Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kürt Tarihi (10)

Kürt Tarihi (10)

Resmi tarih egemenin yazdığı ve bilinmesini istediği tarihtir.

İşgalciler, talan ettikleri topraklarda kalıcı olabilmek için toplum hafızasını değiştirmek ister.

TC doksan yıldır Anadolu coğrafyasında bu taktiği uygulayarak, tüm Anadolu medeniyetlerinin Tük olduğunu empoze etmeye çalışmıştır.

Van’da okuduğum lise yılarında Urartu-Xaldi’lere ait tarihi eserleri görünce: “Neden bizim de bir tarihimiz yok, ya da bu toprakların tarihinde yerimiz var mı?” gibi cevabı zor sorularla içim burkuluyordu!

Çevremiz atalarımıza ait tarihi eserlerle kaynıyorken kendimizi yabancı hissediyorduk. Çünkü mevcut tarihi eserler ya Türklere, ya da gayrimüslimlere (Bizans, Ermeni, Asurî vb…) aitmiş gibi tanıtılıyordu.

Ancak, yalancının mumu fazla yanmadı.

XALDİ (Urartu)

Xaldi sözcüğü gerek etimolojik ve gerekse anlam bakımından Kürtçe olup tanrı ve sahip anlamlarını ifade etmektedir. Xaldi “L” harfinin düşmesi sonucu bugün Kürtler tarafından Xadi, xwedi, xuda, xudé gibi telaffuz edilmektedir.

Horri tapınma kültünde de yaratıcı otorite Xaldi ile benzeşen Xudena sözcüğüyle ifade ediliyordu. Xaldiler’in Horri-Mittani devamı olması ve aynı dili konuşup aynı tanrıya tapmalarından anlaşılıyor ki Xaldi/Urartu’lar da Horri-Mittaniler gibi Kürtlerin atalarıdır.

Araştırmacı -dil bilimci- Sayın L.Liberian bu konuda şöyle diyor:

“…Urartu ismine ilk defa ASUR Kralı Salmanasser zamanındaki tabletlerde rastlanmaktadır.(M.Ö.1270) Urartular, ülkelerine Xaldini veya Biani derlerdi. Biaini daha sonra Bian, Vian ve Van olarak değişmiş ve bugünkü Van Gölü, şehri ve bölgesine adını vermiştir. Urartu krallığı Horri uygarlığının bir devamı olarak meydana gelmiştir. Urartu dili Horri dilinin bir versiyonudur. Urartu ismi Asurca dağlık bölge Anlamına gelir. İncilde de bu bölgeye Ararat denir. Ayrıca Asurlular bu bölgeyi Nairi ismiyle de anmışlardır. Nairi ise Asurcada  nehirler ülkesi demektir…”

Neden bütün bilgiler Asur yazıtları referans gösterilerek verilmektedir diye sorarsanız eğer; TC’nin Kürdistan bölgesindeki arkeolojik çalışmalara sınırlı ve şartlı izin veriyor olması sebeptir, diyeceğim!

Osmanlı arşivleri bile bu korkuyla kısmen ve de şartlı  açılmaktadır. Özellikle Osmanlı yıllıklarının Kürtçe “SALNAME” (yıllık) diye Osmanlılar tarafından isimlendirilmesi içeriğinin de Kürtçe yazılmış olabileceği korkusunu yaratmıştır!  Öyle ya, Kürt realitesi ortaya çıkarsa eğer, 90 yıllık geçmişi olan suni Türk medeniyeti gölgede kalır, yoksa niyedir bunca korku?

Urartuların bilinen ilk Xaldi kralı 1. Sardori’dir. Sardori etimolojik yönüyle Kürtçe bir sözcüktür. Serdar (Ağacın başı),  Serdor (sıranın başı) vb gibi sözcükler Kürtçede çok kullanılmaktadır. Bu iki ismin yanı sıra “ser”  (baş) ile başlayan ve Türklere de geçen bir sürü Kürtçe isim hala Kürdistan’da kullanılmaktadır. Ör: Serhat, Serxan, Servan, Sercan, Serhenk, Server, Serber, Sertip, Serpil, Serok vb. gibi…

Kral Sardori – Serdori, Xaldi’nin başkentini gölün kıyısındaki kayalıklara kurarak sağlam bir kale yaptırır. Bıraktığı yazıtlarda da kendini Xaldini-Nairi kralı olarak tanıtmaktadır.

1.Sardori’den sonra başa geçen Kral Ispuini, güneyden gelecek Asur saldırılarına karşı Musasir Ardini – Mıçiçir adıyla anılan Gever ve Urumiye’nin Media  mıntıkasını ele geçirir ve Gelyé-Şin geçidini kontrolüne alır. Bölgede baş tanrı Xaldi’nin saygı görmesi için Gever Gelyé Şin girişinde bulunan Topız-ava’ya Asurca ve Horrice yazdırdığı  zafer stelini  diktirir.

Seksenli yıllarda Gever ovasında avlanırken geçmiş uygarlıklardan kalan sulama kanalları, Topız-ava, Xaldi-ava, Memk-ava ve Orişe (Musasir-Ardini) girişindeki harabeler ilgimi çekmişti.

Günümüz teknik imkanlarına rağmen kısmen ekilip biçilen Gever ovasının günümüzden binlerce yıl öncesinde tümüyle işlenmiş gibi kanal sistemiyle örülmüş olması beni şaşırtmıştı. Ancak esas şaşırtıcı olanı, bu kadim uygarlığın atalarımıza ait olduğunu öğrenmemdi, çünkü işgalci zihniyet eğitim sürecinde hafızamıza kirli bilgiler yüklemiş ve bizi bize  yabancılaştırmıştı.

Xaldiler’in Mıçiçir ya da Musasir Ardini  dedikleri Gever, o dönemde bilim ve kehanet kentiydi. Krallığın en büyük kâhinleri ve bilgeleri Geverde oturmaktaydı.

Xaldiler’i yöneten krallar ele geçirdikleri topraklarda bilim ve kehanete önem verdikleri gibi imar ve özellikle tarım alanında da büyük eserler yarattılar. Bugün Wan şehir merkezinde kullanılan 51 km uzunluğundaki Şamranaltı sulama kanalı, Wan kalesi, Çavuş tepedeki kale kalıntısı,  kaya yazıtları ve buna benzer bir sürü eser  binlerce yıl önce inşa edilen muhteşem uygarlığı günümüze kadar taşımıştır.

Bu uygarlığın en büyük yaratıcısı köle kralı olarak bilinen ve kurduğu köle kolonileri ile sulama kanalları ve kaleler yaptıran Kral Menua-Menuha’dır. Me-nu-ha da etimolojik ve anlam bakımından Kürtçedir. Me=bize, nu=yeni, ha=geldi, bize yenilik getiren anlamını taşır. Menua’dan sonra oğlu Ragışti ya da Argışti mirası devralır. Ar-gışti / Ra-gışti etimolojik ve sözlük anlam bakımından yine Kürtçedir. Ra= yükseltmek, geliştirmek, Gışti= hepsi, bütünü ifade eder. Böylece  Ragışti isminin Toplumu geliştiren, toplumu yücelten, ayağa kaldıran anlamında kullanıldığını anlamış oluyoruz. Muhtemelen bu isim başarılı icraatlarından sonra kendisine verilmiştir. Bazı liderlerin toplum tarafından isimlendirilmesi gibi…

Kral Ragışti, gerçekten de Urartu krallığını tarım ve imarda geliştirip yüceltmiştir.Erciş yakınlarında Titumina şehrini inşa eder ve Zilan deresinden kanal vasıtasıyla  su getirip ovanın sulanmasını sağlar.Yine Erzincan yakınındaki Altıntepe’de bir kale şehir kompleksini ve buna benzer eserler yaptırır.

Xaldi kralları, egemenlikleri döneminde Transkafkasya’dan Akdeniz’e, Fırat boylarından Urumiye’ye kadar ele geçirdikleri toprakları imar ederek büyük bir uygarlığın temelini attılar.

Kısacası Xaldi, başarılı kralları sayesinde Demir Çağındaki Anadolu uygarlıklarının en büyüğünü yarattı.

S.M.Toli şöyle der:”Xaldi krallığının merkezden uzak yerlerde büyük ve önemli şehirler kurması ve bazı yıkımlara rağmen yılmamaları onların halkın sosyal yaşamına ne derece önem verdiklerini ve kararlılıklarını göstermektedir… Merkezden uzak yerlerde düzgün planlı ve standart ölçülerde konutlarla şehirler oluşturan Xaldilerde yaşam düzeyinin günümüz ölçülerinde olduğu anlaşılmaktadır…” Doğrudur. Bu gün bile Kürt çiftçisinin Urartu kanallarıyla sulama yapması bunu  kanıtı sayılabilir.

Urartular-Xaldiler kuzeyden ve güneyden gelen saldırı hareketleri ile zayıflayınca  dağılmaya başlar. Bu dağılma MED imparatorluğuna fayda sağlar. Çünkü, Aryan aşiretler için yeni bir umut doğmuştur.

Horri-Mittani krallığının dağılması Urartu imparatorluğunu geliştirirken, Urartu krallığının dağılması da MED imparatorluğunu güç vermiştir. Aynı kültür değerlerine sahip aşiretlerin yıkılan imparatorlukların mirası üzerinde birlik sağlayarak yeni bir devlet kurması Aryan boylarının her yenilgi sonrasında izlediği yeniden yapılanmadır. Horri-Mittaniler, Urartular, Gotiler, Kassiler, Medler ve diğer Ari devletler bu şekilde ortaya çıkmışlardır.  

L.Liberian Urartuların sonu ile ilgili şunu söylemektedir:

“…Doğudan gelen Medler, İskitler ve Asur İmparatorluğu Urartu Krallığının varlığına son verdiler. Yunan general ve tarihçi Xenefon ve Yunan coğrafyacı Strabon, Medlerin Urartu’nun yönetimi altında yasayan Ermenileri Urartu yönetiminden kurtardıklarını yazmaktadır. Ortaçağdaki Ermeni kaynakları da Urartu devletinin yıkılmasında Med-Ermeni ilişkisini doğruluyor. Milattan sonra 410-490 yıllarında yasayan Ermeni tarihçi Movses Khorenatsi, ‘Paruyr Skayordi’ adli bir Ermeni prensin Med kralı Cyaxares’e Urartu krallığını yıkmak için yardim ettiğini yazmaktadır. Bu yardım sonucunda Ermeniler de Orontid hanedanlığını kurmuşlardır. Ancak, daha sonra Med kralı Astyages Orontid hanedanlığını da ele geçirmiştir…” 

(Devamı var)

Kaynaklar:
-Arya Uyg.Kürtlere S.M.TOLİ
-Kürdistan Tarihi E.Xemgin
-L.Liberian

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
30 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi