İhsan Çölemerikli

İhsan Çölemerikli

Bisutun anıtında 2500 yıllık esaretin izleri

Bisutun anıtında 2500 yıllık esaretin izleri

İlkçağda Hurri kökenli Zagros Boylarının GUTİ, KASİT, MİTANİ, URARTU devlet yapılanmasından sonra 5. sırayı alan Med İmparatorluğu İ.Ö. 550 yılında Persler tarafından ortadan kaldırıldı. Son Med Kralı Astiyages; yakın akrabası General Arpagos’un ve işbirlikçilerinin ihanetine uğrayarak savaş meydanında Persli torunu I. Xusro (Kyros) ya yenildi. Tutsak düşünce ihanetçi generali Harpagos’a Kürt halkının 2500 yıllık esaretini gören önsezisi ile söylediklerini tarihin babası Heredot’tan dinleyelim. “Sen insanların en budalası ve en haksızısın! Dedi. Eğer Krallığı alacak yerde ille de bir başkasına vermesi gerekiyorsa, bunun bir Pers yerine bir Media’lı olması daha doğru olurdu. Oysa tersine bu işte hiçbir suçu olmayan Medialılar efendi iken köle oldular ve Persler Medlerin dünkü kölesi bugünkü efendisi oldular.[1]

Pers yönetiminin 2. Kralı Artakserkis Mısır’a yaptığı sefer sırasında ölmeden önce yönetimin bir daha Medlere geçmemesi konusunda savaş kurmaylarını bu sözlerle uyarmıştı; “Ahamenitlere söylüyorum; tahtın Medlere geçmesine izin vermeyiniz, eğer hile ile ele geçirirlerse siz de hileye başvurun. Eğer zorla alırlarsa siz de zorla ordularınızla onların elinden alın. Eğer bu dediklerimi yaparsanız ben de derim ki; toprağınız sizlere bereketli ekinler, karılarınız, çocuklar ve sürüleriniz servetler versin. Her zaman özgür yaşayın. Ama iktidarı kurtaramazsınız, hiç olmazsa kurtarmak için uğraşmazsanız, derim ki İranlıların sonu benimki gibi olsun.”[2]

Bilindiği gibi kralın bu öğüt ve bedduası da yaklaşık 2500 yıldan beri Perslerin torunları olan Farslar tarafından muska gibi benimsenerek kutsallaştırılmış ve kuşaktan kuşağa aktarılmıştır. Pers Kralı Artakserkis Mısır seferine çıkarken İran’daki sarayı Medlerin Mag Boyuna mensup Semerdis’in eline geçmişti. İçinde I. Dara’nın da bulunduğu yedi Pers ileri geleni sarayı basarak Medyalı Smerdis’i öldürmüşlerdi. Darbeyi gerçekleştiren DARA ve arkadaşları; devletin yeni yönetim şeklini belirlemek için; gidecekleri yerde “hangisinin atı önce kişnerse o kral seçilecek” kuralını benimsemede anlaştılar. 7’lerden General Otanes’in dışında kalan diğer 5 arkadaşıyla belirlenen yere gittiklerinde; seyisinin önerdiği taktik sonunda Dara’nın atı kişnemiş ve Perslerin krallık tahtına Ahamenit ailesine mensup Dara oturmuştu.

I. Dara, en büyük düşmanları devletlerine son verdiği Medler olduğunun bilincindeydi. İktidara gelir gelmez Med boyları üzerindeki baskı ve kıyımını yoğunlaştırdı. Zaten Med boyları da Rahip GAMUTA (Gomata, Gaumata biçiminde de yazılmıştır.) önderliğinde başlattıkları direniş devam ediyordu. Tarihi belgelere göre Medli Gamuta’nın başkaldırısı İ.Ö. 522-21 yıllarında, yani I: Dara’nın hükümdarlığının ilk yıllarında yayılma göstermişti. Zagros ve Mezopotamya devlet geleneğine göre din adamları inancın yanında dil ve kültüre sahip çıkmayı asli görevlerinden biri olduğuna inanıyorlardı. Daha önce de birkaç yerde yazdığım gibi; din adamları savaşan şahinlerin dışında, iktidara talip olan iki elit gruptan birini temsil ediyorlardı. Sanırım yazılı tarihe geçen ilk Kürt dil ve kültür katliamı I. Dara tarafından gerçekleştirildi. Rahip Gamuta da Perslere karşı bölgenin bu kadim yasasını özgürlüğünü yitiren halkı için yeniden yürürlüğe koymak istemişti. Önderliğindeki direniş Pers yönetimini zorluyordu. İmparatorluğun geniş egemenlik alanındaki diller ve kültürler arasında büyük bir rekabet vardı. Heredot’a göre Persler Med’lerin kültürel miraslarına oturmuşlardı. Bu nedenle Persler, Medlerin dilini ve kültürlerini zayıflatmayı; kendi egemenliklerinin kalıcı olması için hayati bir zorunluluk biliyorlardı. Bu nedenle öncelik MED isyanının bastırılmasına verilmiş ve sonuç da alınmıştı. I. Dara yayılmasından korktuğu Med İsyanını bastırınca da; olayı tüm Pers tarihinin en önemli başarısı sayarak BİSUTUN kayasının yüzeyine işleyerek anıtlaştırdı.

Kırmaşan ile Hemedan arasındaki topraklar MEDİA Ülkesinin merkezi bölgesini oluşturuyordu. Medlerin başkenti EKBATANA (bugünkü Hemedan) da bu alanın içindeydi. Tabiatıyla Persleştirmeye de Medler Ülkesinin kalbi olan bu alanda başlamak gerekiyordu.merkezi Zagroslarda yoğunlaşan ve Pers Ahamenit hanedanına zor günler yaşatan Med direnişini kıran I. Dara; Aşağı ve Orta Mezopotamya’yı İran’a bağlayan sonradan “İpekyolu” olarak da kullanılan kervan yolu güzergahındaki BİSUTUN Kayası’nın yüzeyine; Medlere karşı kazandığı zaferin bir kabartmasını işlediğine değinmiştik. Ahamenitler bu dağa “Tanrıların yeri” anlamına gelen “Bagastana” diyorlardı. Perslerce dinsel ve kültürel öneme sahip “bu dağda Tanrı Ahuramazda için adaklar sunulurdu. Birçok araştırmacı gibi “Antik Pers Tarihi”nin yazarı Prf. Josef Wiesehöfer’e göre de Pers Kralı I. Dara’nın iktidarı için birinci derece tehlike gördüğü Medli direniş önderi GUAMATA’yı yenmenin ve onun önderliğindeki Med direnişini kırmanın sevincini kuşaklara aktarmak için simgesel olarak bu zafer anıtını Bisutun kayasının yüzeyine kazımıştı. Alman Profesör Josep Wiesehofer’e göre: “Bu rölyefi ve yazıtı tam da buraya yerleştirmesi için, Dara’nın baş nedeni olmalı. Kendisi ve suikast ortakları, gaspçı Gaumata’yı yazlık tahtından öldürmeyi ve iktidarı bizzat ele geçirmeyi de bu yerin civarında başardılar.”[3]

Sayın Josef’in de ifade ettiği gibi Gamuta’nın öldürülmesi ve Med isyanının bastırılması Dara için “BAŞ NEDEN” olarak görülmüştü. Antik Pers Tarihi’nin en önemli belgesi olan bu anıt önemliydi. Gamuta’nın yere yatırılması 25 asırlık bir esaretin başlangıcını hatırlatıyordu. 60 metre yükseklikteki kayanın yüzeyine işlenen 3x5,5 boyutlarındaki Bisutun Kabartması’nda “Dara, ayakta ve sağa bakarken resmedilmiş ve bir Pers kıyafeti, kral ayakkabıları, bir pazubent ve özellikle ustaca biçimlendirilmiş bir mazgal dişi taç taşımaktadır. Bu – bu biçimiyle sık sık resmedilmiş bir egemenlik simgesidir. Sağ eli, yüzünün hizasına kadar kalkmış. Dara, sol ayağıyla, yerde uzanmış yatan ve ilişikteki yazılara göre, Dara’nın EGEMENLİĞİNİ KATLİNE BORÇLU OLDUĞU Medli büyücü ve taht ÜZERİNDE HAK İDDİA eden kişiyi, Gaumata’yı temsil eden bir figürün göğsüne basmaktadır. Gaumata da yenilginin simgesi olarak, kollarını yana uzatmış.”[4]

64190

Görüldüğü gibi batının süper gücü olan eski Yunanı dahi tehdit eden ve Atina’nın 42 km. yakınındaki MARATHON OVASI’na dek ilerleyen Persler için en büyük zafer Gaumata önderliğindeki isyanın bastırılmasıdır. Bisutun Kayası’ndaki anıt bunun yaşayan kanıtıdır ve Kürt halkına da sürekli verilen bir gözdağıdır. Kürtlerin bunu iyi okuması gerekir diye düşünüyorum. Pers Hükümdarı Dara Kürt halkının önderinin katledilmesini Tanrının bir buyruğu olduğunu bugün de iddia edenler gibi; rölyefin üst kısmına Tanrı Ahuramazda’yı resmetmeyi de ihmal etmemişti. Yani Medyalı Gaumata’yı, Pers iktidarından önce Medlerin Tanrısı olan Ahuramazda’nın yardımıyla yendiğini kitlelere yansıtmayı da unutmamıştı. Tıpkı bugünkü Arap, Türk ve Fars egemenlik sistemlerinin Kürtlere yaptıkları mezalimi meşru göstermek için Kürtlerin de Tanrısı olan Yüce Allah’a onaylattıkları gibi.

Birçok makalemizde Ortadoğu’da kavmiyetçiliğin keskin bir kılıç, inancın da onu muhafaza eden bir kın olduğuna ve bunun bölgenin kadim bir yasası olduğuna değinmiştim. İslamiyet sonrasında bölgede devletleşen Türk, Fars ve Arap egemenlik sistemleri; inanç kınını kendi kavmiyetçiliklerine kılıf olarak geçirirlerken; din kardeşleri olan Kürtlerin bu kını kullanmasını yasakladılar ve bunu yapmaya kalkışan Kürt önderlerini de dinden çıkmakla suçladılar.

Hatta 20. yy.da Şeyh Sait, Seyyit Abdulkadir, Seyyit Rıza ve Kadı Muhammed gibi birçok Kürt din adamını sahte İslami yorumlar doğrultusunda idam ettiler. Kürtlerin son zamanlarda kendi özgürlükleri için asırlardır Türk, Arap ve Fars egemenlerinin kullandıkları bu taktiği benimsemiş olmaları ve bunu Cuma namazlarını meydanlarda kılarak başlatmış olmaları; devlet yönetim çevrelerinde büyük bir rahatsızlık yaratmıştır. İşte bu tedirginlik bölgenin milliyetçilik-din ilişkisiyle ilgili tezimizi doğruluyor ve gerçeği biraz daha gün ışığına çıkarıyor. Ayrıca siyasal iktidarın Kürt coğrafyasına 12 bin imamı görevlendirme hazırlığı da; yine Sümer’den gelen ve bölgenin din-milliyet ilişkisini yansıtan kadim yasanın özüne uygun bir girişimdir. Bu yasayla Kürtlerin; inancı kendi uluslaşmaları doğrultusunda kullanmaları engellenmek istenmektedir. Bu yöntem tarihte sık sık denenmiş ve egemenlik sistemleri lehine önemli kazanımlar elde edilmiştir. 

Tarih bilincinden ve bölgenin kendisine özgü siyasal, sosyal ve dinsel farklılıklarından habersiz olan birçok Kürt din adamı halen de inkarcıların oyununa gelerek; özgürlükleri için demokratik mücadele veren soydaşlarını zayıflatmaya çalışıyorlar. Bugün de inkara ve asimilasyoncu despot yönetimlerin bölgedeki dayanakları, yine tarih bilincinden yoksun sözde Kürt dindarlarıdır.

Kaynak
1.Heredot Tarihi,s:64
2.Heredot Tarihi,s:172
3.Josef Wıesehöfer, Antik Pers Tarihi,s:33-34
4.Josef Wiesehöfer, Antik Pers Tarihi,s:36

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
İhsan Çölemerikli Arşivi