İrfan Sarı

İrfan Sarı

İzlenim

İzlenim

Şimdi 5 mayıs ilk öğretim okulundayız. Bizi öğretmen asaletiyle bir genç kardeşimiz karşılıyor okul bahçesinde, anlıyoruz ki müdür vekaletine bakan bu kardeşimiz öğretmen.

Ufak tefek bir okula benzese de içeri girince gönüllerinde ki zenginliği okulun içine yansıttıkları gözden kaçmıyor. Belli ki bu okulda eğitim-öğretim birazda gönüllülük meselesidir, çünkü her taraf parıl parıl parlıyor. Aslında olması lazım gelen budur ama bunu denemeden de edemiyor insan. Neyse müdür odasında bize ikram edilen çaylarımızı yudumlarken konuyu açıyor Mal müdürümüz. Zaten haberdarlar... ve bodrum katındaki laboratuarda soru cevap tarzında Bir panel gerçekleştireceğiz. Konu ise vergi, ekibimizin lideri S. Zeki KAYA 10 soru başlıklı sunumunu yaptıktan sonra soru almaya başladı. Bu arada bende duvardaki afişlere göz atıyordum.

İnsan vücudunu çeşitli şekillerde maketlerden izlerken, Bir an uçuvermişim o yıllarıma, baya bir zaman geçmiş yaş 35’in üstü yani ikinci baharımızı yaşıyoruz. oysa hiç yaşlanmadığımı sanıyordum. tamda onları düşünürken ilk soruyla kulaklarım kabarmaya başladı. öğrencilerden biri kendini tanıttıktan sonra “Avrupa vergi sistemiyle Türk vergi sistemi arasında ki farkı soruyordu” açıkçası bu geldiğimiz onuncu okul olmasına rağmen böyle bir soruyla karşılaşmamıştık tabi bu soruları çok entelektüel tarz da yeni sorular takip etti. O ana kadar çocukların yüzlerine bakmamıştım, yani gören bir gözle bakmamıştım. Şimdi pür dikkat izledim suratlarını, mimiklerinden anlamaya çalıştım onları boncuk boncuk gözlerden dünyayı seyrettim. simalarındaki aynadan kendimi gördüm gelecekle ilgili kaygılarımın yerini sıcacık bir iyimserliğe terk etti.işte bu dedim kendi kendime!.....

Zirveye kilitlenmenin ve zirve heyecanını yaşamanın mutluluğu sardı etrafımızı Çocuklar yüreklerinden yükselen objektif sunularını yaparken biz bir an öğrenci olduk yüreğimiz pır pır etmeye başladı. inanmak istiyordum bu bir rüya olmasın diye!. tamda o sırada biri daha patlattı bir soru.

Mutluluk yüzümün gülüşünde parladı.panelden sonra ekip olarak bir kritik yaptık.hani yüz üzerinden puan vermeye kalksak acaba kaç puan verirdik bu genç yüreklere.kesinlikle yüz yetmez dedik sonra.çünkü onlar doğanın inanılmaz mucizeleri. Her biri bir dünya.

Açıkçası öğretmenlerini, idaresini düşündüm kafamın içindeki dünyada tebrik ettim onları. Çocukları ise yüreklerinden ve gözlerinden öptüm.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İrfan Sarı Arşivi