İbrahim Genç

İbrahim Genç

Okullarda Kürtçeyi Seçmenin Gerekliliği

Okullarda Kürtçeyi Seçmenin Gerekliliği

Mili Eğitim Bakanlığına bağlı ortaokulların 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında Kürtçe, seçmeli statüsünde yer almaktadır. Kurmancca ve Zazaca lehçelerini içeren seçmeli Kürtçe dersleri Eylül 2012’den bu yana MEB sisteminde yer alıyor. Tabii bu süre zarfında okullarda fiili olarak Kürtçe derslerin engellendiği, Kürtçenin öğrencilerden saklanıldığı ve öğrencilerin keyfi olarak Kürtçenin dışındaki derslere yönlendirildiği şeklindeki şikayetler hiç eksik olmadı. Burada okul idarecileri “Kürtçe öğretmeni yok” ve “Okulda derslik yok” gibi bahanelerle bu dersi seçtirmemişlerdir. Ki buna paralel olarak da MEB, Kürtçe öğretmenleri birçok açıdan mağdur etmiş ve Kürtçe öğretmenlerinin açlık eylemi gibi radikal eylemlerle oluşturduğu kamuoyundan dolayı son atamayla toplam 28 Kürtçe öğretmen ataması yapmıştır.

Seçmeli Kürtçe, anadilde eğitime alternatif değildir

Bugün itibariyle Kürtler; Kürtçe anadilde eğitim, Kürtçenin yasal güvenceye kavuşturulması ve Kürtçenin Kürt coğrafyasında resmi dil olmasını talep ediyor. Bununla birlikte seçmeli Kürtçe derslerine yönelik Kürtlerde, ilkesel açıdan olmasa da stratejik olarak (Kürtçenin kamusal alanda yayılması için) okullardaki Kürtçe derslerinin Kürtler lehine kullanılabileceği gibi bir eğilim oluşuyor. Dolayısıyla ben de başından beri seçmeli Kürtçe dersleriyle okullarda yoğun bir talep yaratıp sistemin kilitlenebileceğini ve “de facto” bir anadili talebinin yaratılabileceğini dile getiriyorum. Ne var ki bugün tam olmasa da Kürt siyasal hareketi de seçmeli Kürtçe derslerine yönelik bakışını yumuşattı. Bir de herkes şunu çok net anlamalı: Kürtçe seçmeli dersler, asla ve asla Kürtçe anadilde eğitimin bir alternatifi değildir.

Dolayısıyla 2015-2016 eğitim öğretim yılında Kürt halkının Kürtçeyi ne kadar sahipleneceği merak ediliyor. Kamuda Kürtçeye ilginin ölçüsü; Kürtçe dersini kaç öğrencinin kaçıncı tercih olarak seçtiğini gösteren resmi belgelerdir. Dolayısıyla Kürtçe dersini sadece seçmek yetmiyor. Bu tercihin ilk üçte yer alması, e-okul sistemine işlenmesi gerekiyor. Yani işgüzer ya da faşist okul idarecilerine karşı da uyanık olmak gerekiyor ve bir görev ihlali tespit edildiğinde şikayet edilmeleri bilinçli bir yurttaşlık tavrı olur.

Son gün 20 Şubat

Söz konusu seçmeli Kürtçe dersler normalde okullar tatil olmadan bir hafta önce seçilirken 2015-2016 eğitim öğretim dönemi için bu derslerin seçiminin ikinci dönemin başında yapılacağını öğreniyoruz. Resmi yazı daha birkaç gün önce okullara yetişti ve bu işlemlerin 20 Şubat’a kadar bitirilmesi isteniyor. Bu acele niye? Resmi yazıda belirtilen bir bilinçlilik ve titizlilikte kısa sürede bu işlerin halledilmesi bölgeden bölgeye zorluk gösteriyor ve değişiyor. En az 10 öğrencinin seçmesiyle verilecek Kürtçe derslerin 20 Şubat’a kadar seçilmesi gerekiyor.

MEB tarafından okullara gönderilen resmi yazıda; seçmeli ders taleplerinin şimdiden belirlenmesiyle, 2015-2016 ders materyallerinin hazırlanması ve norm kadrolara atanacak öğretmenlerin tespit edilmesinin amaçlandığı belirtiliyor. Dolayısıyla Kürtçe derslerin rağbet görmesi hem çok sayıda Kürtçe öğretmenlerinin atanmasını sağlayacak hem de Kürtçe kitapların okullarla tanışmasına neden olacaktır. Aynı şekilde resmi yazı, okul idaresi tarafından seçmeli derslerin tanıtımının yapılmasını ve velilerin bilgilendirilmesini istiyor.

Özellikle Kürtçe derslerin önünü kesmek için kullanılan “Öğretmen yok” bahanesine karşı da MEB, “İlgili alanda öğretmen yokluğu gerekçesiyle okul yönetimlerince öğrenciler ve veliler belli derslere yönlendirilmeyecektir.” diyor. Söz konusu maddede geçen “belli dersler” ifadesi, okul idaresinin öğrencilere sormadan onların yerine rastgele seçtikleri Kur’an ve Siyeri Nebi dersleri kastediyor olabilir mi?

Beyni viran edilen Kürt çocukları

Sonuç olarak bugün Kürt coğrafyasında kapitalist tüketici kişiliklerle birlikte müthiş bir asimilasyon devam ediyor. Devlet, topla tüfekle yapamadığını bugün anadilde eğitimi geciktirip değersizleştirerek daha çağdaş yöntemlerle asimilasyonu sürdürüyor. Kürtçe anadilde eğitim özellikle bazı bölgelerde aciliyet arz ediyor. Eğer anadilde eğitim yakın zamanda ufukta görünmüyorsa Kürtler de yeni yöntemlerle “de facto” olarak Kürtçeye zemin yaratmak durumundadırlar. Kürt siyasal hareketi, Kürt siyaseti halka ve aydınlara bu yolu açtı; şimdi Kürtlerin yapması gereken şey, siyasetin yarattığı bu iklimi Kürtçenin lehine kullanmaktır. Aksi takdirde “anadilde eğitim istiyorum” denilir ama Kürtçeye az da olsa temas edemeyecek belki binlerce Kürt çocuğun beyni de yüreği de ruhu da viran edilir. Ben bir dilciyim; kaygılarım, endişelerim bu yüzden… İşe soğukkanlılıkla ve pedagojik açıdan bakarım. Bir yurtsever ruhla okullarda Kürtçe bir alan açalım, Kürtçe nefes alsın…

Dünya değişti, ülkeler değişti; insanlar değişti, alışkanlıklar değişti; imkanlar arttı, iletişim yaygınlaştı… Evet, 21 Şubat Dünya Anadili Günü de yaklaşıyor. Artık birkaç kişi toplanıp bir basın açıklaması yapmanın dile bir faydası yok. Eğer şartlar değişmişse, “düşman” yeni bir yönteme başvurmuşsa biz de anadilimiz için yeni mücadele yöntemleri bulacağız. Birçok kişi “öz savunma”yı eline silah almak olarak algılıyor; oysa öyle değil. Böyle zanneden varsa da Kürt siyasal hareketinde “öz savunma” tezinin dili de nasıl içerdiğini bir daha okusun.

Veliler ve öğrenciler, şimdi okulları Kürtçe talebiyle doldurma günüdür. Haydi Kürtler okula!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İbrahim Genç Arşivi