Özgür Amed

Özgür Amed

Abê ben suçsuzem! Tuvalete gidebilir miyim?

Abê ben suçsuzem! Tuvalete gidebilir miyim?

Yer: Terörle Mücadele Merkezi

Sanıklar: Tencere, Kaşık ve Tava

Suç: Yardım yataklık, polise zor kullanma, devlet itibarini zedeleme ve daha bi sürü şey!

...

Polis: Hadi şimdi konuşun! Gece pek bi hareketliydiniz. Dış güçlerin kameralarını ve mikrofonlarını görünce bir güzel ötmesini biliyordunuz. Ulan nasıl bir nesilsiniz! Nasıl bu güzel vatana bu kadar düşmansınız? Utanmıyor musunuz değil mi? Merak etmeyin! Bizde de utanma yok… Tek tek öteceksiniz, yoksa hepinizi içeri tıkacağız…

Kaşık: Ben suçsuzum. Hiçbir eyleme katılmadım. Ben mutfakta sadece taşeron bir işçiyim… Bana ne görev verilse onu yaparım… Yoğurt doldurur, pirinç doldurur, cacık doldurur ağza taşırım…

Polis: Haa! Yani kuryelik işini kabul ediyorsun…

Kaşık: Hayır etmiyorum. Bana isnat edilen tüm suçlamaları reddediyorum. Çarpıtıyorsunuz… Avukatım gelmeden konuşmayacağım…  

Polis: Konuşma len! Hep aynı hikâye… Birinizi de dürüst olsun ve desin “evet yaptım”…  Siz kaşık çetesinin faaliyetlerini uzun zamandır takipteydik. Her şeyi geçtim, böyle hamile kadınlar gibi şişik tarafınız dışarıda iken pencere ve sokağa çıkmanız terbiyesizliktir! Ahlaksızlıktır!

Tava: Sayın müdürüm, ben sadece oradan geçiyordum. Halamlara gidiyordum. İnanmıyorsanız görüntülere bakın.

Polis: Öyle mi? Peki açlık grevi olaylarında Diyarbakır’daki sokakta ne işin vardı? O zaman da amcanlara mı gidiyordun?  Slogan atarken açıkça görüntülenmişsin. Orada polise direnme, zor kullanma sabıkan nerden geldi? İstanbul’a da talimatla geldiğini bilmiyoruz değil mi?

Tava: Okuma yazmam yok… Ne talimatı? Kimden nasıl? Asla slogan atmadım!

Polis: KCK Yetkililerinin şu tarihte internette çağrısı oldu. Ertesi gün sen sokaktasın! Hepsini biliyoruz…

Tava: KCK diye birini tanımıyorum. Kimseden talimat almadım… Tanıdığım birkaç marka var sadece!

Polis: Kes kes! Ağzını burnuna tekme tokat dalacağım şimdi. Sizin yüzünüzden günlerdir uykusuz, berbat haldeyiz zaten. Bir de zırvalıklarınız ile mi uğraşacağız.

Tava: Ama ikramiye ve fazladan maaş alırken keyfiniz yerinde idi…

Polis: Bak sen! Ee sende polis ol sende al! En şerefli mesleğe seni de yazdıralım tava’cım…

Tava: Hayır teşekkürler! Kaşığı sırtıma alır boş boş ses çıkartırım daha iyi…

Polis: Kimlerle ses çıkarttığını sabah mahkemede anlatırsın! İçinde yakaladığımız flaş diskte bulunanlar zaten bize yetiyor…

Tava: Siz içime attınız… Utanmaz yalancılarsınız. Şikayetçi olacağım hakkınızda!

Polis: Oldu canım! Zaten şikâyetinizi bekliyordu savcılık. Herkesin sofrasına gitmişsin. Vatanımızı bölmek isteyen örgütlerin sofrasında bulunmuşsun… Senden faydalanmışlar! Senden yemek yemişler! Kaşıkta utanmadan eşlik etmiş… Bu kadar organize oluşunuz bizi de şaşırttı. Ayrıca müjdeyi de vereyim. Gizli tanık papatyamızda var. Sizi çok yakından tanıyan biri. Her şeyi anlattı!

Tencere: Tuvalete gidebilir miyim?

Polis: Başka bir arzunuz?

Tencere: Çay vermiyorsunuz, bari bir sigara içmemize izin verin.

Polis: Sahiden dibin kara! Sorguda hiçbir şeye izin yok… Bir daha sormayın bir şey!

Tencere: Zorbasınız! Hukuka uygun davranmıyorsunuz. Bize esir muamelesi yapıyorsunuz burada…

Polis: Esah mı? Ne tatlısın sen öyle… Eyleme içinde yüklü çiğköfte bombaları ile giderken gibi hukuka uygun mu davranalım?

Tencere: Ne eylemi? Ben hiçbirine katılmadım…

Polis: Tamam sende suçsuzsun! Telefon dinlemesinde hiç öyle görünmüyorsun… Kayıtlarda “Tamam eyleme gidiyoruz! Sağlam bir tencere bulduk!  Çiğköfte de yapar tavana atarız” deniyor…

Tencere:  Eylem bir kadın arkadaşın adı! Eylem derken protestoya değil, onun evine gitmeyi kast ediyoruz… Sınav sonrası stres atmak içindi.

Polis: “Çiğköfte” derken kastedilen şeyin Molotof olduğunu biz anlamadık sandın değil mi? Tavana atarız derken de polisin kastedildiğini.

Tencere: Bravo… Titanic senaryosundan sonra 14 dalda oscarı hak ediyorsunuz sahiden. Buralarda harcanıp gidiyorsunuz. Bu kadar zeka ağır gelmiyor mu? Yani taşıması ve bu yükle yaşanması?

Polis: Alenen polise hakaret mi ediyorsun?

Kaşık: Tencere arkadaş öyle demek istemedi.

Polis: Öyle mi? Merak etmeyin kayıtlara geçti…

Tava: Arkadaşlar lütfen ses çıkartmayın. Zaten beynim zonkluyor, başım çatlıyor. O bi teyze nasıl vurduysa artık…

Polis: Kendi aranızda konuşmayın! Beni dinleyin… Burada soruları sadece ben sorarım. Peki Abdulkadir Selvi’nin geçenlerde sizi uyaran yazısını da mı okumadınız?

Kaşık: Okudum ben.

Polis: Eee?

Kaşık: Hiçbir şey anlamadım. Mit falan diyordu…

Tava: Ben baş danışman jölelolog Yiğit Bulut’un yazısını okudum. Telekinez yöntemi ile ABD’den biz tavaların kontrol edildiğini, meydanlara sürüldüğünü ve ses çıkarmaya itildiğimizi yazıyordu. Çok şey öğrendim o yazıdan şahsen.

Tencere: Ben de heval Yalçın Akdoğan’ı okudum. O günden sonra da hala kendime gelemedim. Tüm tencerelerin amacının başbakanı devirmek olduğunu, onu asla yedirtmeyeceğini söylemiş. Yahu arkadaş siz bizden bişi yiyor, içiyor dolduruyorsunuz! Ne alakası var Allah aşkına? Bu mudur bize rev görülen kadir kıymet!

Polis: Ha böyle tek tek dökülün! Başbakanımızın baş danışmanlarını da hedef aldığınızı itiraf edin böyle…

Kaşık: Hastasınız yeminle. Tamam, ne suçlama getirecekseniz getirin de bitsin bu sorgu!

Tencere: İtiraf ediyorum! Bana vuran tüm eller çok güzeldi. Tekrar gürültü çıkarmaları için provokasyon edeceğim ortalığı. Her zaman ve her yerde!

Tava: Üzerimde kırılan tüm yumurtlar xoş û helal olsun! Tüm eylemcilere afiyet olsun…

Polis: Güzel, güzel… Talimat aldıklarınızı da söyleyin!

Tencere: Ben Rusya’dan aldım…

Tava: Nepal’dan geldi benim…

Kaşık: Meksika’dan… Sınır bölgesinden…

Tencere: Şimdi tuvalete gidebilir miyiz?

Polis: (Komserini arar)… Komiserim hepsi itiraf etti. Büyük bir şebeke çöktü! Hemen İç İşleri Bakanlığına bildirin, uluslararası bir komplo ve lobi ile karşı karşıyayız…

 (Recep Tayyip Erdoğan 21.07.2013 tarihinde yaptığı açıklamada, Gezi Parkı protestolarına evlerinde tencere ve tava çalarak destek verenlerin komşularını rahatsız ettiği için suç işlediklerini ve yargılanmaları gerektiğini söyledi.)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Özgür Amed Arşivi