Yaşam odası olsaydı ölmezlerdi

Yaşam odası olsaydı ölmezlerdi

Facianın gerçekleştiği madenin sahibi Alp Gürkan, "Yaşam odası kuracaktık. Kaza 3-4 ay sonra olsaydı o işçiler kurtulacaktı" dedi.

Soma’daki facianın dördüncü gününde işletme sahibi ve yetkililer ilk kez konuştu. Soma Madencilik A.Ş. Eynez İşletmesi’nde dün gerçekleşen toplantıda Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik ve İnsan Kaynakları Müdürü Celalettin Gökaşan soruları yanıtladı. Gergin geçen toplantıda ilk sözü alan Gürkan, “ Bugün hayatımın en elim ıstırabını yaşamış olduğum maden işletmesi de Türkiye ’nin en ileri düzeydeki maden işletmesi olduğunun büyük mutluluğunu yaşıyordum. Nasıl olduğunu da anlamamıştım. Trafo patlaması diyorlardı. 49 senesini yerin altında çalışmış bir insan olarak imkânsız olduğunu düşündüm” dedi.

‘Kâr marjı yüksek değil’

“Canım yanıyor, içim yanıyor” diyen Gürkan, “Çalışanların büyük çoğunluğunun babaları benim yanımda çalışarak emekli olmuş kişiler” şeklinde konuştu. Konuşması sırasında gözyaşlarını tutamayan Gürkan, basın toplantısını sağlık gerekçeleri nedeniyle daha sonra yapmayı planladığını ama kamuoyundan gelen taleple konuşmasını öne aldığını söyledi. Gürkan 1984’te işletmeye başladığı Soma madeninde gelirlerini teknolojinin geliştirilmesine harcadığını da söyledi. Kâr marjının yüksek olmadığını söyleyen Gürkan, “Yüzde 10-15’i geçmez. İşletmeleri mekanize hale getirdiğimiz için maliyetleri düşürdük” diye konuştu.

Yaşam odaları nerede?

Toplantıda en uzun tartışmayı ise günlerdir merak uyandıran madende yaşam kurtarabilecek ‘yaşam odalarının’ var olup olmadığı sorusu oluşturdu. İşletme Müdürü Akın Çelik madende iki tane yaşam odası olduğunu ve 500 işçi kapasiteli olduğunu belirterek, “Siz madencinin yerinde olsanız odaya mı gidip beklersiniz yoksa dışarı mı kendinizi atarsınız? Ben olsam dışarı çıkarım” dedi. Daha sonra kroki üzerinde söz alan Genel Müdür Ramazan Doğru ise bu odaların daha önceki mevcut sığınağın oradaki kömür çıkartma işleminin bittiği için işlevsiz hale geldiğini ve yeni bir alan yaratmak için çalışma yürüttüklerini söyledi ancak bu süre içinde neden içeri işçi alındığı sorusuna net olamayan ifadelerde bulundu. Doğru, yeni üretim alanı için bir yaşam odası hazırlığının devam ettiğini belirterek, “Biz yaşam odasını en yoğun çalıştıkları yerde kurduk. Daha sonra aşağılara geçtik. Biz buradakini söktük aşağıda yeni bir oda hazırlıyoruz. Bu oda 18-24 saat arasında yaşam şansı veriyor. Yani biz mevcut yaşam odasını sökmüştük ve o an yoktu” dedi. 
Gürkan ise yaşam odalarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Bu odalar kömür içinde değil ana taşın içinde yapılır. Taşlı bölgede yaşam odası yapmamız gerekir. Yaşam odasının Türkiye’de hazırlığını yapmak da maden içinden geçerek olur. Madenin içinden geçiyor. Tünel sürerek yapılır. Oraya gitmeden oda yapsanız ne olur. Yaşam odası üretimin ağır olduğu yere yakın yapılır. Buradaki odanın hiçbir ehemmiyeti yok. Alt tarafta hazırlık yapılıyor şu an. Bu kaza 3-4 ay sonra olmuş olsaydı bu insanlar yaşam odası olduğu için kurtulacaktı. Ama kanunen yaşam odası zorunluluğu yok.”

İşletme Müdürü Akın Çelik ise yangının çıktığı noktayla ilgili olarak, “Metan gazıyla ilgisi yok, çünkü orası temiz hava girişi, orada metan gazı olmaz” dedi. Kendilerinin de kazanın nedenini bulmaya çalıştıklarını belirten Çelik, şirketin yüzde 1 bile ihmali olup olmadığı sorulduğunda “Hiçbir ihmalimiz yok” yanıtını verdi. Genel Müdürü Ramazan Doğru da kazanın gerçekleştiği madende 2941 işçinin çalıştığını, şirketin sahibi olduğu madenlerin toplamında ise 5800 kişinin çalıştığını söyledi. Kazanın neden gerçekleştiği sorulduğunda Doğru, “Kaza 140 kotunda anayolda meydana geldi. Tespiti mümkün olmayan bir kızışma meydana geldi. Bunun ani göçmesi sonucu yangın şiddetlendirdi, trafo ile alakası yok” dedi. Kömürün oksijenle temasa geçerek kendiliğinden kızışabildiği ifade edildi. Daha önce yangın çıkan bir bölgenin betonla kapatıldığı iddialarının sorulduğu Doğru, “Biz madende her gün yangınla mücadele ediyoruz. Biz burayı barajlıyoruz, içerisine suyla beraber kül basıyoruz, yangınları bu şekilde söndürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Çoğunda maske var

Çelik, arama kurtarma ekiplerinin kaçış odasına ulaşıp ulaşmadığı, orada herhangi bir ölümün olup olmadığı sorusuna yanıt veremedi, incelemelerin beklenmesi gerektiğini ifade etti. Çelik’in “Oksijen maskeleri çoğunda var” sözleri tepkili sorulara neden oldu. Çelik, “Biz kazanın hâlâ neden olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir ihmalimiz yok” diye konuştu.
İnsan Kaynakları Müdürü Celalettin Gökaşan’a da rakamla ilgili kesin bir bilgi olup olmadığı, gerçek rakamın resmiaçıklamalardan daha fazla olduğu iddiaları hatırlatıldı. Gökaşan, “787 işçinin tamamı yeraltındaydı. Bunlardan 363 tanesini bizzat ben bir yerde topladım. İsim alarak bunları listeledim. Bunun haricinde 122 kişi ambulanslarla yakın hastanelere sevk edildiler. Şu an itibariyle 284 arkadaşımızın vefat ettiği. 18 kişi şu anda kayıp” dedi. 15 yaşındaki bir kişinin madende öldüğü iddialarını da yanıtlayan Gökaşan, Celal Yıldız’ın nüfus cüzdanı fotokopisini ve işe giriş bildirgesini basın mensuplarına göstererek, “Doğum tarihi 27 Mart 1995. 19 yaşındadır” dedi.

Hükümet geçmiş olsun dedi, tepki göstermedi

Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, yakınlara tazminat konusunda şirkete talimat verdiğini, aileler ve çocukların tahsiliyle ilgili proje yaptıklarını söylerken, işletmeyi sürdürüp sürdürmeyeceği sorusuna ise “Devretmeyeceğim, hayatım bu sektörde geçti” yanıtını verdi. Hükümetten herhangi bir tepki gelmediğini de söyleyen Gürkan, “hükümetten tepki yok. Geçmiş olsun dediler. Hayatımda ilk defa Başbakan’la burada el sıkıştım. En ufak bir ilişkimiz yoktur” dedi.

Radikal

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum