Bedri Çallı

Bedri Çallı

Kurullar neden çalıştırılmıyor?

Kurullar neden çalıştırılmıyor?

Üyesi olduğum kurullar “İnsan Hakları Kurulu, Hasta Hakları Kurulu, Sosyal Hizmetler Kurulu, İl İstihdam Kurulu, Toprak Kuruma Kurulu, Haydi Kızlar Okula Kampanyası İl Yürütme Kurulu” bu arada benim üyesi olmadığım ve yine aynı şekilde çalışmadıklarını bildiğim bir çok kurulun varlığından da söz edebilirim.

Bu kurulların çalışmadığını ve ilgili kurumlarca pek ciddiye alınmadığını görmek beni rahatsız ediyor. Bu kurulları hizmet aracı olarak görmeyip sadece bir zorunluluğu yerine getirmek için kurulduklarını görmeye çalışmak pek samimi bir düşünme tarzı değildir.

Son bir yıldır ilimizde zaten isteksiz ve gönülsüz olarak çalıştırılan, sadece dürtmeler ve kanuni mecburiyetleri yerine getirme amacıylada olsa bazı kurullarımız da arada bir toplantılar yapılırdı. Çok fazla ciddiye alınmayan bu kurul toplantıları bazen sohbetler ile geçer yada bazen hizmetler ile ilgili görüş alışverişi yapılırdı. Her şeye rağmen yararlı sonuçlarda veriyordu. Ama son bir yıl bu heves bir anda söndü.

Ama aklıma şu geliyor, “acaba çok seslilik rahatsızlık mı veriyor. Kurul'larda ne karar çıkarsa çıksın biz bildiğimizi yaparız, şeklinde mi düşünülüyor, yada biz her şeyi biliyoruz, kimsenin akıl hocalığına ihtiyacımız yok, şeklinde mi düşünülüyor veya …………daha bir çok neden.

İlimizi yöneten idarecilerimize bir önerim var. Yazın, İnsan Haklarından sorumlu Bakana “bizim İnsan Hakları Kuruluna ihtiyacımız yok” insan Hakları bizim güvencemizdedir, deyin gitsin. Kimse sizi eleştirmez, tam aksine size hak verir. “Hakkari’de böyle bir kurula ihtiyaç olsaydı, başvurular olurdu, derler. Kimse başka nedeni araştırmaz.

Yazın, Sağlık Bakanına her zaman yazdığınız gibi “asayiş berkemal, Hakkari”de hiçbir sağlık sorunu yok deyin. Bakın sorunları yerinde çözüyoruz, her kes halinden memnun. Hasta Hakları Kuruluna çok az sayıda şikayet geliyor, deyin. Her kes size hak verir. Kimse neden halktan şikayet gelmediğinin nedenini sormaz, merak etmeyin.

Hakkari halkı halinden memnun olduğunu zaten 6 yıl önce yapılmış yepyeni hastane binasının yıkımına seyirci kalmakla gösterdi. O hastanenin yıktırılması suçtu. Çünkü tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan trilyonlar göz ardı edilmiş ve koca il perişan duruma düşürülmüştü. Yapmayın – etmeyin feryatlarımıza destek bulamamıştık.

Yazın, Sosyal Hizmetlerden sorumlu Bakan’a “Sosyal Hizmetler anlamında, yani Çocuk Yuvasına, Çocuk Yetiştirme yurduna, Engelliler Teşhis, Tedavi, Sağlık, Eğitim, Bakım ve Rehabilitasyon merkezine, Yaşlılar ve Bakıma muhtaç insanlar için huzur evine, Kadınlar evine, Toplum merkezlerine vb. hizmetlerin hiç birine ihtiyaç olmadığını yazın. Gerçi bu hizmetlerin küçük bir kısmı yıllardır isteniyor, ancak destek ve samimiyet olmayınca ses cılız kalmaktadır.

Yazın, İl Çevre Kurulu olarak Yüksekova Belediyesinin çöpleri boşalttığı yerin uygun olduğunu, Yüksekova Şehir Kanalizasyonunun Nehil’e akıtılmadığını, Hakkari Belediyesinin Çöpleri ve Kanalizasyonunun Zap’ı Kirletmediğini, Kısacası Hakkari genelinde çevre sorununun yaşanmadığını yazın.

Yazın, Tarım Bakanına Toprak Kuruma Kurulunun Kanun gereği zorunlu olarak kurulduğunu, aksi taktirde Hakkari’de toprak ile ilgili hiçbir sorun yok ki toprak kurunsun. Toprağı zaten her kes bildiği gibi işliyor, bunu heyelan ve erozyonla muhafaza ediyoruz, galiba.

Eğitime zaten hiç dokunmaya gerek yok. Dokundukça dökülecek, her kes olduğu sandalyede nutuk atıyor. Helal be Hakkari eğitimi bir arpa boyu, bunu kız yada erkek olarak ayırmak istemiyorum. İl istihdam kurulu ha keza.

Kusuruma bakmayın, ben samimiyeti görmüyorum. Birileri konuşmamdan rahatsızlık doyuyor. Aslında sorunları aşsınlar da, varsın hiç konuşmayayım. Ama samimiyetsizliği görünce kendimi tutamıyorum.

Kurulların olmasının nedeni, farklı kesimlerden insanların tavsiye niteliğinde ilgili kurumlara yardımcı olmak, varsa herhangi bir şikayet veya müracaat bunları değerlendirmek ve ayrıca fikir üretmektir. Bu kurulların alacakları kararlar her ne kadar bağlayıcı olmasa da son derece önemsenmesi gereken kararlardır. Bunlar yol göstericidir.

Ama ben sizi çok iyi anlıyorum. Her şeyi ben bilirim, ben güçlüyüm, siyasi gücüm tamdır. Ben bildiğimi okur ve bildiğimi yazarım, derseniz. Birileri de bükemediğim eli öper başıma koyarım derse, işte siz bu düşüncenizde haklı görünürsünüz.

Ama bu düşüncenize cılız bir ses ile de olsa, düşüncenizi değiştirmeye gücü yetmiyor olsa bile sesimi yükseltmeye ve bu yanlışları halka anlatmaya devam edeceğim, tek başıma olsam bile. 28/12/2006

Bedri ÇALLI
[email protected]
[email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bedri Çallı Arşivi