Bedri Çallı

Bedri Çallı

29 Mart, Mesajlarla Dolu

29 Mart, Mesajlarla Dolu

Kürt Seçmeni Açısından, Daha doğrusu Doğu ve Güneydoğu seçmeninin mesajları da diyebiliriz. Neden bu şekilde düşündüğümü Hakkari ve Yüksekova başta olmak üzere tüm doğuda geçerli olan ve insanı şaşırtan sonuçtur.

           

Bilindiği gibi tüm doğu ve Güneydoğu da olduğu gibi Polis, asker, memur vb. Kürt olmayan görevli seçmen kesimi oyları burada ciddi anlamdadır. Ama seçim sonuçlarına baktığımızda hani bunların oyları nerede diye sormak içimden geçti ve nerede oldukları üzerinde tartışılması gerektiği su götürmez bir gerçektir.

 

Memur kesimi, yani Kürt olmayan memur ve aile fertleri oylarının sayılarını kendi görüşüm olarak değil, AKP"li adayların güya yetkililerin verdikleri rakamlara bakıyorum ve seçim sonuçları ile karşılaştırdığımda “hani oylar nerede”  sorusunu sormam gerekmiyor mu?

 

Seçim çalışmaları esnasında AKP"nin Hakkari adayına 8000, Yüksekova adayına 4500, Şemdinli adayına 1600, Çukurca adayına 700 oy garantilendiği söylentileri vardı.

 

Oysa AKP"nin Hakkâri adayı 4730, Yüksekova adayı 3201, Çukurca adayı 964, Şemdinli adayı 1716 oy almıştır.

 

Doğrusu ben nedenini bilmiyorum. Ama bildiğim bir şey var. Buranın öz yerlisi ve Kürt oldukları halde, DTP"yi benimsememiş, her halükarda açık bir şekilde AKP ve farklı partilerde bulunan bir kesim insan var. Bunların kendi partilerine kesinlikle oy verdiklerine inanıyorum.

 

Bu kesimin sayılarını tahminen vermek istiyorum. Hakkâri merkez 2000, Yüksekova 1500, Şemdinli 700, Çukurca 300 şeklinde düşünüyorum.

 

Şimdi bu üç karşılaştırmaya baktığımda aklıma üç neden geliyor.

 

Birincisi, acaba bu insanlar akan kardeş kanının durması için DTP"nin kazanmasını bir şans olarak görüp gizliden kendilerine destek kararı mı verdiler?

 

İkincisi, yine acaba bu insanlar ağlayan anaların gözyaşlarını dindirmenin yolu olarak DTP"nin kazanmasına inanıp sandık başına gitmediler mi?

 

Üçüncü bir neden ise acaba bu insanlar kendilerine DTP"yi AKP"den daha mı yakın his ettiler.

 

Şimdi bu seçim bölgelerinde AKP"nin aldığı oylardan benim aşağı – yukarı tahmin olarak verdiğim bu rakamları düştükten sonra kalan oyların yerli olmayan yabancı dediğimiz memur kesiminin gerçek oy sayısıyla kıyasladığınız zaman siz de benim gibi düşünmeyecek misiniz?

 

Bu durumda Kürt olmayan memur kesimi, oylarının bir kısmı dâhil olmak üzere tüm oylar DTP"ye yönlendi. Bunun nedenleri doğru tahlil edilmeli.

 

Başbakan seçim sonunda yaptığı üzüntü, hüzün dolu ve talihsiz yorumları çok dikkat çekiciydi. DTP"nin kimlik siyaseti gibi yanlış bir siyaset yaptığını belirtiyordu. Aslında bu yorum çokta yanlış bir yorum değildi. Evet DTP kimlik siyasetini açık bir şekilde yapmaktadır.

 

Fakat DTP"nin kimlik siyaseti yaptığından ziyade burada yaşayan Kürt seçmeninin kimlik siyaseti yaptığı şeklinde düşünmek daha doğru olurdu.

 

Ama bu halkı bu tür bir mücadeleye sevk eden ve bunların bu seçimde kenetlenmesini sağlayan acaba yine Sayın Başbakan değil mi? Diyarbakır ve Tunceli"yi kale olarak ilan eden ve bu kalelerin AKP tarafından ele geçirilmesi için gereken her şeyin yapılacağını belirten sayın Başbakan değil miydi?

 

Kendi ülkesinde demokratik haklarını kullanarak, demokratik taleplerde bulunan Kürt halkına gönderdiği o talihsiz açıklamasını (mesajını) Hakkari halkının gözlerinin içine sokarcasına ilan etmesinin bedelini almıştır, Sayın Başbakan.

 

O meşhur ya sev ya terk et. Yine Ardından tek millet, tek vatan, tek dil,  tek bayrak, tek devlet gibi sözleri, içinde biriktirip geldiği Hakkari"de kusması ile biriken kin ve nefretin rövanşı alınmış oldu. Eminim ki seçim sonrası yaptığı basın açıklaması esnasında, içinden o sözleri söylemez olaydım diye geçiyordu.

 

Evet o sözler AKP"ye o kadar pahalıya mal oldu ki Beyaz eşya, para ve tüm yardım dağıtmalarına rağmen kaleleri ellerine geçiremeyen bir başbakan"ın şok geçiren bir insan psikolojisiyle açıklama yaptığı gözden kaçmıyordu.  Adeta yıkılmış halde ayakta zor duruyordu.

 

Tabi bu hataların sonucunda Van ve Siirt gibi kendisi açısından çok önemli iki ili de kaybetmesi kendisine çok dokunduğunu belirtiyordu.

 

Aslında sadece AKP"nin ders çıkartması gerektiğini söylemek te doğru değil. Cumhuriyet tarihi boyunca Kürt halkının sırtında taşıdığı bir CHP"nin bölgeden tasfiyesi bütün bu sonuçlardan daha dikkat çekicidir.

 

Kürt halkına İktidar Partisinden daha katı bir tutum sergilemenin bedeli bu olmalı diye düşünüyorum.

 

Kürtleri yok sayan bir MHP"nin bölgede varlık gösterememiş olması da bir bu kadar enteresan. Hele hele kendileri açısından Iğdır kadar önemli bir ili DTP"nin ele geçirmiş olması büyük bir başarıdır. Bu başarı MHP ve AKP"ye rağmen yakalanmıştır.

 

Şanlıurfa, Adana, Eskişehir, Antalya ve daha bir çok seçim bölgesinde ciddi oyarılar vardı.

 

Fakat Doğu ve Güneydoğu uyarıları aslında sadece bunlarla sınırlı değil. Yazının uzaması nedeniyle zaman içerisinde yeniden irdelenecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum
Bedri Çallı Arşivi