İrfan Sarı

İrfan Sarı

Savaş dilinde Kobanê

Savaş dilinde Kobanê

Kürdistan topraklarını ihaleye çıkaran güçlerin bu alışverişten ebediyen faydalanma hevesleri Kobanî’de açığa çıktı.

Yememiş içmemiş bu kana doymuş topraklarda yüzyıllarca yarattıkları sömürünün son halini düşünmüşler.

Ne kadar ruhsuz, çakal, hasta, düşkün, sadist, ezik kişilik varsa hepsini bulup buluşturmuş ve topluca Kürt katliamı yapmak üzere kargolamışlar Kürdistan’a.

Sömürünün kudurma aşaması bir direnişle karşı karşıya kalmış ama şimdilerde.

Yediden yetmiş yediye herkes kendi topraklarının canlı kalkanı, savaşçısı, savunucusu, diplomatı…

O, et tırnak global güçler kendi geleceklerini başka halkların ve başka toprakların üzerinde operasyon tasarlayarak yaratmak derdindeyken, Kürt halkının onurlu evlatları da meşru olan savunma hakkını kullanıyor.

Kiralık katillerin Kürt kentleri üzerine saldırılıyor olması bu günün işi değil, alışık bir durumun bir kez daha yöntem olarak seçilmesidir sadece.

Bu mecrada uluslar arası güçlerin kendilerini hoş göstermelerini beklemek ya da dost gibi davranmalarını ummak ne kadar doğru bilemiyorum.

Kendi elleriyle yarattıkları bu düşman sürüsünü tekrar püskürtün demek ya da dağıtın demek anlamsız.

Hesap saati yaklaşmış.

Dünya gözlerimizin içine bakıp bizi kandıracağına biz kendi insanımızın gözüne bakıp birlik olmamız gerektiğini ve artık bunun kaçınılmaz bir gerçek olduğunu ilan etmemiz gerekiyor.

Bu çok ittifaklı savaş Kobanê şahsında tüm Kürtlere yönelik yenidünya sömürü metodu olarak okunduğuna göre kaçınılmaz olan Kürt dayanışması gerçeği önümüzde duruyor demektir.

Amansız bir hastalığa tutulmuş gibi durmak ve ecelini beklemek hiçbir kürde yakışmıyor. Her Kürt birey vazgeçilmez olan mücadele ruhuna erişmelidir.

Savaşı kazanmakta var kaybetmekte.

Önemli olan burada cesurca ve samimi bir şekilde bir araya gelip Kürtlerin ve Kürdistan’ın geleceğini teminat altına almaktır. Bunun için en akıllı argüman Kürtler arası birlikteliği sağlamak gibi görünüyor açıkçası. Artık kısır çekişmelerden, kavgalardan, egodan vazgeçme zamanıdır diye düşünüyorum.

Taktiksel programlar arasında, Kürtleri yerinden sür ve sahip çık şeklindeki eski oyunları görüp karşı çıkışı bilmek gerekiyor.

Ayrıca “Zulme karşı sessiz kalmak saf tutmaktır”

Böylesi önemli bir süreçte, insanlığın geleceği için vicdan kurumları ve vicdan sahiplerinin sessiz kalmamsı tamamen gereklidir.

Şunu iyi bilmeliyiz ki; böylesi savaş taktikleri sadece sömürü düzeninin kendi iktidarları için yaratmış oldukları taktiklerdir. Halklara dair gerçek anlamda onurlu bir yaşam sunumu yoktur arkasında.

Çünkü kendi iktidarları bitince, sömürdükleri halklardan vazgeçip mutluluk vaat ettikleri halkında kanını emmekten kaçınmazlar.

Şu an Kobanê’ye odaklanmış bu katil sürüsünün hizmet ettiği akıl, söz konusu güçler iktidarlarının geleceğini yaratmaya çalışıyor.

Açık bir şekilde ölüm tarlasına sürülen o katiller ise en kolay vaatler peşindeler.

En nihayetin de getirildikleri bu topraklara gömülecekleri de gerçeğin ta kendisidir. Keza haydutların sonu hep böyle olmuştur.

Zaten onların efendilerinin de sonu çok parlak görünmüyor. Çatırdamaları duyuluyor. Kurdukları tuzakların onlar için harekete geçmeyeceğini kimse vaat edemez. Eli kulağın da deyip kapatalım mevzuyu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Sarı Arşivi