Hakkari’yi sancılı günler bekliyor!

Bir seçim ilk defa bu kadar zor geçecek. Halkın nabzını ölçmek için çeşitli kesimlerden aldığım görüşlerde ortak tepki aynı: “Şimdi ne yapacağız?”

Yaşlı bir amca, gözlerini karşı ki dağın tepesine dikip hüzünlü bir şekilde söze giriyor.

“Bu yaşımdan sonra gördüğüm şeye bak! Bunu hak edecek ne yaptım, ne yaptık? Ben doksan yıldır yani doğduğum günden beri BDP’ye oy veren bir insanım. Tabii ki yine vereceğiz! Ama bu sefer başarılı olacaklar mı bilmiyorum. Olmayabilir bu kez. Bunu düşünmek bile kalbimdeki pili tüketiyor”

Xaloyu telkin edip bir esnaf abê ile görüştüm. Gözleri doldu.

“Her şey bitti” dedi sadece. Ve sustu…

Şahsen daha fazla insana soramadım bende. Sokaklar sessiz, kimse konuşacak halde değildi. Hakkari’ye ne oluyordu böyle? Neler oluyor!!!

Olan belli… Seçime ortalama bir ay kala Kürtler’i ilk defa zorlayacak bir durum ortaya çıktı.

Yapılacaklar da belli. Çalışmak, çalışmak…

BDP Genel merkezi oraya seferberlik ilan etmeli. Tüm ilçe, köy ve mezralarda düğünlere ara verilip seçimlere yüklenilmeli.

En büyük farklarla oy aldığımız Hakkari bugün seçimlerde kaybetmenin eşiğine geldiyse diğer illerde ne yapacağız? Hakkari’nin gidişi tüm illerin kaybedilişi anlamına geliyor.

Arkadaşlar, güzel dostlar, Doğoba sevenler, Keledoş gibi güzel yemek yok diyenler! Neyden bahsediyorsun diye telaşa kapılanlar, tir tir titreyenler!

Durum şu:

MHP, il teşkilatının dahi bulunmadığı, adının atmosferde en az telaffuz edildiği coğrafyada, tabelasının bile olmadığı bir zaman diliminde kalkıp Hakkâri’de aday gösterdi.

Aday açıklandığından beri halk zaten korku paniğe kapılmış ne yapacağını bilmez durumda. Acil servisleri dolup taşıyor…

Yani BDP’yi artık zorlu bir rakip bekliyor. MHP kesin alacağım diyor!

Durum bu….

**

AKP’li adayların Kürtçe ile imtihanı!

AKP seçimler öncesi Kürt halkına, saolsun, büyük bir kıyak geçerek Kürtçe’ye “ü” harfini de ekledi.

Astıkları afişlerde “gühertin, düğwazin” diyen AKP, Yunan alfabesinden de umarım katkı yapar bize. Kurdistan’da Kürtçe diye bir dilin konuşulduğunu yeni farketmişler. Afişlere dalıp Kürtlük taslıyorlar.

Tu bi xêr hatî diye yazdırılan bir afişteki “tu bi ker hati” diye yazan ilçe teşkilatının samimiyeti ise bambaşka bir şey. İlk defa bir yanlışa bu kadar katılıyorum. Bu yanlış çok doğru!

Tabi durumlar bunlarla sınırlı değil. Sizler için biraz daha detaylı araştırmaya girişerek bazı detaylara ve şok edici bilgilere ulaştım.

AKP’nin Kurdistan’da gösterdiği adayların seçim çalışmalarında şirinlik olsun diye yaptıkları Kürtçe konuşmalarını anlamak için özel bir ekip kurulduğunu biliyor muydunuz?

2 gün çalışan ekip hayata küserek pes etti. Ekipten bazı şahısların hastaneye kaldırıldığı bilgisi üzerine hastaneye gidip kendilerine ulaştım; detaylara ulaşarak büyük bir habercilik başarısına imza attım mı bilmiyorum. Çokta önemli değil…

Adını vermek istemeyen Mümtaz Ak adlı şahıs “bilsem böyledir girmezdim bu işe; pişmanım” dedikten sonra şöyle açıklama yaptı: “Nereye gitsek konuşmaya çalıştılar. Konuşamadılar. Bakanlardan bir tanesi bir ilçede Kürtçe konuşayım deren kendine yanlışlıkla küfür etti.

“Ev seçim çok önemliye bizim için; başınıza bişi gelmemişkir olsun istiyorsanız oyunuzu bize vermiş bikin” dedi ve Türkçeye çevirmemi istedi. Ben o ara bayılmışım. Şimdi Türkçe’yi de konuşmayı unuttum. İletişimde sıkıntı yaşıyorum” dedi.

AKP’li adayların Kürtçe konuşma yaptığı yerlerde ambulansların hazır bulundurulması ise manidar bulundu!