Özgür Amed

Özgür Amed

Allah'ını seversen neye geldin?

Allah'ını seversen neye geldin?

-Erdoğan’ın Amed’e geleceğini duyan birkaç bin vatandaş, yıkama ve yağlama dükkânlarını tam gaz yenileyip pakladırlar.

-Telaş ve paranoyaya kapılan emniyet, çevre illerden takviye güçler ile boş yere o kadar mazot ne diye yaktı anlam veremedik.

-Amed Ciğercileri protestoya en anlamlı desteği verdiler. Şehrin ileri gelen ciğercileri, kapılarının önüne sadece “kuyruk” yağını içeren boş bir şiş bıraktılar yere.

-Yıllaradır sadece edebiyat kitaplarında kaldığını düşündüğümüz Mübalağa Sanatı, takdiriniz ki tavan yaptı Amed’te. O yollara o bez afişlere o ne cafcaflı o ne yalan sözler yazılmıştı öyle ya rabbi! Fatih Sultan Mehmet fethe gelmişte, ön keşif turu yapıyor sanırsın.  Yalan yazılmış  Kurmancî-Zazakî terimleri geçtim zaten… 

-Bir yol üzerinde patlayan bir poşetten ötürü 500 kişiyi gözaltına alacak olmanın sevincine erişemeyen polêsler, “gelecek sefere inşallah” diyerek elleri boş döndü…

-Erdoğan’ın konuşma sırasında sürekli Amed’li AKP vekillere bakması, sonra salonu dolduramayan ve onu benzini solduran o kalabalığa bakması. Ah ne duygusal anlar!

-En öne iliştirilmiş koltuğa sıkı sıkı bağlanan Oya Eronat, alkış çalmaktan yüzündeki “boş konuşmadan ötürü, gerginleşen ve yüz çizgisine dönüşen” çizgilerine bir tanesini daha ekledi.

-Köyden zorla arabasına mazot koyulup şehre getirilen amcalar, kendilerini kahvelere atıp pişti oynadılar. Bu durum tespit edilirse başlarına ne gelecek henüz bilinmiyor.

-Daha önce Amed halkına Kürt edebiyatından dalan ve tüm isimlerle yağ çeken Erdoğan, bu sefer sahabelere girişti. Gelecek sefer devam edeceğinin sinyallerini verdi.

-Son gelişinde yeni cezaevi müjdesi veren ve gönüllerimize taht kuran başbakan, bu kez yeni cami müjdesi verdi. Sivil Cuma geleneği devam eden kente, çaktırmadan hizmette bulunmak istediğini söylemeye çalıştı. Demek ki kurmayları yanlış bilgi vermiş. Yazıx…

-Başbakan Amed’te fırsat bu fırsat “Kalleş” diye nitelendirdiği halka BDP’nin ne kadar öcü ne kadar Kürtlerden uzak bir parti olduğunu anlatmaya çalışırken, şehrin öbür yakasında BDP'li belediyelerin halka hizmet yerine dağa destek verdiklerini öne süren AK Parti'de Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi’nin ne içtiği ve neyin kafasını yaşadığı, hangi tinerden beslendiği pek anlaşılamadı…

-Metrekare ve yol güzergâhında kişi başına düşen 47 polisten başka kimse selam verdi başbakban, baya bir merak konusu hala.

-Erdoğan Amed terimini kullandı. Halkın geneli yeni bir isim arayışında Diyarbakır için.

-Biz hep Diyarbakır’a kucak açtık denilen konuşmada, kucaklaşmak için hapishanelerde bekleyenlerin sayısını de keşke ekleseydi. Annelere cezaevinde Kürtçe konuşma serbestisi getirdik denildi. Keşke Kürtçe merhaba dediği için ölülere bile açılan davadan bahsetseydi.

-Misafirperveriz ama beklemeyiz. Polissiz, ohal şartlarını andıran gelişlerin dışında, her insan gibi halkın arasına gireceksen buyur gel bekleriz. Zaten birbirimize bakacak yüzümüz yok, bilişen… 

Yani özetle: Allah'ını seversen neye  geldin? Oni söle sen hele... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
27 Yorum
Özgür Amed Arşivi