Özgür Amed

Özgür Amed

10 bin yıllık gerzeklik kayası!

10 bin yıllık gerzeklik kayası!

Engels 1845 yılında İngiltere İşçi sınıfı hakkında değerlendirme yaparken şöyle bir tespit yapmış… Paylaşmak isterim. Çünkü şuan için anlamı büyük:

“Her yerde barbarca bir kayıtsızlık, sert egoizm, adı konulamayacak bir sefalet hüküm sürerken, her evin kuşatma altına girdiği yasal koruma altında karşılıklı yağmacılığın göğü tuttuğu bir sosyal savaş hali yaşanırken, sosyal devletimizin içinde bulunduğu çöküş hali öylesine utanmazca, öylesine açık bir şekilde itiraf edilmişken, çılgın bir dokumanın bu toplumu nasıl hala bir arada tuttuğuna ancak şaşırabiliriz…”

***

Antibiyotik alarak sitede dolaşabildiğimiz ve şurup içerek ayakta durabildiğimiz Milliyet’in İnternet sitesinden geçen akıllara zarar haber şöyle:

“DENİZLİ Doğa Sevenler Derneği Başkanı Ümit Şıracı, Hakkari’de terör yüzünden 30 yıldır sivillerin gidemediği Reşko Dağı’na 26 Ağustos’ta Türkiye’nin değişik illerinden 35 kişilik ekiple yaptığı tırmanışta 3 bin 400 metre rakımdaki Oramar Bölgesi’nde kaya resimleri buldu. Denizli’de de tamgalar ve Türk kaya resimlerini araştıran Şıracı, ilk kez görüntülediği 10 bin yıllık kaya resimlerinin Türk kaya resimlerinin birebir örneği olduğunu, bunun Türklerin 1071’den önce Anadolu’da yaşadığının kanıtı olduğunu savundu.”

Adam haklı bence. 3.400 metre yükseklik fena değil. Yani oksijenin kısmen azaldığı ve artık insanın saçmalaması için uygun şartların oluşabildiği bir an! Adam bilmiyor ki ondan önce yüzlerce insan oradan geçti. Kim bilir hangi delikanlı kayayı çiziktirdi. Bence bir daha çağıralım bu derneği ve kafa bulalım Kurdistan dağlarında. Onlar gelmeden önce sarp kayalıklar ve dağ yamaçlarında ilginç figürler çizelim. Sonra Kultigin Kağan’dan girip Moğollardan çıkalım. Hunlar ve Uygurlar arasında çılgın atalım!

Düşünsenize adam inanarak iş yapacak ve gündeme sokacak! Sahiden 2013 yılı sürümlü 1071 güncellenmemiş ergen kafalı insanların varlığını ibretle izliyoruz. Neymiş 10 bin yıllık kaya resimlerinde Türk izleri. Bre mendebur! Tarihi göz kararı ile nasıl veriyorsun? Sen dağcı değil faşist bir sağcısın. İki çizikten kalkıp Kürdistan’ın orta yerinden Malazgirt serenatlarını okuyarak devlette kime yaranacaksın bilmiyorum ama bizim için iyi bir mallık kanıtı oldun…

Hele “Terör bitti kanıt ortaya çıktı” başlığına hiçbir şey demiyorum. Süreç bitti! Şimdi ne oldu? 

***

Takip edebildiyseniz Yeni Şafak gazetesi ve ünlü düşünür Chomsky arasında bir tartışma çıktı. Gerçi tartışma çıkmadı. Yeni Şafak’tan Burcu Bulut kendisi ile bir röportaj yaptı. Yayınlandıktan sonra Chomsky “Bana ait olmayan sözler var. Eklemeler var” dedi. Yeni Şafak atağa geçti. Koca bir yazı yayınladı sitesinde. Vay sen misin bize bunu diyen! Sosyal Medya’da tepkiler çığ gibi büyüdü. Tepkiler artınca aynı gazetenin yazarlarından kağıttan kaplan, aslan mı aslan Hilal Kaplan “Yeni Şafak, Chomsky iddialarını yanıtladı. Bir balon daha söndü. Önünüzdeki ‘balon’lara bakacaksınız artık” diyerek Chomsky’nin yalancı olduğunu söyledi. Tam o bunu derken aynı gazetenin yazarı Özlem Albayrak “adam 1928 doğumlu yahu, bırak verdiği röp’ü, adını bile unutabilir” diye dalga geçti kendisi ile.

Yani Chomsky’ye cephe aldı hepsi. Kendisini suçlayıp dalga geçtiler sırf “eklemeler” var dediği için. Gazete yazarlarına göre gazeteleri Yeni Şafak örnek bir kurum idi ve yıpratılmak istenmişti. Böyle de paranoyaklaşacak kadar ileri gitti Hilal ve Özlem. Hani burada gazete, röportaj, ilke, etik, siyaset konularına girmeye gerek yok. Neyse, çok geçmeden asıl bomba patladı. Röportajı yapan Burcu Bulut geri adam atırak Twitter hesabından şunu dedi “Sayısız söyleşi yaptım. Daha iyisini yapmak için hep çabaladım. Ve hayatımda ilk kez bir hata yaptım. Söyleşiye eklemelerde bulundum. Evet dünyaca ünlü bir düşünürün görüşlerine eklemeler yaptım. Tüm okuyuculardan ve Twitter takipçilerinden özür diliyorum.”…

Kaldı mı bizim Hilal ve Özlem ortada? Daha kötüsü oldu. Yeni Şafak’ta daha önce örnek cümleler ve büyük bir savunma ile yazdığı Chomsky karşıtı yazısını da kaldırdı ve yeni bir not ekledi: Özür diliyoruz kendisinden. Hatalar tespit ettik… 

Burası Türkiye. Böyle kendi kendine manyak şeyler olup bitiyor. Dua edelim Chomsky özür dilesin kampanyaları başlatılmadı. Dua edelim adamın evinin önüne bilmem kimleri yıpratmak amaçlı protestolar yapılmadı. Hilal hanıma çok geçmiş olsun. Balon geri dönüp ona patladı. Bir insan daha kaç defa kendini bu kadar düşürür ve zerre utanç duymaz bilmiyorum… 


***

TBMM’de neden bu kadar kavga oluyor? İşe bilimi de katarak cevap aramışlar. Bulunan cevap ibretlik! Çünkü içerideki aydınlık en büyük sebeplerdenmiş. Şöyle aktarılmış sonuç:
“TBMM Genel Kurul Salonu’nda, milletvekillerinin gerginliğe neden olan etkenler arasında saydığı ışık şiddeti ve yansımadan kaynaklanan problemler çözülecek, 16 avizenin ışık şiddeti yüzde 25 oranında azaltılacak, mermerlerin yüzeyleri matlaştırılacak, aydınlatma globları yukarıya çekilecek.” 


***

Gözümüz aydın. Özellikle İstanbul halkının. Bizi barış ve savaş zamanında polis zinciri ile her daim koruyan ve kollayan devlet, yepyeni özelliklerle donatılmış iki TOMA siparişi vermiş İstanbul halkı için. Tamamen seçim yatırımı kapsamında halka da arz edilir gibime geliyor. Bu iki TOMA öyle diğerlerine benzemez. Bakalım özellikleri neymiş…
Yurtdışından siparişi verilen TOMA’ların gövdesi fiziki saldırılara karşı zırh ve elektrik sistemiyle donatılacak. Buna göre TOMA’ya yapılacak yakın saldırılarda aracın içindeki görevli tarafından elektrik akımı devreye sokulacak ve araca dokunanı elektrik çarpacak. Elektrik akımı göstericilere zarar vermeyecek, sadece etkisiz hale getirecek. Bu kadar mı? Tabiki değil… Tililili diyerek özelliklere devam edleim. Alınacak 2 TOMA’da diğer TOMA’lardan başka farklı özellikler de bulunacak. Araçta 1 yerine 2 polis memuru görev alacak. TOMA’larda 1 yerine 2 ayrı su püskürtme sistemi yer alacak. Birinden su püskürtülürken, diğerinden su topu adı verilen daha yüksek basınçlı su fışkırtılacak. Aracın içinde yer alan bilgisayar ve kamera sistemi sayesinde görevli polis memurları, müdahaleleri anında yönlendirecek.

Erdoğan bu iki TOMA’dan aldığı gaz ile Mısır’a da artık tam teşekküllü savaş açabilir. Başarılar!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
27 Yorum
Özgür Amed Arşivi