Bedri Çallı

Bedri Çallı

Çözüme bir çelme daha

Çözüme bir çelme daha

Üzülüyorum, çünkü her defasında tüm ülkeyi gerginliğe ve belirsizliğe sürükleyenler, bunu ülke adına yaptıklarını sanıyorlar. Oysa her gün ortaya attıkları olumsuzluklarla ülkeyi gererek savaş alanına çevirenler bu halka en büyük düşmanlığı yaparlar.

Halkın, akan kardeşkanının son bulacağına vesile olabilir düşüncesinde olduğu 12 Haziran seçimini şimdiden karamsarlığa itenleri kınıyor ve lanetliyorum.

Üzülüyorum, ülkede barış ve kardeşliğin tesisi için her türlü özveride bulunan demokratik kitle örgütlerinin, barış ve kardeşlik için gösterdikleri performans, arzu ve isteklerinin kursaklarında kaldıkları için.

Barış ve kardeşliğin tesisi, akan kardeşkanının durması ve akan gözyaşlarının dinmesi için büyük çaba sarf eden sivil toplum örgütleri ve aydınların bu arzularının gerçekleşmeyen bir rüya haline getirenleri kınıyorum ve lanetliyorum.

YSK’nın 12 Haziran seçimleri için başvuran 12 tane adayın, başvurularının son günde açıklanmasını ve yerlerine her hangi bir başvuruya mahal bırakmadığı bir zamanda açıklamasını bir insanın kalleşçe arkasından hançerlemesine benzetiyorum.

YSK’nın bu kararının tamamen siyasi ve talimatla alındığı yönünde toplum hemfikirdir. Böyle değilse bu adaletsizliğin ortadan kaldırılması için iyi niyetli çaba ve çözümlerin olması gerekir.

Kanunları buna göre hazırlamayanları, bu kararı verenleri ve bu kararın alınması için talimat verenleri, göz kırpanları ve destekleyenleri kınıyorum.

Aslında bu karara tepki gösterilme görevi sadece Kürtlere kalmamalı. Bu ve benzeri haksızlık ve zulme karşı, Türk halkı başta olmak üzere ülkede yaşayan her milletten insanların tepki göstermesi gerekiyor.

Seçim barajı, haksız tutuklamalar ve benzeri her türlü baskı ve engellemeleri görüp’te karşı durmayan da zalimdir.

YSK’nın bu haksız kararını destekleyen veya sessiz kalan her siyasi parti ve sivil oluşum kesinlikle lanetliktir. Bu aşamadan sonra sandık başına gidip bu tür partilere oy kullanan başta Kürtler olmak üzere her kesin zalimin zulmüne destek vermiş olacaktır.

Bu tür durumlarda toplumu germek yerine, sakinleştirme çabalarının olması gerektiğini biliyorum. Hele hele yazar’ların tarafsız bir şekilde mevcut ortamı anlatma ve kamuoyuyla paylaşması gerektiğini çok iyi biliyorum. Ancak artık insanların haksızlıklar karşısında tahammül gücü kalmamakta ve mevcut stres ve olumsuz psikolojik sonuçlar insanların bu tür yazıları yazmasına neden oluyor.

Ülkenin iç savaşa ve kardeşkanının akmasına bir adım daha sürüklendiğini çok açık bir şekilde görüldüğüne üzülerek şahit oluyoruz.

Tüm siyasi partilere iki yol görünmekte, 1) bu gün seçime girmeleri engellenen 12 kişinin seçime girmeleri için gereken düzenlemelerin acilen yapılması. 2) veya seçimin başka bir tarihe ertelenmesinin sağlanması.

Hükümet ve muhalefetin böyle bir düzenlemeye gitmemeleri halinde BDP’nin tüm adaylardan desteklerini çekerek, bu seçimin meşruluğunun tartışılmasına imkan tanıması gerekiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Bedri Çallı Arşivi