Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Seçim Sistemi Adil Değil

Seçim Sistemi Adil Değil

Türkiye Cumhuriyeti ANAYASA'sının 69’uncu maddesi hukuken objektif olarak değerlendirildiğinde; seçim yasalarının, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak bir şekilde düzenlenmesini öngördüğünü bir hukukcu olarak düşünebilirsiniz veya kabullenmek mecburiyetinde kalabilirsiniz.

Realitede ise durum anayasada yazıldığı gibi değildir. Bilakis seçim sisteminin hemen hemen tüm unsurlarında ciddi sorunlar mevcuttur. Çünkü Türkiye’deki seçim yasalarını ve bu yasaların uygulanışını analiz ettiğimizde, Cumhuriyetin kurulduğu 29 Ekim 1923’den bu güne kadar hiçbir seçim sitemi ülkede temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerinde dengeyi sağlayamadı. Dolayısıyla,
seçim kanunlarında toplu bir değerlendirme ve değişiklik yapılması gerekmektedir.

Örneğin Türkiye'de 3 Kasım 2002 'de yapılan erken genel seçimlerde AKP seçmenin yüzde 34 oranında oyunu alarak Meclis'teki sandalyelerin yüzde 66'sına sahip oldu. Yani tek başına iktidara geldi. Fakat baraj sistemindeki fırsat eşitsizliğinden dolayı secmenin yaklaşık yüzde 46'lık bölümünün iradesi ise meclise yansımadı. Böyle bir seçim sistemi dünyada eşi olmayan bir sistem. Bu yanlıştan dolayı DEHAP, MHP ve benzeri Partiler parlementoya giremediler.

Bunun yanında 1999 milletvekili genel seçimlerinde ortaya çıkan geçersiz oy sayısı 1.471.574 (yaklaşık yüzde 4,5), 2002 seçimlerinde ise 1.270.424 (yüzde yaklaşık 3,8) olarak gerçekleşmiştir. Bu bahsini ettiğim geçersiz oy oranlarının Türkiye seçimlerinde bu kadar yüksek olmasının oy pusulasının düzenlenmesi ve oy kullanma yöntemindeki sorunlarlada ilişkili olduğu açıktır.

Mevcut  baraj sistemindeki yanlışlara gelince,
Bunları saymakla bitmez. Ama ben yide bir aktüel örnek vereyim. Türkiye'deki seçim barajının yüksekliği nedeniyle DEHAP'ın AHİM'e yaptığı başvurunun sonucu bugün (30.01.2007) belli olacak. Yani Türkiye bu davada mahkum olacak. Çünkü Türkiye’de uygulanan %10’luk seçim barajının "çoğulcu demokrasi açısından temsil ve meşruiyet sorunu yarattığı" hemen hemen bütün hukukçular tarafından kabul edilen ve bilinen bir gerçek.

AIHM hakimleri, bu adil olamayan %10’luk seçim barajı yüzünden Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki seçmenlerin siyasi tercihlerinin meclise yansıtılmadığını kararını da açıkça belirtecek. Ve bunun yanında Türkiye’deki bu durumun demokrasi ve çoğulcu parlamenter sistem açısından sorun teşkil ettiğini ister istemez vurğulayaçak.

Dolayısıyla benim de bu sütunda Seçim sistemi için önerilerim“ başlığı altında 11 Eylül 2006 tarihinde belirtiğim gibi, AIHM, verec
eği kararında Türkiye’de temsilde adalet ve yönetimde istikrarın doğru uygulanabilmesi için öncelikle halkın tercihinin TBMM’ye adil yansıyabilmesinin gerektiğini vurgulayacak. Bilakis kararında seçim bölgesini direkt yani birinci oylarla kazanmış partilerin adaylarının Türkiye genelinde yüzde on barajını bağlı bulundukları partile aşmasalar bile, en az üç direk bölge seçimini kazandıkları için, bu durumda olan partilerin Türkiye genelinde almış olduklar oylar, partilerin illerde almiş oldukları oylara orantılı olarak TBMM´ye yansımalıdır diyecek.

Dolayısıyla Türkiye’de 3 Kasım 2002 tarihinde düzenlenen genel seçimlerde DEHAP’ın Şırnak milletvekili adayları olan Resul Sadak ve Mehmet Yumak’ın partilerinin kentte yüzde 45,95 oranında oy almasına rağmen kendilerinin milletvekilli seçilememelerini, yanlış bulacak ve ister istemez meseliy hukusal olarak eleştirecek.

Demokratik ülkelerde uygulanan seçim sistemleri

Demokratik ülkelerde uygulanan seçim sistemleri iki ana grupta sınıflandırılmaktadır. Bunlardan birincisi 'Nispi Temsil’, diğeri de 'Çoğunluk’ sistemidir.

Eğer bir parti seçimlerde yüzde beşin üzerinde oy almışsa (yüzde beşlik seçim barajı) veya en az üç seçim bölgesini direkt oylarla kazanmışsa, parlamentoda temsil hakkına sahip olmalıdır. Yani TBMM´de grup kurabilmelidir.

Seçmenler tercih oyları kullanarak, listelerde istedikleri adayın milletvekili olmasını daha rahat sağlayabilirler. Seçim yasasında ve Tüzükte yapılacak düzeltmeler, Avrupa Birliğine girmek isteyen Türkiye için çok önemlidir. Ç
ünkü, Türkiye´nin çoğulcu bir demokrasiye ihtiyacı var.

Ve bunun yanında Türkiye’ye AİHM sonuç olarak diyecekki;

Senin
"Mevcut seçim sistemin temsilde adalet ilkesini yansıtmamaktadır. Mevcut tabloya bakıldığında seçmen iradesinin büyük bölümü TBMM'ye yansımıyor. Bu senin ülkende temsilde adalet ilkesinin olmadığının göstergesi. Ülkende temsilde adaletin sağlanması gerekir. Bu vesileylede dağdakiler ovada siyaset yapabilir. Ayrıca, ulusal barajın yüzde ondan (%10) yüzde beşe (%5) indirilmesi durumunda büyük partilerin tek başına hükümet kurmasına imkan vardır. Bu amaçla istersen seçim çevrelerinin daraltabilirsin.  Eğer AB´ye üye olmak istiyorsan bundan böyle seçim barajını yüzde 5’e  düşürmen zaruridir."

Fazit
Daha doğru bir sistem için, öncelikle sağlam bir meclis oluşturulmalı. Milletvekili sayısı düşürülmeli. İnsanlar seçim hakkında bilinçlendirilmeli. Milletvekilini partilerin belirlediği ilk sıradaki aday değil, halk belirleyebilmeli. Yani doğrudan istediği kişiyi seçebilmeli. Baraj yüzde beşe düşürülmeli. Ayrıca siyasi parti yasası da değistirilerek seçimlerin daha dürüst ve güvenli bir şekilde yapılması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
13 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi