Sağlık Bakanlığı tarafından 81 ilde Hasta Hakları Koordinatörlükleri ve Devlet Hastanelerinde Hasta Hakları Kurulları oluşturulmuştur. Bu çerçevede Sivil Toplum Örgütleri adına HASVAK Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev almış durumdayım. Görev aldığımdan bu yana kurul üyeleri arkadaşlarım ile birlikte yol yordam bilmeyen, derdini kime anlatacağını bilmeyen halkımızın büyük bir kısmını bir kenara bırakırsak, Hasta Hakları Kurulunun varlığından bilgisi olan küçük bir kesimden kurulumuza gelen şikayetleri değerlendirdik. Tüm kurul üyeleri olarak objektif bir bakış açısı ile hareket ederek kararlarımızı almaya çalıştık. Fakat kararlarımızın sonucu bir çok defa şikayet eden insanları memnun etmezken, bir bu kadarda olaya neden olan ve şikayete muhatap olan sağlık personellerinin de bir bu kadar memnuniyetsizliklerine şahit olduk. Şikayet eden kişi, as – kes hesabıyla doygularının ve yaşadıklarının etkisinde kalınca, bu defa kararlarımızı hoş karşılamıyor. Sağlık personeli de herkesi kendisine borçlu görüyor. Çünkü Hakkari’ye doktor ve diğer sağlık personelleri gelmiyor ya, bu nedenle sanki minnet ediyormuş gibi davranırlar. Sağlık Müdürlüğü ve Hastane idaresi, personeline tuz kondurmak ve haber konusu olmak istemiyor. Hatta bazı kararlarımızın Sağlık Bakanlığının da hoşuna gitmediğini biliyorum. Sağlık Bakanlığı, Sağlık Müdürlüğü ve Hastane idaresinin aslında dirayetli bir kurul üzerinde tercih şansı bile yoktur. İnsanların sağlığı konusunda ya var olan sorunlar ortadan kaldıracak veya yine söylüyorum, illaki bu sorunlar ortadan kaldıracak. Umarım zaman içerisinde kurulumuzda daha ciddi bir görev yapma olanağına kavuşur. Ve bu sürece katkısı sunma şansı olur. Bu sorunların yaşanmasının en önemli nedenlerinden bir tanesi Doktorlar başta olmak üzere Sağlık personelinin Hasta Hakları ile ilgili yeteri bilgiye sahip olmamalarıdır. Bu bilgilere ulaşmanın en önemli ayaklarından biri hasta hakları ile ilgili verilen konferans ve seminerlerdir. Ayrıca bundan önce yapılan başvurularda sağlık personellerinin, hastalara hakaret ettikleri, yeteri ölçüde bilgi vermedikleri, göreve çağrıldığında bu gün kendimi iyi his etmiyorum veya bu gün evime misafir aldım, bu nedenle göreve gelmiyorum, şeklindeki ifadeleri onların hasta hakları hakkındaki bilgisizliklerini göstermektedir. Üzgünüm; 15.03.2006 tarihinde Hasta Hakları il Koordinatörlüğü ve Hasta Hakları Kurulumuz; Hakkari Sağlık Müdürlüğü Personellerine bir seminer vermeyi planladı. Saat 10.00’da başlanması planlanan seminere 5 dakika gecikmeli katıldım. Ancak salona girdiğimde gözlerime inanamadım. Salonda sadece İl Koordinatörü ve 2 tane Hasta Hakları kurulu üyesi vardı. Diş Doktoru Hakan bey bu seminerden dolayı o gün poliklinik yapamamış bu nedenle çok üzgündü. Neyse yarım saat bekledik ve şükür 6 tane Sağlık Müdürlüğü personelinin bu seminere katılması bizim için teselli oldu. Seminer verildi. Ancak seminerden sonra, il koordinatörü Nurhayat hanım, Kurul Başkanı Doktor Hakan bey ve birim sorumlusu Sinan bey’in ağzını bıçak açmıyordu. Teselli bile fayda etmiyordu. Çünkü bir emek sarf edilmişti. Hepimiz işlerimizi bırakıp gitmiştik. Ses cihazları bilgisayar ve diğer tüm cihazlar saatler önce hazırlanmaya başlanmıştı. Salon hazırlanmıştı. Bu durumda Sağlık Müdürlüğüne sesleniyorum; Bu aşamadan sonra herhangi bir sağlık personeliniz görevini yapmaz veya görevini yaparken hata yaparsa bunu bilgisizliğinden yapacaktır. Bu durumda kurul görevini gerektiği şekilde yapacaktır. Aldığımız kararlarda birilerinin ekmeği şeklinde düşündüğümüzde, birilerinin de hayatı şeklinde düşünmemiz gerek. 19.03.2006 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]