M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Nabucco Projesi ve Kürtler

Nabucco Projesi ve Kürtler

Son aylarda Türkiye çok önemli değişimlere gebe. Bazı Yüksek yargı organları bu değişimin tekerine taş koysa da zorlamalar ile bir şeyler oluyor. Bu değişimi sadece bireysel, toplumsal açıdan yaşamıyoruz. Türkiye"yi yöneten idareciler, hükümet, siyaset, ordu, medya, aydın, bilim adamları açısından da zorda olsa kıpırdamalar oluyor. Bu değişim CHP"nin statükocu tutumuna ve bazı kurumların kafa karışıklığına rağmen Cumhurbaşkanı Gül"ün ümit veren açılımların işareti olarak yorumluyorum.

 

Hazar doğalgazını Avrupa"ya taşıyacak Nabucco* Projesi, 11 ülkenin katıldığı törenle onaylandı.  Nabucco projesinin inşaatı 2011 yılında başlayacak, 2014 yılında bitecek 2 bin Km. si Türkiye toplam 3 bin 300 Km. uzunluğunda olan bir projedir. 4,5 milyar Euroluk yatırım 10-15 bin Türk"ü istihdam edecek ve yılda 30 milyar metreküp gaz taşıyacak. Bu proje Türkiye için yeni bir dönemin başladığının en somut örneğidir. Proje Türkiye için yeni bir yol haritası çizecek.

 

Siyasetin statükocu temsilcisi CHP"nin marjinalleşmek için verdiği bütün uğraşılara rağmen Dünya"da meydana gelen gelişmeler bizi farklı bir kulvara doğru sürüklüyor.

 

Nabucco"dan önce medyada yer bulan, ancak çok da ilgi çekmeyen Kuzey Irak, bir diğer ifadeyle Kürt Petrollerinin boru hattıyla Türkiye üzerinden piyasaya sunulması ABD, Avrupa Topluluğu, Japonya gibi dünyaya yön verenlerin itirazsız onayıyla Türkiye"ye yeni bir görev yüklüyorlar.

 

İç içe giren dünya ekonomisi, enerji üzerine dönen siyaset, son on yılda ortaya çıkan paylaşım ve teknoloji perspektifinde sermayenin teknolojik haberleşme ağı üzerinde dünyayı tek bir Pazar haline getirmesi ve Türkiye"nin bu dairenin orta göbeğinde bulunması, bizim değil ama başkalarının bize rağmen bize biçtiği bir misyon olarak belirginleşiyor.

 

Artık bölünmüş bir dünya değil, ulusal değil ama laik bir küresel dünya ortak kültürel değerlere doğru bir geçişi yaşıyoruz. Yaşamın her alanında bunu yaşamaya başladık. Artık bu gelişmeler sonucu Ergenekon, andıç, darbe ve bunların hamisi CHP"nin son çırpınışlarıdır.

 

Son Nabucco gündemi onların ne kadar geride kaldığını, çaktırmadan ne kadar şaşırdıklarını da açıkça gösteriyor. CHP ne her kadar Ergenekoncuların avukatlığına, darbecilerin savunuculuğuna kendini adasa da değişim ve gelişmelere bu saatten sonra engel olamaz. Hem CHP üst kadrosu belki farkında değil ama sade vatandaşlar bunu görüyor. CHP"ye oy veren, 40 yıllık partililer bile partilerini artık anlamakta güçlük çektiklerini söylüyorlar.

 

TÜRKLERİN KÜRT HAMİLİĞİ

 

Olup biten gelişmeler ve Kürt sorununda gelinen çizgide yeni düşünceler üretilmekte, yeni vizyonlar geliştirilmekte, yeni ufuklar güçlendirilmektedir. Kürtlerin yüz yıllık Türkiye, Irak, İran ve Suriye"de verdikleri mücadele, özgürlük hedefi Kürtleri tamda dünyanın geldiği bu çizgide farklı bir yere doğru sürüklemektedir.

 

Dört parçadaki Kürtler için özgürlük hayali kadar dünyayı sarsan kriz arifesinde, ekonomik gelecek ve globalleşen dünyada pay alma konusu onları da farklı bir yöne doğru itiyor. Kürtler özgürlüğün yanı başında dünya ekonomi pastasından pay alarak mutlu bir yaşamı da istiyorlar.

 

Kuzey Irak örneğinde yaşananları gözlemlemekteyiz. 1990 yılından beri peyder pey elde edilen özgür kimlik ve bayrak yeterli olmamaktadır. Petrolünü Türkiye üzerinden dünya pazarlarına taşıyan Irak Kürtleri özgürlük kadar refah ve mutluluk isteme taleplerinin de kimlik kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Kürtler de değişen dünyaya ayak uyuyorlar. Dört parçadaki Kürtler de bunu görerek, artık eski tarz siyasetten vazgeçiyorlar. Kimlik, dil, özgürlüğün yanında iş, aş, eğitim, adalet, demokrasi, dünya ile bütünleşme, savaş değil barış gibi ilkeleri de haklı olarak ön plana çıkartıyorlar.

 

Tam da bu süreçte ABD"de önemli bir yönetim değişikliği oldu. Bush gitti yerine Obama geldi. Obama"nın önceliği Türkiye ve Mısır üzerinden Müslümanlara ve dünyaya mesaj vermek oldu. Obama verdiği mesaj ile düşman ilan ederek savuşarak Asya ve Ortadoğu ülkelerine demokrasi getirme yerine ortak paydalarda ve ekonomik pencereden bölüşerek yeni bir düzen için strateji çiziyor.

 

Bush"un söylemi olan ve savaşla oluşturmak istediği “Yeni Düzen"i” Obama, farklı bir perspektif ve yöntemle yaklaşarak gerçekleştirmek istiyor. Obama bunu yaparken Türkiye"ye de yeni bir rol biçiyor. O da Kürtlere hamilik rolü. Çünkü Irak"ta ufukta  Şii"lerin hamiliğine İran, Sünnilerin de Arap dünyası üstlenmesi gibi bir süreçten geçiliyor. Tam da burada ABD Ortadoğu"daki çıkarları için Türkiye"ye Kürtlere sahip çıkmasını kapalı kapılar arkasında Erdoğan"a empoze ediyor.

 

Bu arada Kuzey Irak Kürtlerine de aynı mesaj veriliyor ki Barzani"nin en has adamı Hüseyin “Kürtler Türkler ile ittifaka girebilir” diyor. Bu açıklama da Lozan döneminde fırtınalar koparan Kerkük , Musul senaryosunu da yeniden gündeme taşıyor. Açık seçik anlaşılıyor ki bu ABD"nin yeni başkanı Obama"nın projesidir. ABD"nin Asya, Kafkasya ve Ortadoğu dengeleri için Türkiye"ye çok önemli bir rol biçilmiş olacak ki Nabucco projesi belli aktörlerin onayı alınmadan imzaya açılıyor. Bu imza ile Türkiye kritik bir eşikten geçiyor. Son derece ciddi soru işaretleri olan bir proje imza ediliyor.

 

Nabucco Türkiye"yi gerçek bir enerji koridoruna oturtacağına oturtur da, bunun aması var. Rusya buna ne kadar izin verecek. Rusya, Azerbaycan"ın gizli stratejisi, Rusya"nın enerji konusunda tek alternatif olmaya soyunması, İran sorunu gibi sorunlar orta yerde duruyor.

 

Bu çerçevede Türkiye"ye verilen yeni misyon bölgedeki Kürt sorununu çözmesi de vardır. Bu da dört parçadaki Kürtlerin hamisi olmasıdır. Dünya devleri Nabucco ile bu süreci başlattılar. Kuzey Irak Kürtleri de bu görüşe yatkın. Petrol ile elde edecekleri büyük gelirlerinin korunması için, bölgede ABD kalıcı olmadığına göre güvenecekleri bir ağabey arayışı içindedirler. Bu ağabeyde İran"dan çok, ABD"nin yönlendirmesi ile Türkiye oluyor.

 

Ancak kendi Kürdü ile bir takım sorunları olan Türkiye bu konuda özgür kararını veremiyor. Türkiye tamamen asimile edemediği kendi Kürtleri ile sorunlarını çözememişken bir de saf kalmayı başarmış Irak Kürtlerini himayesine alarak büyük bir Kürt nüfusunu yönetmede karşılaşacağı zorlukları göğüsleyip göğüslemeyeceği endişesini taşımaktadır.

 

Bu projeden Kürtler de Türkler de ortak paydada karlı mı çıkacaklar; yoksa geçmişte olduğu gibi Kürtler yeni bir sömürü düzeni ile açlık ve sefalet içinde ve de özgürlerini de almadan yaşamayı mı sürdürecek. Ya da ABD, AB ve belki de Türklerin zorlaması ile Kürtler söz konusu projelere evet mi diyecekler, doğrusu muamma. İşte sorun burada düğümleniyor. Kürtler bu konuda çok uyanık olmak zorunda. Söz konusu düğüm denizci düğümü mü olacak yoksa kördüğüm mü olacak önümüzdeki aylarda/yıllarda hep birlikte yaşayarak göreceğiz.

 

* Nabucco projesi adını ünlü Babil Kralı Nabukatnezar"dan alıyor. Bilindiği gibi Med Kralı"nın dünya güzeli Kürt kızı Semiramis"i gelin olarak alan Nabukatnezar gelinin geldiği coğrafyaya benzemeyen Irak çölünde halen Dünyanın 7 harikası içinde yer alan ünlü asma bahçeleri yapmıştı. M.Ö. 605 – 502 yılları arasında yaşayan ve uzun yıllar hükümdarlık yapan Nabukatnezar çağımıza kadar adını taşımış ünlü bir kraldır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi