İrfan Sarı

İrfan Sarı

Çocukları anlamamak tehlikedir

Çocukları anlamamak tehlikedir

Şehirler orantısız şiddetin aleni sergilendiği yer olmaya devam ederken, asker ve gerilla ölümleri de artmaya başladı. Sözüm ona AKP bir açılım yapmıştı ve ülke sancılarını terk edecekti. Açılım ile birlikte adeta ölümlerin önü açıldı. Sokak ortasında dövülen çocukların yürek paralayan dramı bitmeden dur durak bilmeyen tutuklamalarla ceza evleri süreci hemen ardından da cezalar yağmaya başladı.

Kamuoyuna bunların çocuk olmadıklarını anlatan siyasetin paslanmış menteşeleri çır çır etmeyi sürdürürken onların çocuk olduklarını unutan vicdan sahipleri de aslında vicdandan mahrum olduklarını sessizlikleriyle açığa çıkardılar.

Neyin nasıl geliştiğini biliyoruz ama ne kadar hızlı geliştiğine ve değiştiğine kafa yormaya kalmadan bir diğerine çarpıyoruz. Bu kadar hızlı bir gündem hareketliliğine kamuoyu da kilitlenmiş. Umutları tükenen deseniz, iyi niyetini yitirene kadar bir sürü çelişki ve çatışkı içinde kalan insanlar.

Filistin’de vurulan çocukların ölümlerine kayıtsız kalınamayacağını belirten siyasetin baş patronu insani olarak elbette son derece yerinde bir beyanda bulunuyor. Ama burnunun dibinde kendi talimatıyla “çocuk da olsa, kadın da olsa” acımasızca dövülen Kürt çocuklarının acısını duymaması ve görmemesi tabire sığacak bir durum değil.

Onların çocuk olmadıklarını açıklamalarında söylemek ne kadar yüksek sesle söylenmiş bir pervasızlıksa yine onları görmemek ondan kat be kat yüksek patavatsızlık ve ırkçılıktır.

Çocuk hangi ırktan, hangi dinden, hangi coğrafyadan olursa olsun çocuktur.

Bunu semavi ve beşeri bütün vicdan sahipleri pekala bilir.

Küçük yaşta iş sigortası ve çalışma koşulları denetlenmeden çalıştırılan çocukların dramını görmemek, büyürken bu çocuklar ağır işlerin yükü omuzlarını çökertirken olmayan, kayıtsız kalan devlet geleneği çatışmalı sürecin sürdüğü Kürt kentlerinde de pervasızlığını hiç soluksuz sürdürmeye devam ediyor.

Bunların çocuk olmadıklarını söylemek kolay bir yalan, politikacının halkçı, insancıl yanının olmadığını gösterir ama başka başka yerlerde çocukların varlığına ve sömürüsüne dikkat çekmek ikiyüzlülüğün daniskasıdır amiyane tabirle.

Demokrasinin bu yalanları kaldıramayacağını, insan hak ve hukukunun bu yüzsüzlüğü içinde barındırmayacağını bir gün gelecek anlayacaklardır umut ediyorum. Dilerim çok geç olunmadan ve o çocuklar ceza evlerinden çıkıp erişkin olmadan bu umudum gerçekleşir ve bu politikacılar hatalarından çark edip çocukların zayi ettikleri ömürlerinden, yaşamlarından ötürü özür dilerler.

Yoksa geç kalınmış olmaktan doğan sonuçların kanamalarını herkes yaşayacaktır.

Ceza evlerine atılan çocukların ıslah edileceğini hesaplayanların ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduklarını anlamaları güç değil, o çocukların korkutularak korku vatandaşlığı devleti oluşturmanın insanlığa çalınan bir kara leke olduğunu anlamaları da güç değil. Dönüp etraflarına bir bakmaları ve görmeleri yeterli olacaktır.

Annelerin sıcak kucağından kopan çocuklar ve cezaevlerinin soğuk küflü havasında tutulanlardan susmayı beklemek, öfkelenmemeyi beklemek demokrasiden, insan haklarından, barıştan ve özgürlükten anlamamaktır.

Tüm insani değerlerden ısrarla anlamamak fayda sağlamayacaktır.

Çocukları anlamamak tehlikedir.

Tehlikenin boyutu,  tahrip edeceği alan, gelecekte herkesin şahit olabileceği bir gerçekliktir.  Bayramlar, şenlikler armağan edilen çocukların ruh hali ve büyüme atmosferi haliyle farklı olacağı gibi  cezaevleri ve dayak ikram edilen çocukların ruh halleri elbette çok daha farklı olacaktır. Bunları birbirinden ayıran düşün adamları vardır sorulması da gereklidir.

Çocukların bu haksızlıklara tabi tutulmasına sesiz kalan çevrelerde uyanmalıdır. Geleceğimiz talan ediliyor bu talana dur demeliyiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
İrfan Sarı Arşivi