Aslında bu kez ilimiz adına Eğitimde yaşanan başarısızlık üzerine yazı yazmak istemiyordum. Ama ne yapayım, kendimi tutamıyorum. Gerçi bu kez yorumdan ziyade bazı bilgileri aktarmak ve 2. Eğitim Şurası önerisini ortaya atmak amacındayım. 2004 yılından önce Eğitim ile ilgili bazı kurum ve kuruluş başta olmak üzere diğer ilgililer ile ilgili getirdiğim eleştiriler sonucu, 1. Eğitim Şurasını yapmak zorunda kaldılar. Ancak Valilik ve Milli Eğitimin bu konuda samimi olmadıkları, her kes tarafından görüldü. Yani bunu hizmet olarak değil, sadece bir zorunluluğu yerine getirmek ve bir süre için ortamı yatıştırma çabasıydı. Allah aşkına; Eğitim gibi ciddi bir konuda ve hem de bu kadar sorunun biriktiği bir yerde 2 saatlik Şura’mı olur?, bunu bari iki gün yapalım. İl ve ilçelerden gelecek katılımcılar, düşüncelerini aktarma imkanı bulsunlar, dedik. Nafile; benimle ilgili ön yargılarını bir kenara koyup dinlemediler. Sonuç; koskoca bir sıfır oldu. Benim dürtmem üzerine ilk defa yapılan bu şura toplantısının her yıl yapılacağı, her ne kadar söylendi ise de aradan üç yıl geçti, deve kuşu misali başlarını kuma gömmüşler. Bundan yaklaşık bir ay önce Eğitim ile ilgili yapılan bir toplantıda yaptığım bir konuşmada Sayın İl Milli Eğitim Müdürüne sordum. Hocam; 1. Eğitim şurasının her yıl yapılacağını belirtmiştiniz, Şura ile ilgili kitapçık basılacaktı, şura sonuç raporları şuraya emeği geçen ve görev alanlara bildirilecekti. Bu sonuçlar ilgili kurum, kuruluş, siyasi parti ve sivil toplum örgütleri vasıtasıyla Ankara’ya taşınacaktı, bunların hiç biri olmadı. Yani bu şura Hakkari’ye hiçbir şey vermedi. 2. Eğitim şurası yapılacak mı? Yapılacaksa ne zaman, şeklinde sormuştum. Çok ilginçtir, il Milli Eğitim Müdürü hazır bulunmasına rağmen, kurtarıcısı durumundaki Teftiş Kurulu Başkanı Kemal SEYİTOĞLU cevap verdi. Gerçi cevap sayılmazdı. Çünkü sadece 1. Eğitim Şurasının yararlı sonuçlar doğurduğunu ifade etmekle yetindi. Aynı toplantıdan sonra Milli Eğitim Müdürü ve Teftiş Kurulu Başkanı ile bir araya geldiğimizde, hocam; neden benim sorularıma direk cevap vermediniz, şeklinde sordum. “ne yalan söyleyeyim, 1. Eğitim Şurasında getirdiğin o ağır eleştirilere bir daha muhatap kalmamak için 2. sini yapmadık” şeklinde samimi bir itirafta bulundu. Milli Eğitim Müfettişlerinden Ali TOSUN’un çok ilginç ve düşündürücü bir tespitinin isabetsizliği beni çok üzmüştür. 6. ve 9. sınıflarda ateş topu gibi bir nesil geliyor. Bu çocuklar 2006 yılında hem OKS ve hem de ÖSS’de ülke başarı sıralamasını allak bulak edecektir, demişti. Kaderin cilvesine bakın 2006’ya geldik. 81 ilin en başarısız 81.si olmuşuz ve Ali TOSUN bey bu tabloyu Hakkari’de görme şansına erişti. Hakkari’nin Eğitimdeki başarısızlığını sadece bir veya birkaç nedene bağlamak doğru değildir. Nedenler çok farklı ve boyutları vardır. Ben bilinçli olarak bu yazımda nedenler üzerinde yorum yapmak istemedim. Çünkü bilinmeyen bazı gelişmeleri siz sevgili okuyucularım ile paylaşmak ve 2. Eğitim Şurasının yapılması gerektiğini ortaya koymak için bu yazıyı yazma ihtiyacı doydum. Düşüncelerimi buraya yazmadım, çünkü şurada medenice tartışmak ve fikirlerimi paylaşmak istiyorum. Tabiî ki yapılırsa ve muhatap bulabilirsem. Burada sayın Valimiz Ayhan NASUHBEYOĞLU’na sesleniyorum. Bundan önceki başarısızlıklardan payınız olmayabilir, ancak önümüzdeki yıl başarı veya başarısızlıkta sizinde payınız olacaktır. Bu nedenle insanlara medenice, demokratik bir tartışma ve bütünleşme zemini sağlanmalıdır. Sanıyorum bunu yaptırmakta sizin göreviniz olmalı. 2. Eğitim Şurasında buluşmak üzere, hoşça kalınız. 21.07.2006 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]