Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Lozan Aldatmacası (1)

Lozan Aldatmacası (1)

Kürdistan Tarihi ile ilgili çalışmama siz değerli okuyuculardan ve konunun araştırmacılarından çok sayıda mail almaktayım.

Bunların bir kısmı olumsuz içerikli ancak büyük bir kısmı çalışmama katkı sunacak kadar değerlidir.

İslamiyet öncesi eski çağ Kürt tarihi çalışmalarım henüz bitmediği halde konu doğrultusunda çalışma yapan sayın Lia LİBERYAN’IN çalışmalarını faydalı bulduğum ve ayrıca gündemi kapsayan sorunların esas kaynağını teşkil ettiği için sizlerle paylaşmak istiyorum.

Her vesileyle Lozan Antlaşmasını referans gösteren talancıların aslında anlaşmayı en çok suiistimal eden  kesim olduğu bu çalışmada net görülmektedir.

Metin çok uzun olduğu için birkaç bölüm halinde bilgilerinize sunmayı uygun gördüm. Çünkü gelen şikayetlerden biri de makalelerin uzunluğu yönündedir.

Bu nedenle “LOZAN” konulu çalışmayı iki bölüm halinde bilgilerinize sunuyorum.

LOZAN ANTLAŞMASINDAN ÖNCEKİ DURUM

 “Osmanlı Devleti 19uncu yüzyılın sonu ve 20inci yüzyılın basında çok hızlı bir parçalanma dönemine girmişti. Bati Avrupa’dan, Balkanlara yayılan milliyetçi ve devrimci hareketler, bu bölgenin Hıristiyan halklarının aydınlanmasına ve Osmanlının dinsel, ekonomik, sosyal ve kültürel baskılarına karsı çıkmasına neden oluyordu. Balkanları er ya da geç kaybedeceğini düşünen Osmanlı Devleti en azından Anadolu ve Orta doğudaki sömürdüğü halkları kendine bağlayarak bu bölgeleri parçalanmaktan kurtarmak istedi. Bu yüzden Müslüman Arap ve Kürtlerle siki ittifaklar yapıldı. Ortak İslami değerler dile getirilip, Arap, Arnavut, Kürt, Laz, Çerkez gibi Müslüman halklarla bir ümmet birliği sağlanmaya çalışıldı. Hıristiyan olan Ermeni, Rum, Süryani ve Lübnanlı Maruniler ise bu ittifakın dışında tutuldular. Osmanlı yöneticileri bu ekalliyetlere güvenilmez, sadik olmayan, Batili güçler ve misyonerle işbirliği yapan, Osmanlıyı parçalamak isteyen azınlıklar olarak görüyordu.

Ermeni tehciri, Ponton, Süryani ve Maruni katliamları, bu azınlıkları Osmanlı topraklarından silip atmak ve tamamen bir Müslüman coğrafyası oluşturmak ve Anadolu’yu Türkleştirmek için yapılmıştı.

İttihat ve Terakki Cemiyeti ordudan aldığı destek yoluyla darbe yapmış ve Osmanlı devletinin başına geçmişti. Bu Cemiyetin planı Pantürkist, Turancı bir birlik oluşturmaktı. İttihatçılar evvela Arapları kazanmaya çalıştılar. Arap liderleriyle bir birlik oluşturdular, daha sonra Ermenileri ve Kürtleri kendi tarafına çekmeye çalıştılar. Bu oyuna gelmeyen Ermeniler padişah Abdal Hamit’in zamanında olduğu gibi, haklarını aramaya devam ettiler. Kürtler ise siyasi bir sessizliğe girip olan bitine gözlemci oldular.

1911 yılında Osmanlının zayıflamasını fırsat bilen İtalya, Libya’ya asker çıkarıp işgal etti. Çıkan Trablusgarp savasında Osmanlı kaybetti. Osmanlının bu yenilgisini fırsat bilen Balkan devletleri, Sırbistan, Karadağ, Arnavutluk, Romanya, Yunanistan ve Bulgaristan Osmanlının Makedonya ve Rumeli bölgelerine saldırıp, aldılar.

Osmanlı, Batı Trakya, Makedonya ve Rumeli bölgelerini kaybetti. Savaşta başarılı olan Bulgarlara Osmanlı topraklarından aslan payı duştu. Bulgar ordusu Edirne, Corum, Lüleburgaz ve Tekirdağı da alarak, Çatalca da, İstanbul’a birkaç kilometre kala durduruldu.  İkinci Balkan savası ise diğer bütün ülkeler ve Osmanlı tarafından Bulgaristan’a karşı yapıldı. Osmanlı Bulgarlardan bugünkü Trakya bölgesini aldı.

İttihatçılar Balkan savaşında sonra, 1908de başlattıkları Müslüman halkları Türkleştirme politikasını hızlandırdılar.

Buna en büyük tepki Araplardan geldi.

Arap çocuklarına okullarda Türk oldukları ve Oğuzların soyundan geldikleri öğretiliyordu. Onlara Arap dili ve kültürünü unutturmaya çalışılıyordu. Osmanlı Devleti Birinci Dünya savasına girince, Türkleştirme politikasından kurtulmak isteyen Arap milletleri bu partiyle olan ittifaklarını bozdular ve İngilizlerle ittifak kurup, ayaklandılar. Osmanlı bütün Arap bölgelerini kaybetti. Ancak Kürtlerin önde gelen liderlerini ikna edip Anadolu’da bir ülke kurup beraber yönetmeye inandırdılar. Bu ülke daha ilerde, şimdiki Türkiye Cumhuriyeti olacaktı. Kürtler bu yüzden Arapların yaptığı gibi İngilizlerle ittifak kurmak yerine Türklerle ittifak kurmaya karar verdiler.

Osmanlıyı yenip, parçalayan Batili güçler Anadolu’yu işgal ettiler. Anadolu’nun yerleşik halkaları arasında eşitçe paylaşılmasını öngördüler. Paris’e giden, Osmanlı, Yunan, Arap, Kürt ve Ermeni delegeler, Osmanlının paylaşımını öngören görüşmelere başladılar. Bu görüşmelerin ardından görüşmeciler Osmanlının topraklarını paylaşmayı öngören antlaşmayı imzaladılar. Antlaşmaya Kürtler adına, Kürt Teali Cemiyetinin temsilcisi, Şerif pasa katılmıştır. (Şerif Pasa Osmanlı devletinin İsveç büyükelçisiydi, babası Said Pasa ise Osmanlı Devletinin iki defa Dış İsleri Bakanı ve Berlin Büyükelçisi olmuştur). Antlaşmadan tarihi sonuçlar cıktı. Bunlar sıraca şöyleydi:

Irak, Suriye, Urdun, Lübnan, İsrail, Suudi-Arabistan, Yemen ve Ermenistan bu antlaşmadan, bağımsız ülke olarak çıktılar. Sevr’de, İzmir ve etrafı ve Çatalcaya kadar olan Doğu Trakya Yunanistan’a, Trabzon, Erzincan, Erzurum, Van, Muş, Ağrı, Karsın içinde bulunduğu Doğu Anadolu Ermenilere, Diyarbakır, Dersim, Elazığ, Urfa, Mardin, Hakkari, Siirt ise Kürtlere veriliyordu. Bütün bu ülkelerin sınırları Batili diplomatlar tarafından çizilmişti. Kürtler bu antlaşmaya göre referandum yaparak bağımsız veya Türkiye’ye bağımlı kalıp kalmamaya karar vereceklerdi.

Bu antlaşmada en karlı çıkan ülkeler, daha sonra bağımsızlığını kazanacak olan Arap ülkeleri, Yunanistan ve İsrail devletiydi. Antlaşmanın daha sonra fes edilmesiyle, kaybedenler ise Kürtler ve Ermenilerdi.

Kurtuluş savaşını başlatan Türkler, Batıda Yunanlardan, İzmir ve etrafını ve Trakya’yı, Doğuda Ermenilerden, Karsı, Güneyde Fransızlardan, Maraş, Antep, Urfa, ve Adana’yı aldılar. Önde Gelen Kurt aşiret reisleri ve siyasi liderlerin çoğu Kemalistlerin onlara federasyon sözü vermesinden sonra Türklerin yanında Kurtuluş Savasında yer aldılar.

LOZAN ANTLAŞMASI

Sevr (Sevres, Fransa’da, Perisin yakınında bir kasabadır) antlaşmasını kabul etmeyen Kemalistler, Anadolu’da güçlendikten sonra, Müttefik kuvvetlerden, masaya kendi çıkarlarına uyan bir antlaşma yatırmasını istediler. Doğuda Ermenileri ve Batıda Yunanları yenen Kemalist orduya karsı İngiltere, Fransa ve İtalya yeni bir savası göze almadılar ve Kemalistlerin bu isteklerini Kabul ettiler. Locanda en basarili çıkan ve en çok  kazanım elde eden ülke Terkiyeydi. Yunanistan ise bazı ufak kazanımlarla idare etmeye zorlandı. Ermeniler ellerinde tuttukları Kars, Ardahan, Iğdır, ve Artvin’i ve Anadolu’daki mülk, ve topraklarını kaybettiler. Onların Anadolu’da artik hiçbir, tarihi kültürel, ekonomik ve siyasi bağları ve hakları kalmamıştı. Lozan antlaşması bu halkın varlığını reddederek Türkleri hakli çıkardı ve Anadolu’nun hak sahibi milleti olarak kabul etti.

Yunanistan’la anlasan Türkiye, Türkiye’de yasayan 1.5 milyon Yunan, Yunanistan’a ve Yunanistan’da yasayan 500 bin Türkün ise Türkiye’ye gönderilmesine karar verildi. Böylece Anadolu’da 3000 yıllık, Yunan ve Ermeni medeniyeti tamamen sona erdi, Hıristiyan dini de doğduğu ve yayıldığı coğrafya olan, Anadolu’dan tamamen silinerek, yerini Islama bıraktı. Türk milliyetçilerinin amaçladıkları Türk-İslam sentezi nihayet Anadolu’da Rum ve Ermenilerin varlığına son verilerek gerçekleşmiş oldu.

Anadolu’da yasayan Müslüman ama Türk olmayan azınlıkların da asimilasyonu amaçlandı. Asimilasyonun hedefi olarak Doğuda Kürtler, Karatenizde Lazlar, Çerkeşler, Abazalar, Gürcüler, Güneyde Araplar, Orta ve Doğu Anadolu’da Aleviler, Batıda Arnavut ve Boşnaklar hedef alindi. Kürtler hariç, diğer etnik Müslüman azınlıkların, değişik bölgelere yayılmış olmaları, Müslüman Türk çoğunluğunun içinde veya direk etki alanında yasıyor olmaları, Türk çoğunluğuyla dini, kültürel, ticari ve siyasi ilişkilerinin olması ve feodal yapıya sahip olmamalarından dolayı, asimilasyonları basarili olmuştur. Kürtler ise nüfuslarının yoğun olması, belli bir bölgede konsantre olmaları ve burada nüfusun ekseriyetini oluşturmaları, dağlık ve ücra yerleşim birimlerinde yasıyor olmaları, feodal yapıya sahip olmaları ve sınırın diğer tarafında çok yoğun ve köklü Kürt  bölgelerinin olması ve bu diğer Kürtlerle tarihi, kültürel, ticari ve siyasi ilişkilerinin olmasından dolayı asimilasyonları basarisiz olmuştur. Ancak Lozan antlaşmasında, Kürtlere hiçbir, kültürel ve idari hak tanınmamıştır.

Antlaşmaya Türkiye adına katılan İsmet İnönü, kendini sadece Türklerin değil, Kürtlerin de temsilcisi olarak tanıtmış ve Türklerin haklarının Kürtlerin haklarına eşit olduğunu iddia etmiştir.

Batili güçleri Kürtlerin Türklerle beraber kaderini çizmeye karar verdiğine inandıran İnönü, Lozan’da tek taraflı olan ve Kurt halkına kültürel ve idari hiç bir hak tanımayan antlaşmayı hayata geçirmişlerdir ve böylece Kürtlerin asimilasyon sureci resmen başlamıştı...” (Devamı var)

Kaynak:
Lia LİBERİAN-LONDON
http://en.wikipedia.org/wiki/File:Turkey_Peace_treaty.gif Turkiyenin Lozan antlasmasinda sinirlarini gosteren Harita. Haritada Iskenderiye sancagi Suriyeye ait ve bogazlar ve Trakya siniri ise demilitarize (askerleri barindirmayan) edilmis bolge olarak gosterilmekte
http://www.faqs.org/cia/docs/132/0000256977/THE-HATAY-QUESTION-%28ORE-15%29.html Hatay sorununu anlatan ingilizce Amerikan CIA gizli orgutunun 1947 seneli belgesi
http://www.salom.com.tr/news/detail/8692-1934-Trakya-olaylari-Bir-aile-drami.aspx  1934 Trakya Olaylarini anlatan turkce yayinli, Turkiye Yahudilerinin resmi gazetesi ‘Salom’un bir makalesi
http://yenisafak.com.tr/diziler/varlik/index.html Varlik Vergisini anlatan  Yeni Safak gazatesindeki turkce makale
http://en.wikipedia.org/wiki/File:ImbrosTenedos_2.svg Imbros ve Tenedos (Gokceada ve Bozcaada) adalarinin yerini gosteren harita
http://www.tlfq.ulaval.ca/axl/asie/turquie_imbros.htm Turk devletinin Imbros ve Tenedos adalarini turklestime politikasini kisaca anlatan Fransizca websitesi
http://www.byzantinos.com/Photos_Pogrom_1955/1_Turkish_mob_soldiers_1955.html  Yunan websitesinde 5-7 Eylul Olaylarinin resimeleri
http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=735543&title=67-eylul-devletin-muhtesem-orgutlenmesi Zaman gazetesinde cok onemli 6-7 Eylul Olaylarini anlatan bir makele. Devletin ve gizli orgutlerin olaylarla olan baglantisini anlatiyor
http://www.cyprusnet.com/content.php?article_id=2794&subject=standalone Turkiyenin Kibris isgalini anlatan sayfa
http://en.wikipedia.org/wiki/Turkish_invasion_of_Cyprus Turkiyenin Kibris isgalini anlatan kapsamli sayfa
http://en.wikipedia.org/wiki/Aegean_dispute  Ege sorununu ele alan internet sayfasi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi