M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Medya, barış ve siyaset

Medya, barış ve siyaset

Batman Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği Medya’da Barışın Dili, Siyaset ve Medya ilişkileri ile Batman’da Dünden Bugüne Medya konulu Panelin konuşmacı konuğu olarak Cumartesi Günü güller, ağaçlar ve çeşitli yeşillikler ile cennet bahçesine çevrilerek mahalleye örnek olan cemiyet binasında gerçekleşti.

Öncelikle Cemiyet Başkanı Sayın Arif Arslan ve Yönetim Kuruluna böylesi hayati bir konuda panel düzenledikleri için kutluyorum.

Gerçeği söylemek gerekirse yaşanan savaşın bitmesi, akan kanın durması için en büyük görev medyaya düşmektedir. Üzülerek belirtmek isterim ki bölgede yayın yapan medyanın büyük çoğunluğu haber, makale ve yorumları ile barış için elinden geleni yapmaktadır.

Ne yazık ki azınlık da olsa yerel ve ana akım yaygın büyük medya bu görevini yerine getirmemektedir. İnsanların can verdiği, annelerin yüreğine kor ateş düşürdüğü bir meselede bile büyük medyanın sermaye ve çıkar ilişkilerini ön planda tutması sorunların çok uzun yıllar devam etmesine sebep olmaktadırlar.

Özellikle son 30 yılda ana akım yaygın büyük medya haberleri, yorumları. Makaleleri ile bürokrasinin, siyasetin güdümüne girdiği için barışın dili gelişmemektedir. Panelde ben ve Hürriyet yazarı Faruk Bildirici bu konuyu dile getirmeye çalıştık.

Adını şimdi hatırlayamadığım bir yazar “ Türk medyası 5 gün üst üste doğru, etik, vicdani ve insani bir yayın yapsın bu savaş beşinci günün sonunda biter” demişti. Bu görüşe aynen katılıyorum. Çünkü medyanın ezici çoğunluğu nefreti körüklüyor. Takındıkları tavrın sayısız son örneklerinden birini verecek olursam Yeni Şafak gazetesinin bir süre önce meydana gelen acı bir olay sonunda BDP’li milletvekillerini hedef göstererek “ Katil sizsiniz” diyerek manşetten verilen haberdi.

İşin çarpıcı yanı düne kadar ulusalcı ana akım medyanın Kürtlere karşı takındığı tavrı 2002 yılında AKP’nin iktidara gelmesiyle muhafazakar meydanında aynı kulvardan öte çıtayı yükselttiğini görüyoruz. Bu yüzden barışın önündeki en büyük engel medya olmuş oluyor.

Türk medyası için milliyetçi “tekli” siyasetçi söylem ve de “milli güvenlik rejimi” en önemli haberdir. Militarist dili öne çıkartan haber ve görüntüler onlar için her zaman öncelikli olmuştur. Oysa gerçekleri samimi olarak dile getirirlerse sorunlar daha çabuk çözülür.

Peki medya siyasetin ve egemenlerin neden güdümüne giriyor sorusu akla geliyor. Çok basittir. Medyanın büyük çoğunluğu gelişen teknolojiyle birlikte internet ortamının yaygınlaşması; gazete, TV ve radyo sayısının artması; iletişim fakültelerinin gereğinden fazla olması; medya patronlarının devlet ve hükümetler nezdinde sermaye ve çıkar ilişkilerine girmesi ne yazık ki medyayı kirletti.

Bütün bunların sonucu toplum adına duruş sergilemesi gereken medya siyasetçi ve de egemenlerin güdümüne girmektedir. Çıkar grupları ile hareket etmektedir. Yasma, yürütme, yargı ve sermayenin karşısına toplum adına dik durması gerekirken hakim sınıfın yönlendirmesine göre hareket ettiği için bu sorunları yaşadığımızı panelde dile getirmeye çalıştım.

Son olarak şunu da belirtmeden edemeyeceğim. Panelde görmek istediğim yönetici kadrosunun olmaması, sevdiğim ve saydığım bazı gazetecilerin gelmemesi beni bir hayli üzdü ve de sorunların çözü açısından da düşündürdü.

Batman’da meydanını dünü bugünü konusunu başka bir güne bırakıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi