Geçen hafta sizde mutlaka denk gelmişsinizdir. Habertürk'ün Bilgi Edinme Yasası kapsamında "Kürt" kelimesinin anlamını' sorduğu Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kaçalin "Kayın ağacı, bundan yay, kamçı, değnek gibi şeyler yapılır.' (Divanü Lugati't-Türk) ve 'Kerestelik bir tür ağaç" diye cevap verdi.

Şimdi aranızda bu tanımdan alınan oldu mu? Ben bir meşe ağacı olarak alınmadım. Zaten yıllardır bir kimlik bunalımındayım ki sormayın gitsin. Palamut gibi hür, kereste gibi gür ve kayın ağacı gibi özgür hissetme çabalarım vardı. Arayıştaydım dostlar. Türk Dil Kurumu yine yetişti imdadımıza. Kart Kurt sesinden (ki bu da ağaçların çıkardığı sesler olabilir) nihayet ağaca, ağaçtan ormana, ormandan yurduma döndürecekler bizi. Hema oturun koltuğunuza ve açıklamaları bekleyin. Bizim mahlede bir Kürt ağaç arkadaş, ulu orta cinnet geçirdi geçenlerde; yok neymiş efendim beni keseceklermiş. Yaw öyle şey olur mu, biz de bir milletiz dedik. Ağaç değiliz dedik, ama inandıramadık. Siz siz olun kendinize bir ağaç adı bulun. Mutlu mesut yaşayın… 

Cemaat ve yamyamları… 

Cemaat denen kontra yapının ne kadar nur yüzlü insanlar yetiştirdiğini bizatihi sözcülerinden dinleyelim. Bugün gazetesi yazarlarından Gültekin Avcı sosyal paylaşım sitesi Twitter'de Pazar günü attığı iletisi aynen şu: "Adını bile duymadığınız yaban ellerde yamyamlara medeniyet öğreten insanların feryatları ne zaman kara propaganda oldu?"
O övünerek "hizmet" götürdüklerini söyledikleri Afrika ülkelerindeki yoksul çocuklar "yamyam" oldu. Cemaat de "medeniyet götüren"… Yani kendini bildiğin kolonyalist devlet ile paralel görüyor "avcı"… Haksız sayılmaz. Zaten Kürdistan’daki rolleri bu. Bize bakışları bu. Bu çoktan deşifre edildiği için bize de açıkça yamyam diyemiyorlar. Yoksa emin olun Kürdistan’daki bireyler için de düşündükleri şey bu… 

İdirs’in ağzından dökülen “Bal”…

 AKP’den olaylı ihraç edilen İdris Bal şimdiden AKP’ye saydırmaya ve bildiklerini söylemeye başladı. Örneğin çözüm sürecine AKP’nin bilerek yanaşmadığını ve sünni Türk milliyetçiliği yapacağını da iddia etti. Değişmez kural bu! Güç denilen iktidar vahşetinin etrafından, çemberinden çıkınca ona saydırmak. Ben en çok Kürt kökenli vekilciklerin AKP ile bozuşması sonrası aurayı bekleyeceğim. Düşünsenize Metiner olaylı bir şekilde ihraç ediliyor vekillikten. Görün şamatayı ve curcunayı.

Türk ırkı diye bir şey yok! AKP ırkı var…

Haberin spotunu aynen aktarıyorum: "Bayburt’ta üniversitede düzenlenen bir panelde konuşan AK Parti MKYK üyesi Yasin Aktay, Türklüğün bir sentez olduğunu ifade ederek, "Türk diye bir ırk yok" dedi. Bu sözler üzerine bir grup öğrenci paneli terk etti"…
Şimdi Yasin’i bilen bilir. AKP için "Stratejik" dergiler çıkaran büyük Yunan düşünürlerinden oluyor kendileri. "Türk ırkı yok" açıklaması da kim bilir kaç gün sonra ortaya atılacak yeni AKP yumurtasının ön çalışmasıdır. Yoksa böyle bir cümle asla kurmaz. Cümlenin yanlışlığı ve doğruluğu umurumda değil. Türk ırkı olsa ne olur olmasa ne olur! Kalkıp bu saatte bunu desen ne olur demesen ne olur! Ama tabi Yasin de kendi çapında haklı. Çünkü bir tek AKP ırkı var. AKP’nin yarattığı bir zombi insan dünyası var. Sen söyle hele, AKP için bugün ne yaptın? 

Gaz’a niye gelmedin?

Bitlis'in Ahlat İlçesi'nde BDP'nin belediye başkan aday adaylarını tanıtacağı miting öncesi olay çıktı. Polis gaz bombası ve tazyikli su ile müdahale etti, 2 polis ile 3 eylemci yaralandı….
Emniyet uzun zamandır gaz sıkmamış. Can sıkıntısından kendine sıkıyor. De nereye kadar? Düşünün bir seçim için yapılan bir çalışmaya gaz ile destek veriyor. 5 Kürt yan yana gelse bunda bir Çapanoğlu arıyorlar. O bir insan hakları profesörü vardı, ne güzel özetlemişti nefretlerini: "10 Kürt yan yana gelse uzaydan füze üzerlerine atalım" diye. Bu adamın samimiyeti bir tarafa, herkesin nefreti bir tarafa…

Kemal’in prezeleri….

Ara sıra gelen preze hastalığı ile gündeme zamansız yumurta gibi düşen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: "Dağdaki adam gelip siyaset yapacaksa onun yolunu açacaksın" diyor. Ve bu adam "Kürtçe eğitim ülkeyi böler" diyen adam. Hiç demiyor yaw kardeşim siyaset yapsın diye çağırdığım adamların zaten hayatını bu dile adadığını, savaştığını. Kemal’ın kendine Kürt meselesi konusunda yapacağı en büyük iyilik susmak. Ne gerek var konuşmaya, ne idüğü belirsiz açıklamalar yapmaya. Partinin diğer elemanları zaten aralıklı saçmalama hakkını fazlasıyla kullanıyor. Sıra sana gelene kadar tew… 

Hani gözyaşları aynı idi?

Önümde Emine’nin fotoğrafı. Ağlıyor... Yan sekmeden Arınç’ın fotoğrafı. Ağlıyor... Arınç’ın fotosuna bitişik bir isim; İbrahim Tatlıses. Ağlıyor... Bu ağlamaların hepsi aynı anda oluyor. Ağlayarak para kazananların ülkesinde bir kez daha yüreklerimiz dağlanıyor. Onlar ağlarken yan tarafta polis BDP İl binası önünde toplaşanlara gaz sıkıyor. Başkaları da ağlıyor. Gözyaşı farklı değildi hani? Siz bilir misiniz gaz ve acıdan gelen gözyaşı ile Emine, Arınç’ın gözyaşları arasındaki kimyasal farkları? Arada koca bir hayat farkı var. Gerisini siz düşünün artık…

Bu sözleri de not düşelim…

Zaman gazetesinde yıllardır yazan o geminin iskelelerinden sayılan Ahmet Turan Alkan, Radikal’de yayınlanan röportajında açmış ağzını yummuş gözünü. Kürt muhalefetinin 10 yıldır söylediğini Ahmet Turan’ın yeni söylemesi de bir gelişmedir diyelim. 

Erdoğan hakkındaki düşüncelerini sizlerle de paylaşmadan geçmek olmaz: "Başbakan gerginlik üstüne siyaset inşa ediyor. AK Parti tabanı Gezi’den korktu… Bir zamanlar Tayyip Bey de hayata benim gibi bakıyordu. Dengeli, ölçülü, kanaatkâr… Fakat bildiğiniz gibi güç insanı değiştiriyor, ruhunu alıyor. İnançlı olmak da insanı kurtarmıyor… Güç insana yaptığını hoş gösterir. Tayyip Bey’in yaşadığı da budur. Diyelim ki bir aşırılık yapıyor, etrafındakiler "Çok güzel oldu efendim” diyorlar. Halbuki nefsi onu uyarıyor fakat o sonunda gücün söylediğine inanıyor… Demokrasinin yanından bile geçmiyoruz… Erdoğan kızlı-erkekli düzenlemeyi biliyor ama üstüne gidiyor. Çünkü seçimler yaklaşıyor. Oy rezervini her zaman canlı tutması lazım. Erdoğan ya benimsin ya da kara toprağın diyor. Ya ona oy vereceksin ya da yok hükmündesin. Önümüzdeki seçimleri atlatana kadar bu gerilim devam edecek…"