M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Hasankeyf için Amed'teyim

Hasankeyf için Amed'teyim

Değerli hemşerilerim, dostlarım, arkadaşlarım, Tarih ve Kültür sevenler. 3 Temmuz Cuma günü Ankara Atakule"de saat 18.30 da en küçük oğlum Abdulkerim Burak ve gelinim Burak"ın nikahları olacak ( yanlış yazmadım oğlumun da gelinimin de isimleri Burak ).

Buna rağmen 40 yıl sonra Diyarbakır"da Öğretmen Okulu mezunlarının 27 Haziran"da gerçekleşecek buluşması ve 26 Haziran, yani bir gün önce 40 yıldır savunduğum çalışmamı sizler ile paylaşmak, bu çabama katkı sunmanız ve de desteğinizi talep etmek için aile bireylerinin haklı olarak “bu kadar önemli bir işin arifesinde zamanı mı?” demelerine rağmen Diyarbakır"da olacağım.

Neyse konumuza dönecek olursam. Buluşmamıza vesile olacak olan Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti eski başkanı, gazeteci, yazar, sevgili dostum Naci Sapan"ın himmeti; değerli meslektaşım halen Diyarbakır Gazeteciler Cemiyet Başkanı Faruk Balıkçı"nın öncülüğünde Hasankeyf"in Ilısu Barajı sularına boğulmaması için yazdığım “Hawar Hasankeyf"in Çığlığı” kitabımın imza günü düzenlenecek. Konya"dan Ankara"ya özel otomobilim ile Ankara"dan Batman"a uçak, buradan Diyarbakır"a imza günü aslında bahane. Amaç çabamı sizlerle paylaşmak, desteğinizi almak, arkadaşlarımla buluşmak, 40 yıl öncesi Diyarbakır anılarını tazelemek ve bu tarihi şehirde yeniden hasret gidermektir.

Hasankeyf üzerine söyleşi ve imza için 26 Haziran Cuma günü Diyarbakır Gazeteciler Cemiyeti"nin bulunduğu Sümer Park içindeki binasında saat 16" da gerçekleşecek.

Değerli okuyucularım aslında sizleri Hasankeyf gönüllüsü yapmak inancını güden ve Hasankeyf konusunda bilgilendiren bir makale yazmayı hedefliyordum. Ne yazık ki uzun süredir canımı inciten bence önemli bir konuya açıklık getirmek için köşemi kullanarak siz okuyucularımın şahsında kamuoyu ile paylaştığım için üzgünüm.

Birçoğunuzun yakından bildiği gibi egemenler 1954 yılında yürürlüğe koydukları bir proje ile Hasankeyf"i Ilısu Barajı"na boğmak istiyorlar. Ben de 1968 yılında öğretmenlik ve gazetecilik mesleğine başladığım günden beri bu projeye karşı mücadele ediyorum.

Çalıştığım gazetelerde haber, yazdığım gazetelerde köşe yazılarım ile yıllarca bu vahşi karara karşı çıktım. Sonunda defalarca ertelettiğimiz barajı birileri yapmakta kesin kararlı olduklarını görünce “Hawar Hasankeyf"in Çığlığı” adını verdiğim kitabı yazdım.

KİTABA RANT İFTİRASI

Kendi imkânlarım ile “Hawar”ın baskısını, tanıtımını ve satışını yapmaya gayret ettim. Benim bu halisane çabamı bazı kıt akıllıların “M. Latif Yıldız Hasankeyf"i rant kapısı yapmış” gibi dedikodu ve iftiralar içine girdiklerine dair duyumları üzülerek aldım.

Bu zavallı beyinlere köşemde cevap verirken, siz okuyucularımı ve kamuoyunu da bilgilendirmek istedim. Sevgili okuyucularım, Tarih ve Kültür sevenler. Tamamı 4 renk ofset, Hasankeyf"in yüzlerce renkli resimleri ile dolu, A/4 ebadında Ansiklopedi gibi “Hawar” kitabımı baskı aşamasında sponsorum olmaya söz veren ( ki hiçbir mecburiyeti yokken o beni Belediye"ye çağırdı. Uyarılarıma rağmen talip oldu, şahitlerim hayatta ) eski Batman Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan beni yarı yolda bırakınca; 20 bin TL (eski değimle yirmi milyar) harcayarak kitabı kendi imkânlarımla bastırdım.

Baskı aşamasında dağıtım için söz veren, kitaba İSB numarası ve bandrol alınca jest olsun diye yayıncı olarak “Doz” yayınlarının adını kitabıma koydum ve 50 kitabı ücretsiz verdim. O da 18 aydır tek bir kitabımı sat(a)mayarak beni yarı yolda bıraktı. Bir yazar olarak sponsor ve yayınevinin gerçeği ile yüzleşmiştim. Sonunda kendi imkânlarım ile kitabın tanıtımı ve satışını yapma durumu ile karşı karşıya kaldım.

İLHAN MÜJDECİNİN YAPTIĞI

Talihsizliğim sadece sponsor ve yayınevi ile sınırlı kalmadı. Destek verir gibi görünen bazı dostlarımın da azizliğine uğradım.

Örneğin, İstanbul"daki Batmanlılar Derneği Başkanı İlhan Müjdecinin yaptığı gibi. Aslında bir senedir yaşadığım bu olayı yazmayacaktım. Ancak, derneğin eski başkanı Ömer Akat söz konusu başkanın derneği paravana yaparak siyasi çıkarına alet ettiğini iddia eden uzun mailini alınca ( Ki bu maili sonra detaylı ele alacağım) Müjdeciyle ilgili başımdan geçenleri sizlerle paylaşmak zorunda kaldığım için üzgünüm.

Geçen yıl yine bu ayda İstanbul”daki Batmanlılar Derneği Müdürü Aziz hoca hiçbir talebim yokken, önce mail atarak, sonra da telefonla derneğin bir etkinlikte bulunacağını bu etkinlikte “Hawar” için imza gününü düzenlemek istediklerini söylediler. Başkan Müjdeci de aynı şeyleri söyleyince 60 kitap gönderdim ve uçağa atlayıp İstanbul"a gittim.

İstanbul uçak gidiş geliş, üç gün konaklama, yemek, içmek vs. bir hayli masrafım oldu. Gönderdiğim 60 kitaptan 20"sini imzaladım 5"nin parasını aldım, kalanları derneğe bıraktım ve döndüm. Davet eden onlar olmasına rağmen ne harcamalarım ne de kitaplarımın paraları konusunda aylarca sesleri çıkmadı. Aziz hocayı aradım dernekten ayrıldığını söyledi. Başkanı aradım beni sürekli oyaladı. Olayın üzerinden 7-8 ay geçti. Artık umudumu kesince kitapların parasını zekât olarak Batman"daki fakirlere verelim teklifime de geri dönmedi.

Durumu Çağdaş"ın sahibi Arif Arslan"a anlattım. O da “yakın akrabaları var onlara söylerim çözerler” dedi. Bundan da bir netice çıkmadı. Sonunda eski Başkan Akat"ın gönderdiği mailde iddia edildiği gibi Müjdeci derneğin paraları ve unvanını Batman"da AKP"de siyaset yapmak için kullandığı söylemiyle karşı karşıya kaldım. Anladım ki benim kitap paraları da siyasi çıkarın kurbanı olmuş. Bu yüzden çok üzülerek ve de sıkılarak konuyu köşeme taşımak zorunda kaldım. Karar siz okuyucuların ve kamuoyunundur. 

“ HAWAR"I” RANT YAPTI DİYENLERE CEVABIM

Büyük bir talihsizlik kitabın baskısından iki ay sonra sağlık problemim baş gösterince “Hawar” ile ilgilenemedim. Sınırlı uğraşılarım sonucu “Hawar Hasankeyf"in Çığlığı” kitabından topu, topu 5 bin TL."lik satış yapabildim. 20 binden 5 bin çıkarsa 15 bin kalır değil mi? Ama hala 20 bin TL baskı parasını çıkartamadım.

Nasıl mı? Yazayım.

Kitabın tanıtımı ve imza günleri için Batman, Van, Yüksekova, Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlere giderek verdiğim uğraşılar sonucu yol (uçak, otobüs, özel arabam), yemek ve konaklama için tam 5 bin TL ( eski değimle beş milyar) harcadım. Anlayacağınız 5 bin lira satıştan elde edilen gitti ve 20 milyar baskı için harcanan para aynen durduğu yerde kaldı. Bu rant ise herkesi böyle rant elde ederek Hasankeyf için çaba göstermeye çağırıyorum.

20 milyar harcadım diye üzüldüm mü sanıyorsunuz; asla. Zevk alarak, haz duyarak bu harcamayı yaptım. Bu çabamın Hasankeyf"e zerre kadar faydası olacaksa en büyük ödülüm o olacak. Bunu değil 20 bin TL, 2 milyon TL"ye değişmem.

Peki, ben ne mi yapıyorum?

Hasankeyf"i ve kitabımı rant olarak mı kullanıyorum?

Yoksa 40 yıldır mücadele ettiğim Hasankeyf"in sulara boğulmaması için o birilerinin boş konuşması yerine param, pulum, bedenim, beynim ve yayınladığım kitabımla bu yaşta on binlerce kilometre koşturarak Hasankeyf için mücadele mi veriyorum?

Bana iftira atan o şom ağızlı zavallılar ve kitabımın parasını vermeyen Müjdeci ve diğerlerin olmayan vicdanlarına havale ediyorum. Kitaplarımı onar, yirmişer alıp bir senedir ne kitaplarımı ne de parasını vermeyen başkaları da var. Hepsinin isimleri bende yazılıdır. Zamanı geldiğinde onları da tek, tek açıklayacağım.

İşte bu gerçeklerin ışığında Diyarbakır"da düzenlenen imza günüme gelmenizi bekliyorum. Çünkü ben o gün kitabımı satmaktan çok Hasankeyf neden sulara boğulmamalı, Ilısu Barajı"nın Hasankeyf ve dolayısıyla bölgeye ne tür zararlar verecek, kitabın yazarı olarak sizlere paylaşacağım. Biz birileri gibi rant için Hasankeyf demediğimizi göreceksiniz.

26 Haziran saat 16 da Diyarbakır Gazeteciler Cemiyetinde buluşmak umuduyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi