2005 yılında yerel gündemde “bombalar cehennemi” yaşandı. Bu bombalar yıl boyunca insanları tedirgin etti. Bu olaylar hem ilimiz hem de ülkemizin itibarı açısından kötü izlenimler yarattı.

İnsanlar ha şimdi, ha biraz sonra bomba patlayacak tereddütüyle yaşıyordu.

Sonra birden Şemdinli ilçesinde el bombaları bazı kötü zihniyetleri parçaladı. Halkın hep beraber kenetlendiği bir ortamda olaylar, Hakkâri il merkezi, Yüksekova ve Şemdinli’de son buldu.

Bu bombalar, “PKK” veya “DERİN DEVLET” işidir diye tartışıla veya mahkemeleşe dursun gerçek olan bir şey var ki, Şemdinli “9 Kasım Olayları”ndan sonra kesildi.

Bunun etkileri ve acıları halen devam ediyorsa da insanlarımız yılbaşı gecesinde bombaların patlama seslerinin yankılandığı sokaklarda Türkçe, Kürtçe ve yabancı  müzik sesleri ile halay çekti, dans etti. Şeğani oynadı, Ankara misketi oynadı. Bu da huzuru bozmak isteyenlere güzel bir cevaptı bence…

2005 yılını geride bıraktık yaşadığımız kocaman 12 ayda acı, tatlı tarihin tozlu sayfalarında yerini aldı.

Yaşanan ölümler, bombalamalar ve kırılan yürekler için yeni bir sayfa açılması için 2006’da kim ne yapacak diye oturup düşünmemiz gerekiyor. Yaşanan hem acı hem de olumlu anıları geri getirmemiz mümkün değil. Bunun için Hakkâri’de söz sahibi olan insanların bir araya gelip çözüm üretmesi gerekiyor.

Yeni yılda Hakkâri ilinde oluşturulacak barış ve hoş görü ortamı diğer iller için de model teşkil edebilir.

Hakkâri’nin kendi durumundan kaynaklanan sorunları çözebilirler. Bunun için de seçilmiş ve atanmışların karşılıklı diyalog içinde olması gerekiyor. El birliği ile sorunları çözme noktasında çok şey yapılabilir. Halkın seçtikleri atanmışların muhatabıdır. Bunu kabul etmeyen hiçbir atanmış başarılı olamaz.

Seçilmişlerden kastım milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum örgüt başkanları, oda temsilcileri, sendika temsilcileri, encümenler ve muhtarlardır. Çünkü bunları halk seçiyor. Halkın adına konuşuyorlar. Bu demokrasinin gereğidir. İnsanların “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nde hak ve hukukları bellidir. Bu çerçeve içinde yerelde uygulanması gerekenlere vali ve kaymakamlar yön verirler. Bunu da seçilmişlerle diyalog içinde çözebilirler.

Halkın demokratik hakları vardır elbette, ama halk bu haklarını kırmadan, dökmeden kullanmalı. Kimsenin hak ve özgürlüğüne zarar getirilmemeli.

2005 yılında bu haklar kullanılırken karşılıklı tahriklerden zaman zaman kötü olaylar yaşandı. Bunun bir daha yaşanmaması için acilen önlem alınması gerekiyor.

Diyalog ve hoş görü kapıları zorlanmalıdır. Hakkâri ilinin tüm sorunları el birliği içinde biran önce çözülebilir.

2006’nın yeni atanan vali ve kaymakamlarla, barış ve hoş görü içinde yaşanacak bir yıl olması umudu içindeyim. Herkesin bu umuda, hoşgörüye ve huzura katkı sunması dileği ile..

YENİ YILIN TÜM DÜNYADA BARIŞ VE HOŞ GÖRÜ YILI OLMASINI DİLİYORUM.