Roboski Kürd halkının yüreğinde kanayan bir yara olarak dururken kin, nefret ve de intikam duygularıyla yoğrulan Devlet işlediği cinayetlerden geri adım atmıyor. Temsilcisi Bakan, Vali, Komutanların emri ile mağdur ve mazlum olan Roboski halkına zulüm ediyor.

Halkın oyu ile seçilmiş HDP Milletvekili Ferhat Encü hakaretlere maruz kalıyor, silah namluları kendisine çevriliyor, tartaklanıyor. Milletvekili Encü’nün yakasından tutan askerler çembere alarak “Burada devlet biziz. Ne milletvekili? Biz devleti temsil ediyoruz. Siz teröristsiniz, eşkıyasınız” diyebiliyorlar. Ve hükümetten tek bir ses seda çıkmıyor.

Milletvekiline bu bariz saldırı Kürd halkına AKP’nin bakışı değil de nedir? Araya girmeye çalışan gazetecilere hakaret eden askerler “Burada devlet yok diye yazıyordunuz. İşte devlet biziz” diyerek makinalarını kırmak, araçlara zorla binmekle tehdit ediyorlardı.

Bütün bunlar devletin, hükümetin, İçişleri Bakanı, Vali’nin emri ve bilgisi dâhilinde yapıldığını söyleyen HDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken partilerine, halka;, Roboski’ye saldırıların yoğun ve acımasız devam ettiğini Türk ve Dünya kamuoyuna açıkladıkları halde yetkililerden bırakın ses çıkması, telefonlarına bil çıkmıyorlarmış.

Özellikle Roboski’de yapılan katliam için özür dilenmesi gerekirken devletin burada halka mermilerle ateş açtırarak şiddete başvurduğunu, gözaltı, keyfi tutuklamalarla acımasız saldırı ve sindirme konseptine dönüştürülerek devreye sokulduğunu açıklıyorlardı.

Kürd halkı şahsında Roboskililere, Encülere kin ve nefretin sadece insanlara saldırmak ile kalmadığı; doğanın tahrip edildiği, hayvanlara (toplu katır itlafları) yönelik toplu katliam edildiği. Roboski meselesi insani boyutların çoktan aşan sistematik ve planlı olduğu; şayet bu saldırılarda bir can kaybı yaşanmamışsa Milletvekili ve Roboski halkının gösterdiği duyarlılık sonucu olduğunu açıklıyorlardı.

Türk medyasının görmek istemediği son Roboski olayları bölgede hukuk devleti, yasa ve anayasanın rafa kalktığının en bariz örneğidir. Çözüm sürecinin rafa kaldırılmasını provası en tehlikeli bir şekilde Roboski’de “şiddetten” medet umar hala gelmiştir. Rojava Kürdlerinin Dünya kamuoyunda kazandığı itibara duyulan kin, nefret Ankara’yı yeterince germiş ki Roboski’de mazlum halk ve Milletvekiline saldırı olarak gerçekleşmektedir.

“Devlet” onaylı iddiaların en önemli göstergeleri Milletvekili Encü’ye özel kuvvetler mensubu askerler tarafından yapılan saldırıya Hükümetin, Genel Kurmayın sağır kalmasıdır. Bu yaklaşım Kürd halkının kafasında “silah gücü ile yönetiliyorsak o zaman işgal altındayız” düşüncesini yaymaktadır ki; bu çok tehlikeli bir gidişattır.

Devlet, hükümet, güvenlik birimleri ve de bağlı kurumlar Roboski halkını Encüleri, daha doğrusu Kürdleri bu siyaseti ile bitiremez. Kale kollar, özel kuvvetlerden oluşan asker, silah, şiddet, sindirme ile bu sorun çözülmedi, çözülemez. Tank, top, uçak, 34 Roboskili yi havadan bombalayarak, mitinge bomba koyarak, IŞİD’e destek vererek Kürdlere rağmen sorunu 100 yılda olduğu gibi Ankara 300 yıl daha uğraşsa bu kafa ile çözemez.

Hürriyet’te Yalçın Doğan’ın “Devlet ve 30 ve 31’inci Encü” başlıklı 9 Temmuz tarihli makalesinin bir bölümü ile sizi baş başa bırakarak gerçekleri görmeliyiz.

“KOBANİ'ye IŞİD'in son saldırısında ağır yaralanıyor, götürüldüğü hastanede ölüyor YPG militanı Cemil Encü. Ailesi sınır kapısından alıyor, Urfa Adli Tıp Kurumu'na götürüyor. Otopsi sonrasında kalabalık bir kitle cenazeyi Roboski'ye götürüyor. Roboski, 28 Aralık 2011 de Türk savaş uçakları tarafından bombalanarak öldürülen 34 kişinin köyü. Cemil Encü de Roboski'de, öldürülen 34 kişinin yanına gömülüyor.

Cemil Encü 30'uncu Encü. 31'inci Encü ise, Ferhat Encü. İki gün önce sınırda askerlerin, bazı gazetecilerle birlikte darp ettikleri HDP Şırnak Milletvekili. Aynı kökten gelen Cemil Encü'nün nasıl öldüğünü araştırmak için orada. Ancak, o bölgede araştırmak pek kolay değil, karşıda devlet var, devleti temsilen jandarma. Araştırmaya geçit yok, itiş, kakış, gaz bombası, tartaklama. Oysa o milletvekili.

FARKLI GRUPLAR

Roboski'den Cemil Encü gibi yüzlerce kişi Kobani'ye gidiyor, kentin savunmasına katılıyor. Kamyonlar dolusu yardım malzemesi ile birlikte. Sadece Kürtler değil, Türk solundan Kobani'de savaşa katılan ve ölenler var. Kentin savunmasına katılanlar arasında mühendis, mimar ve farklı meslek kuruluşlarının üyeleri de var, yani Türkler.  

DİĞER 29 

Ama Cemil Encü Kürt, 30'uncu Encü. Diğer 29 Encü şöyle:
Mehmet Encü, Nevzat Encü, Hamza Encü, Şervan Encü, Cemal Encü, Osman Encü, Şivan Encü, Bilal Encü, Mahsun Encü, Salih Encü, Hakiki Encü, Serhat Encü, Savaş Encü, Selahattin Encü, Bedran Encü, Hüseyin Encü, Aslan Encü, Cevat Encü, Erkan Encü, Selman Encü, Orhan Encü, Fadıl Encü, Vedat Encü, Cihan Encü, Fikret Encü, Hüseyin Encü, Erkan Encü, Zeydin Encü, Çetin Encü.

Bu 29 Encü Roboski katliamında öldürülüyor. 30 Cemil, 31'inci Encü, Ferhat Encü ise mücadelesini sürdürüyor. Jandarma dipçiği ve biber gazı eşliğinde, şairin dediği gibi, "Öldürmekle bitmeyiz".

Milliyetçi, Kemalist, Cumhuriyetçi bir Türk yazar bunu kaleme alıyorsa; Kürd meselesinde bir araya gelmeyen topyekûn 25 milyon Kürd değil yüzde 13.12 kesin yüzde 20 oy potansiyeline sahip olup başka partilerin peşinde koşan onursuz Kürd ve korucular adına açıklama yapan sözde cahşlara söyleyecek söz bulamıyorum. Sadece utansınlar diyorum.

NOT: Bu koşullarda Bayram kutlaması içimden gelmese de insanlık ve inanç adına Ramazan Bayramında Allah’ın başta Türkiye ve İslam ülkelerini yönetenlere vicdan, insaf, akıl ve de biraz din, biraz iman, biraz da sağduyulu düşünerek yönetmeyi nasip etsin diyorum.

Sevgili okuyucularım yoruldum, izniniz olursa bir süre kendi kendime izin veriyorum.

Bayramınız kutlu olsun. Cejna ve Pirozbe.