Evet, maalesef Hakkari Emniyet Müdürlüğünün, sürücülere gevur eziyeti çektirdiği, kazalara neden olacak bir yöntemle ve milli servet olan araçlarının hırpalanmalarına neden olacak bir çalışma yaptı.

1990 yılından 1994 (5 yıl) yılına kadar oturduğum Keklikpınar mahallesi Köy Hizmetleri kavşağından Kale altı mezarlığına kadar olan mesafede hazırladığım listeye göre trafik kazalarında ölen insan sayısı 11, yaralı sayısı 34’tür. Bu sürede meydana gelen trafik kazası sayısı ise 40’tır.

Bu araştırma ve takibim sonunda ben ve bir grup mahalle sakini, Hakkari Valiliği ve İl Emniyet Müdürlüğü nezdinde başvurular yaptık. Bu müracaatlarımız 1994 yılından 1999 yılına kadar farklı tarihlerde defalarca tekrarlandı.

Bu mesafede alt geçit, üst geçit, uyarıcı levha dikilmesi, yayaların yoğun olduğu saatlerde trafik polislerinin görev yapmaları, caydırıcı olması açısından hız sınırını aşan sürücülere ceza yazılması, yayaların her yerde karşıdan karşıya geçmelerini engellemek için orta refüjde bariyer konulması, araçların süratli seyir etmelerini engellemek için farklı noktalara engeller konulması gibi taleplerimiz vardı.

Hatta 1994 yılında bu başvurularımızdan birine istinaden İl Trafik komisyonu bu güzergah için bazı önlemlerin alınması ile ilgili bir karar aldı. Kararın fotokopisi şu an dosyamda mevcuttur. Gerçi alınan kararlar sadece belge üzerinde kalmıştı ya. O zamanlar emniyet uygulama konusunda topu karayollarına atmıştı.

Alınan kararda araçların hızını kesmeleri için yola engellerin konulması yoktu. Engellerin konulması için zamanın valileri Nihat CANPOLAT ve Orhan IŞIN ile bu kurul kararını tartışmıştım. Valilerimiz il emniyet müdürlüğü ile yaptıkları görüşmeler sonucu, neden engellerin yer almadığı yönündeki yorumlarını tarafıma şöyle açıkladılar. Yani iki farklı tarihlerde ve iki valinin söyledikleri aynıydı. Belirttikleri bir kanun maddesinde devlet yoluna kesinlikle engel konulamaz deniliyordu.

Şimdi bu aşamada Hakkari Valisine, Hakkari İl Emniyet Müdürüne ve il Trafik Komisyonuna o zamanlar sayın valilerimizin belirttikleri kanun maddelerini incelemelerini ve eğer böyle bir kanun var ise Hakkari Emniyet Müdürlüğünün önündeki kanunsuzluğu ortadan kaldırmalarını tüm sürücü ve vatandaşlar adına talep ediyorum.

Eğer yoksa böyle bir kanun o halde sınır tanımayan ve her gün birilerinin hayatlarını söndüren sürücüleri biraz da olsa durdurmak adına Şehrin girişinden çarşı merkezine kadar engeller koyun ki biraz da halkı düşündüğünüzü var sayalım.

Ayrıca engeller hız kesmeye yarar, yani kazalara neden olmak için bırakılmıyor. O halde engellerinde bir ölçüsü vardır. Neredeyse 15 – 20 santim yüksek engel mi olur. Emniyet müdürlüğünün önündeki engelin hemen 50 metre ötesinde 50 km hız sınırını gösteren engel var. Bu durumda ben de iddia ediyorum ki, 50 km hızla gelen bir araç bu yüksek engellerde ya takla atar yada parça kırar veya araçtakilerin yukarı zıplamaları sonucu beyin kanamalarına neden olur.

Bence bu kadar emrivakilik fazla. Ben nasıl istiyorsam sen öyle yaşayacaksın demek hiç de adaletli değil. Geçen yıl burada engeller yapıldı, kimsenin gıkı çıkmayınca, kışın yol temizlemeleri ile bozulan bu engeller bu defa daha yüksek olarak yeniden yapıldı. Her kes halinden memnun gibi, ya da sindirilme sonucu kabullenmiş görülüyor.

Ama her ne kadar tepki gösterilmiyor gibi görünse de, hiçbir zaman Hakkari halkı kendisine ait öz malı olan işgal edilmiş Hakkari Kalesini ve rahat araç kullanacakları ana yollarını içlerine sindirmeyecekler.