Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Kürtlerin bütün hakları verilmelidir

Kürtlerin bütün hakları verilmelidir

PKK hadisesi, bir Kürt isyanıdır ve öyle algılanmalıdır. Bu hadise cumhuriyet tarihinin en uzun, en derin, en yaygın, en dayanıklı Kürt isyanıdır.

Dolayısıyla Kürt meselesinin barışçıl çözümü, Türkiye’de toplumsal barışın ve demokratik siyasetin en önemli meselelerinden biridir. 12 Eylül Anayasası üzerinde 9 kez TBMM’de ve 2 kez de referandum yoluyla değişiklik yapılarak 70’in üzerinde maddesi değiştirildi. Bu değişikliklerin ezici çoğunluğu, TBMM’de ortaya çıkan büyük siyasi mutabakatlarla gerçekleşti. Ama Kürt sorununun cözümü için anayasada bu anakadar herhanği bir değişiklik yapılmadı. Oysa ülkenin bütünlüğü içinde bulunacak bir çözüm Türk ve Kürt kardeşliğine hizmet edecektir.

Kürt sorununun çözümünü gönülden isteyenler bilmelidirler ki çözümün yolu ilk etapta başkanlıkla idare edilen Türkiye’de federasyondur. Ülkede en az 30 milyon Kürt var ve hergün sokaklarda haklarını istiyorlar. Eğer istenen bu haklar verilmezse bu güzelim ülkenin geleceği ne olacak acaba?

Dolayısıyla Türkiye’de demokratikleşmenin temel ihtiyacı, 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan 1982 Anayasası’nı bütünüyle değiştirerek eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasa yapılması. Ve anayasada Kürdistan coğrafyasında yaşayan Kürtlere idari-siyasi statü verilmesidir. Böyle bir statü ülkeyi bölmez, Türk ve Kürt kardeşliğine hizmet eder. 

Kürt sorununu sadece silahlı bir isyan hareketi olarak tanımlarsak, bu isyanı başlatan, yöneten ve Türkiye'nin bir numaralı sorunu haline getiren kişi Sayın Öcalan'dır. Bu realiteyi inkar etmek mümkün değildir. O zaman ana dilde eğitim dâhil, Kürtlerin bütün kimlik haklarını tanıyın, demokratik özerkliği, eyalet meclislerini kurun, Öcalan ve dağdakiler ne olacak sorularına cevap getirmedikçe Kürt sorununu çözemezsiniz.

Dolayısıyla herkesi kaplayan bir genel affın çıkarılması zaruridir, düşüncesindeyim. Yani PKK dağdan inecekse, Kürt sorunu çözülecekse, Kürtler ve Sayın Öcalan dikkate alınmalıdır, onların bakışı ve beklentilerine çözüm getirilmelidir. Böyle bir gelişme Türk ve Kürt kardeşliğine hizmet eder ve sürdürülebilir ve kalıcı bir istikrar yolunu açar.

Ancak bilinmelidir ki;

Sayın Öcalan’ı ve PKK’yi dışlayarak Kürd meselesini çözemezsiniz.

Demokrasiyi bilinçlenmiş halklar yaratır. Çünkü demokrasiyle yönetilmek en çok halkların çıkarınadır. Bu bağlamda TBMM üyeleri, Başbakan ve Hükümet Kürt meselesine çözüm getirmek için saplantısız ve çağdaş düşünmek mecburiyetindedir. Hiçbir şekilde geçmişteki olaylardan dolayı şartlanmamalıdır. Kürt realitesi, Kürt kimliği ve dili hızla kabul edilerek Kürtlerin idari ve siyasal hakları anayasada verilmelidir. Adalet, özgürlük, birlikte yaşam ve onurlu barış ancak biz Kürtlerin bu talebimizin gerçekleşmesiyle mümkündür.

Bilinmelidir ki kendi gelenek ve göreneklerini sahiplenerek özgür ve kültürel bir kimliğe sahip, engin bir sanat ve kültür dili olan, binlerce aydın ve sanatçı yetiştiren, kendi ulus bağımsızlığına düşkün ve ezilmekte olan hür iradesini onurla taşıyan Kürt halkının doğal bir isteğidir bu talep. Aynı zamanda yerine getirilmesi gereken insani bir haktır. En azından Iraklı Kürtlerin Türkmenlere verdiği hakların tümü Türkiye'deki Kürtlere de verilmelidir. O zaman Kürtler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmaktan mutluluk duyacaklardır, kanısındayım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi