı

Siz hala Kürt müsünüz?

Siz hala Kürt müsünüz?

Saatler 24 öncesi, sessiz ve karanlık geceye doğru yol alırken bir helikopter trafiği bir helikopter trafiği sormayın gitsin. Saat 00.50 devam, saat 02.00 hala devam ediyor. Vurup kafayı yatsan dışarıda insanlar ölüyor kaygısı beter bir hüzün salıyor. Sonra ağırlaşan bitap bedene çalkapı bir uyku dadanıyor, kuş uykusu hesabı…

 

Daha İslam aleminin kutsal ve mübarek ayı Ramazan mükafatı bayramla yeni buluşmuş.

 

Uzak bir şehirde denizin tam kıyısında, Ayvalık"ta Kürtlerin evleri, işyerleri talan ediliyor. Camları kırılıyor çocukları linç edilmek isteniyor, ekmek almaya dahi çıkamıyorlar.

 

Küfürler bu kadar peşi sıra hiç dizilmemiş.

 

Sanki topyekûn önceden sözleşilmiş gibi, düzenli ordular hesabı yek ağız küfür…

 

Sonra slogan: kahrolsun PKK!

 

İnsanın aklına hemen PKK bırakıp Zagros"u, Zap"ı Balıkesir"e yerleşti mi? sorusu geliyor.

 

Bu nasıl bir zihniyettir, evlerinden barklarından edilip, zorla göçe tabi tutulan insanların uzak şehirleri mesken tutuşu ve kilometrelerce ötelerde yaşamak için çabalamaları birilerinin işine gelmemiş olacak ki tutup üzerlerine saldırılmış sırf Kürt oldukları için.

 

Bunu meşrulaştırmak içinde “kahrolsun PKK” diyerek vatan bekçisi kesilmiş.

 

Sormak lazım, Balıkesir de PKK ne gezer. Eğer kastiniz Kürtler ise o halde çıkıp orda-burda “Kürtlere evet, PKK ye hayır,” demeyin. Biz PKK derken; Kürt"leri kastediyoruz deyin.

 

Kürt çocukları doktor olsun, öğretmen olsun, köylü olsun, amele olsun fark etmez, hepsi PKK"li deyin gitsin.

 

Aslında dilinizin altındaki baklayı siz çoktan çıkardınız da birileri hala anlamıyor onlara ne demeli…

 

Ne demeli bilmiyorum. Orda kendi ırkından çocuklar dövülürken sövülürken dahi önüne gelen üç lokmaya tamah edenler ve hala Fetullah hocanın kardeşliğinden dem tutanlar mesela…

 

Bu nasıl bir uyumadır Allahım!

 

Aslında bakıldığında net bir fotoğraf görmek mümkündür.

 

Burada çekilen fotoğraftan şu çıkıyor ortaya. Daha öncede Trabzon, İzmir, aydın gibi yerlerde provaları yapılan bu linç provokasyonlarında esasen şu aranıyordu. Acaba hala Kürtler eskisi gibi uyuyorlar mı? Yoksa uyanıklar mı?

 

Eğer vurup başına ekmeğini elinden alıyorsan sen bizim Kürtsün, yok eğer ekmeğini vermiyorsa sen Kürtsün ve senin katlin vaciptir.

En nihayetinde bunun örneğini de gördük, dediler ki “her öldürülen asker için bir DTP"li öldürün”

 

Bu anlayışın egemenliği kayıtsız şartsız her yerde var…

 

TBMM meclisine halkın oylarıyla gelmiş Kürt milletvekillerine bile tahammül edilmiyor.

 

Birileri ellerini sıkmaz,  diğerleri resepsiyona katılmaz… Bunun adı da “Kürtlere evet, PKK ye hayır.” olacak.

 

Artık Kürtlere karşı samimi olma zamanı gelmiştir.

 

Kürtler kendilerini ifade edebilecek yeterliliktedirler birileri onlar adına meclise gidemez kadar yeterlidirler.

 

Eğer Kürtleri kandırmaca sözlerle, dövmek-öldürmek gibi bir şekilde elde tutmayı deneyecekseniz size denilecek bir tek söz vardır…

 

“Geçti Bor'un pazarı,”

 

Yok, eğer samimi iseniz, bu ülkenin asli dinamikleri Kürtleri de silahların, şiddetin ve kinin çemberinden uzak tutunuz. Çocukların kavgaların da dahi bayrak açıp provoke etmek sadece bu ülkenin gelişmesini engeller, öte bir şey yok…

 

Ölen her kim olursa olsun yüreğinizden hissedin ki ülkeye barış hakim olsun.

 

Aksi davranış ve Kürtleri kimlikleriyle sorgular hesabı “siz hala kürtmüsünüz?” diyerek asimilasyona tabi tutarsanız maalesef ki güzel günleri görmek arzusu, arzudan ibaret kalacaktır.

 

Ancak bu ülkede yaşayan bütün halklar barış içinde yaşamayı çok hak ediyor. Bırakın takındığınız tavrı ki çocuklarımız gün görsün.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
138 Yorum
İrfan Sarı Arşivi