Trabzon, konumu itibarıyla tarihin bütün evrelerinde tüm dünyanın ilgisini çekmiş ender kentlerden biridir. Coğrafi önemi, tam bir geçiş noktasında bulunması, değişik medeniyetlere ev sahipliği yapması Trabzon'u önemli kılan etkenlerin başında gelmektedir.

Böylesine köklü geçmişe sahip bir kentin kültürel hayatı da renkli olmak zorundadır.

Ticari ve idari merkez olarak Trabzon'da yüzyılların ötesinden bu yana kurulu bulunan eğitim-kültür-ticaret merkezlerinin varlığı ketin etrafıyla birlikte canlı ve süregelen bir kültürel birikime sahip olduğunun göstergesidir.

Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün "Halkı zeki, üretken, girişimci ve çalışkan" olarak nitelendirmişti.

Trabzon, yüzlerce seyyahın ziyaret edip düşüncelerini tarihe birer belge olarak aktardıkları "seyahatnamelerde"ki ana buluşma noktası "gizemli doğası, coğrafi konumu, Orta Asya, Kafkasya, Uzakdoğu, Ortadoğu'nun İstanbul ve Avrupa ile ilişkisinde önemli bir ticaret ve kültür merkezi" oluşundan kaynaklanan kentin vazgeçilmezliğidir.

Ancak bu günlerde İstanbul’da işlenen bir cinayetle yeniden gündeme geldi.Bu olaylar "Trabzon'da neler oluyor?" sorusunu da beraberinde getirmektedir.

Önceki gün öldürülen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesi ülkemiz üzerine karabulut gibi indi.

Olaydan sonra iktidar, muhalefet, basın, STK gibi toplumun her kesiminin kararlı duruşları nedeniyle cinayetin katil zanlısı güvenlik mensuplarının takipleri ile 32 saat içinde yakalandı.

Trabzonlu Ogün Samast adlı 17 yaşındaki genç katil zanlısı Samsun otogarında yakalandı.

Trabzon,son bir kaç yıldır ülke ve dünya gündemine yansıyan ve ses getiren olaylarla gündeme geldi.

2004 tarihinde Mc Donalds’a bomba konulması ve altı kişinin yaralanması,
2006 tarihinde Trabzon’da 16 yaşındaki genç bir katilin  bir rahibi öldürülmesi,
F tipi ceza evlerini protesto etmek isteyen gençlerin linç edilmesi,
2007 Ermeni asıllı Hrant Dink adlı sevilen bir gazetecinin öldürülmesi….

Bu son olayla beraber Trabzon’da neler oluyor diyerek,  katil zanlısının arkasındaki güçleri burada aramamızın da ip uçlarını veriyor.

Trabzon’da olup bitenler ister istemez dikkatleri bu şirin ilimiz üzerine topluyor.

Özellikle aşırı siyasi bir kesimin kalesi mi oldu?

Basına yansımayan cinayete karışan kaç kişi burada yaşıyor?

Bundan sonra bu ilden kaç kişi daha kullanılacak?

Burada hangi örgüt at koşturuyor?

Bu gibi soruların kamuoyunda cevap beklediğini söyleyebilirim.

Türkiye’nin yakaladığı ekonomik ve siyasi istikrar dönemi, ayrıca iki seçim arifesinde iken bu ve buna benzer olayların olması ülkemize zarar veriyor.

Bakınız katil zanlısı Samast’ın yakalanmasından sonra basına yansıyan konuşmalarda sıcağı sıcağına yapılan değerlendirmelere bir göz atalım.

Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu; Trabzon’da bir sıkıntı var, birileri sağlık açısından rahatsız olanları bu işlerde kullanıyor. Radikal dinci gruplar, aşırı milliyetçi unsurların varlığından söz edebiliriz.

Gürcistan’a kapının açılması, çete ve bombalama olaylarında görülmesi güvenlik güçleri tarafından ciddi olarak incelenecektir. Bu durumlar Türkiye’yi ciddi olarak sıkıntıya sokuyor. Trabzon’un ciddi olarak incelenmesi, bu olayların perde arkasında kimlerin olduğunu incelemek zorundayız.

Asım Aykan Trabzon Milletvekili; “Bayrak, ezan, kuran hassasiyeti var. Ulusalcı bir yayın organı şunlar hain, bunlar şu, bu, derken çocuklarımızı yönlendiriyorlar. Bunların yaptığı yayınlar memlekete zarar veriyor."

Mustafa Karaalioğlu Yeni Şafak Gazetesi; "Bu cinayetin arkasında bir çete olduğunu düşünüyorum. Türkiye azınlıkları ve demokrasi hakları konusunda karnesi zayıf bir ülkedir. AB sürecine karşı olan bir takım güçler var. Bu çeteye emniyetin elini dokundurması gerekiyor.Trabzon’da olup bitenler bir zincirin halkalarıdır."

Zanlının eniştesi; "Şok oldum, gerçekten böyle bir şey beklemiyorum. Kesinlikle kullanıldı, kullanılmaya müsaitti. Bana göre arkasında bir örgüt olabilir."

İrfan Özkan katil zanlısının çocukluk arkadaşı: "Bir çok gencimizi bu yollara sürükleyen insanları yakalasınlar. Bu gün bir çok gencimiz zehirleniyor. Ona bu işi yaptıranların yakalanması lazım."

Bu tür alçakça cinayetlerin bir daha işlenmemesi ve katil zanlısının arkasındaki güçlerinde bir an önce adaletin önüne çıkarılması dileği ile…