Ülkemizde her ne kadar ekonomi konusunda işler iyi gitmese de gerçeklerin pek ustaca manipüle edilmesiyle halk uyutulmaya çalışılıyor. Aslında halkımız da uyumaya ta öteden beri hazır aslında. Çünkü devlet denen sistem karşısında halkımız kendini tam bir yurttaş olarak görmez. Hele iktidar da dini siyasete pek güzel alet ediyorsa o saf duygularla dini vecibelerini yerine getiren halkı pek kolay kontrol altına alır ve terbiye eder. Bugün AKP hükümetinin de yaptığı işte budur. Gerçeğin çarpıtılmasında ya da üzerinin örtülmesinde ve yapılanların abartılmasında öyle ustaca davrandılar ki halkımız Pamuk Prenses gibi pek derin bir uykuya daldı.

Peki bu uyuyan prensesi uyandıracak beyaz atlı prens nerede ya da gelecek mi?

İşte bunu konuşmalıyız artık. Çünkü kapitalist anlayış, iktidarların liberal ekonomi politikalarıyla her ülkeye yayıldı. Her ülkede bir kesim, hızlı bir şekilde zenginleşirken diğer taraftan bir kesim ise yoksullaşmıştır. Buna karşılık ülke iktidarları da halkın yanında yer almak yerine bankaların ve şirketlerin yanında yer almıştır. Bu sebepledir ki bir aydan beri ABD’de devam eden “Occupy Wall Street” hareketi tüm dünyaya yayılmaya başladı. Çünkü tüm ülkelerde sorun, iktidarların halkın sömürülmesinde bizzat rol almasıdır.

Bugün Türkiye’de de ekonomik anlamda her ne kadar bir kriz varsa da bu, Başbakan Erdoğan ve Bakanlarının demagojideki ustalıkları sayesinde sürekli gizlendi. Bunu gizleyebilmelerinin en büyük nedeni de aslında medyanın tavrıdır. Büyük oranda AKP’lileşen medya, iktidara yönelik eleştiri ve protestolara ya yer vermemekte ya da gereğinden az yer vermektedir. Medyamızın diğer ülkelerdeki protestoları abarta abarta verip ülkemizdeki tepkiye kör sağır kesilmesini Aslı Aydıntaşbaş “Kamuoyu ve yetkililerimiz son dönemde ‘Hahaha, bakın Batı çöküyor’ demeye bayılıyor. ‘Yükselen Türkiye’ temasını her gün pompalayan hükümet yanlısı basın da nedense Wall Street eylemlerini pek sever oldu.(…) Peki siz, Ankara’nın göbeğinde Zucotti Parkı’ndan kat kat fazla insan çeken sendikal yürüyüşlerin ya da KCK tutuklamalarına karşı yapılan gösterilerin gazetelerde Wall Street eylemlerinin yarısı kadar bile yer bulabildiğine şahit oldunuz mu? (Milliyet)” gibi haklı bir soruyla dile getiriyor.

MADEM BAŞARILISINIZ…

İnsanlar için ekonomi, genel anlamıyla karmaşık terimler anlamına gelir ve bu yüzden kolay kolay ekonomi üzerine okunmaz. Tam da bu nedenle iktidarlar ekonomi politikalarını başarılı göstermek için halkın karşısına çıkarlar ve teknik terimlerle dolu konuşmalar yaparlar. Bugün AKP’nin sürekli dünyada 17. büyük ekonomiyiz diye böbürlenmesinin ülkenin içinde olduğu işsizlik ve yoksulluk karşısında bir gerçeği yansıttığını söyleyebilir miyiz?

Madem bu kadar başarılısınız; neden cari açık bu yılın ocak-ağustos döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre %102,4 artarak 54 milyar 261 milyon dolar oldu?

Madem bu kadar başarılısınız; neden siz iktidara geldiğinizde 72 bin öğretmen açığı varken 9 yıllık dönemde bu oran 300 binleri buldu? Ekonomi bu kadar iyiyse neden işsizlikten kırılan öğretmenleri atamıyorsunuz?

Madem bu kadar başarılısınız; neden OECD’nin gelişmekte olan 40 ülke arasında yaptığı “mutluluk raporu”nda ülkemiz 32. sırada?

Madem bu kadar başarılısınız; Forbes dergisinin 134 ülke üzerinde yaptığı araştırmada uzun çalışma süreleri, düşük ücretler, en düşük ücretle izne ayrılma gibi nedenlerden dolayı Türkiye’de çalışma koşulları neden geriliyor?

Madem bu kadar başarılısınız; son bir ay içinde neden elektriğe % 9, doğalgaza % 12, benzine 8 kuruş, motorine % 3,92 oranında zam yaptınız? Neden ÖTV’de zam yaparak birçok ürünün fiyatını uçurdunuz?

Madem bu kadar başarılısınız; neden 2012 yılı değerlendirme oranını % 10,2 olarak açıkladınız? Bunun yılbaşından itibaren ÖTV kapsamına girmeyen ürünlere yönelik yapılacak zam anlamına geldiğini bilmiyor muyuz?

Aslında bütün bunları iktidar da biliyor halk da biliyor. Ama hakkını sokakta aramanın, tepkisini göstermenin adeta anarşi ve ülkeye ihanet olduğu bu halkın bilincine kazıldığı için kimse kılını kıpırdatmıyor. Hem zaten bütün bu yapılanlar zam değilmiş. AKP’nin pek usta söz ustaları bunların sadece “güncelleme” olduğunu belirtiyorlar.

Artan işsizlik oranına, yüz binleri bulan atanamayan öğretmenlere, yoksullaşıp da verilen öğrenci yardım parasıyla evi geçirenlere bakmak yerine biz Başbakan’ın halka direktiflerini duyduk. Neymiş “içki içme”, “araba alma”, “sigara içme” sorun biter. Bunun yanında klasik iktidarların tehdit ve şantaj alışkanlığıyla böyle yapılmazsa Yunanistan gibi olunacağından  bahsediyor. Ama AKP bilmelidir ki Yunanistan silah alımında girdiği rekabetten dolayı battı. Bundan ders alın ve zaten fakirleşen halkı sömüreceğinize silah alımlarında dünyanın dördüncü ülkesi olmaktan çıkın. Paramızı silaha yatırmaktan vazgeçin. Göreceksiniz ki o zaman zam yapmaya da gerek kalmaz güncellemeye de… Çünkü böyle devam ederseniz bu halk da sizi güncelleyecektir!