Günlerdir beklenen paket açıklandı… İçine soslu makarna, sabun, şeş û beş bir dil, az Arınç ağlaması koyarak paketler hazırlayan AKP, Amedli yaşlı bir amcanın "Zıqqım var o paketlerde" dediği yere geldi.

Manevralarla doldurulmuş ve ucu açık şeyler eklenmiş boş beleş bir paket.
Yanına aldığı 6 bayrak tek yenilik olarak görünüyordu. Başka da bişi çarpmadı gözüme. 
İçinin boş olduğunu, yeni bir şey demediklerini ve Kürt hareketinin zaten artık çoktan başka şeylere evirildiğini onlarda biliyordu. Ondandır 2 kez ertelendi açıklama. Ertelendikten sonra medyası ve satılık kalemleri devreye soktular "çok sürpriz şeyler var" diyerek. Medya da paket pohpohlandı ve ilgi üzerine çekildi.
Amaç beklentiyi üst perdeye çekmekti. Yaptılar da… 

Gösteri toplumunun biricikli öznesi olan AKP, 60 dakikalık propaganda açıklaması ve 10 dakikalık açıklaması ile golünü attı. Eski meseleleri ve tek satırlık hatta artık kimsenin takmadığı q,w,x gibi detayları ballandıra ballandıra anlattı. O anlatırken dalkavukları "devrim oluyor" diyerek ortalığı inletmeye başladı. Dünya görmemiş bu siyasi rantçıların sirk oyunu da bir kez daha izleme şansımız oldu.
Şimdilik bu kadar. 

**
İki gün evvel çok garip bir haber düştü ajanslara…

Aynen aktarıyorum.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Bu gün bizden rahatsız olanlar halkın çocuklarının iktidarda olmasından rahatsızdır" dedi. Çelik, "Allah'a hamd olsun, bu kadar uzun süre iktidarda kalıp da şaibesiz, yolsuzluksuz, rüşvetsiz, pisliksiz kalabilen bir iktidar var mı? Zaman zaman yanlış yapan birileri çıktığında biz derhal onun kafasını koparıyoruz" diye konuştu. 

"Ne diyor la bu?" diyen son kişi siz değilsiniz. Tekrar okuyun hele! Şahsen okudum ama bişi anlamadım. El Nursa özentisi had safhada. Anladığım o… Kafa kesmekten bahsediyor. Siyasi jargona bakar mısınız? 

Daha kötüsü "yolsuzluksuz, pisliksiz" bir parti oldukları iddiası. De gel de kafanı vurma taşlara! Bu kadar rahat sallayabildiğine göre hepimizden daha iyi biliyor pisliklerini. 

**
Antalya'nın Muratpaşa İlçesi'nde Mustafa Asım Cula İlkokulu 2-A sınıfındaki sınıf başkanlığı seçimi sırasında, bir öğrencinin açıklamalarına öğretmenin Facebook'a taşıması ve ailenin suç duyurusuyla başlayan olaya, Milli Eğitim el koydu. Mustafa Asım Cula İlkokulu 2-A sınıfında yapılan sınıf başkanlığı seçimi sırasında öğrencilerden 9 yaşındaki Ö.İ.K.'nın, "Gerçi seçim olsa ne olacak? Seçimin güzel bir şey olduğuna inanmıyorum. Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" sözleri bir dizi tartışmayı başlatmış. 

2 yaşındaki çocuk vatan hainliği ile suçlanıyor. Şimdi 9 yaşını burada bırakalım şöyle 80 yaş durumuna bir bakalım.

Olay Dîlok’ta geçiyor… Kürt çocuklarına yaşından büyük cezalar veren yargı, bu defa da 80 yaşındaki Ayşe Bağrıyanık’ı, ‘yurttaşları örgütleyerek etkinliklere götürmekle’ yargılamaya başladı. Ayşe ninenin savunması ise ders niteliğinde: "Eğer gerçekten böyle biriysem ne mutlu bana" demiş… 

AKP gerçekten müthiş. Yargısı sayesinde 9 ve 80 arası bir skala ile her kesime çok eşit davrandığını ispatladı. 

**
Son terminatör Arınç geçen gün yine tıro vıro etti… Arınç, "Bu ülkede iki sene 'PKK' demesek PKK kendiliğinden çökerdi" demiş.

Bir üst paragrafta 9 yaşındaki çocuğun söyledikleri vardı. "Seçimin güzel bir şey olduğuna inanmıyorum. Başbakan da seçimle geldi ama ağaçları kesiyor, su sıkıyor, gaz sıkıyor" diyen çocuk. Bi de Arınç’ın söylediklerine bakın. Bir insan bu kadar mı saçmalar!  

**

Atatürk'ün Rize'ye gelişinin 89'uncu yıldönümü kutlamalarında konuşan Belediye Başkanı Halil Bakırcı, Rizelilerin 1924 yılında kenti ziyaret eden Atatürk'ü aşırı miktarda silah atarak karşıladığını belirterek, "Valimiz ruhsat vermiyor ama bizim hemşerilerimizin o zamandan beri silah zafiyeti var" dedi.

Bu adamı hatırladınız mı? Kendisi Güney Dakota’nun vahşi dünyasından Şerif Halil! Silah en büyük tutkusu. TRT kovboy kuşağından hatırlamadıysanız size tanıştırayım! Daha önce Kürt sorunu ile ilgili bir formül atmıştı ortaya. Şöyle diyordu: "Güneydoğu’da ikinci eş yaygın. Bu bizim kültürümüzde vardır. Bu bölgelerden evlilik ve hısımlıkları artırarak, devletin de teşvikiyle sorunların aza ineceğine ve çözüleceğine inanıyorum” demişti. 
Kürt kızlarını alarak sorunu bitirme planına zaten Ece Temelkuran balıklama dalacaktı aylar sonra bir yazısı ile.

Şimdi silah zafiyetinden bahsediyor. Keşke Japon bir başkan olsaydın Halil! En azından az onurlu davranır ve bu sözlerden sonra gelen tepkilere dayanamayıp kendi ayaklarına sıkardın! 

**
Çerkezköy'de bir Özel Eğitim Merkezi'nin açılışında konuşan AKP Tekirdağ Milletvekili Ziyaeddin Akbulut, hükümetinin engelliler için çıkardığı yasaları hatırlatarak, "2005'te çıkardığımız yasa ile biz engellileri insan yerine koyduk, adam yerine koyduk" dedi. Hayatında sadece bir engelli insan tanımış olsa bir insan böyle sorumsuzca konuşabilir mi?

Sözünün nereye gittiğini düşünmez mi? Ama AKP öyle burnu havada öyle büyük bir güç sahibi ki artık insan üretme ve adam koyma kriterlerini de hanesine geçirmiş. Bu hizmet sadece onlarda var. Kendileri adamlık mertebelerini yalayıp yutmuş ve şimdi de ücretli iş ihalelerine çekmişler meseleyi. Şaka gibi gerçekten… Herif insanlıktan bahsediyor! Ben insanlıktan çıkmaya gidiyorum. Dileyen gelsin arkamdan…