Van’daki STK'ler: Tecridi kaldırın
Başlatılan açlık grevi eylemlerine ve yaşanan ölümlere dikkat çeken Van'daki sivil toplum kuruluşları, iktidara "tecridi kaldırın" çağrısı yaptı.
Van Barosu, Van-Hakkari Tabip Odası, İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Van Temsilciliği, açlık grevlerine ilişkin ortak açıklama yaptı.
Baroda yapılan açıklamada konuşan Van Baro Başkanı Zülküf Uçar,Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Leyla Güven öncülüğünde sürdürülen açlık grevi eylemine dahil olanların sayısının 6 bini aştığını hatırlattı.
‘TECRİDİN KALDIRILMASI İÇİN GİRİŞİMDE BULUNULUYOR’
Tecridi protesto etmek için cezaevinde 4 kişinin yaşamına son verdiğini ifade eden Uçar, “Hukuka, mevzuata açıkça aykırı olan ve insan onuruna yakışmayan tecrit ve izolasyon uygulamalarının son bulması için devam eden açlık grevlerinde dile getirilen talepler, insan hakları hareketi tarafından anlaşılmış ve insan hakları hukukuna uygun olarak tecridin kaldırılması için gereken her türlü çalışma ve girişim yapılmaktadır. Mahpusların sesi duyulmuştur. Demokratik kamuoyunun devam eden yerel seçim süreci ve siyasi iktidarın basın yayın kuruluşları üzerindeki denetimi nedeni ile yeterli tepkiyi vermemiş olması mahpuslar üzerinde olumsuz olarak algılanmamalıdır. Bu hususta siyasi iktidarla görüşmeler gerçekleştirilmiş ve talepler iletilmiştir” dedi.
‘CENAZELERE KARŞI SAYGISIZ VE KANUNA AYKIRI TUTUM TERKEDİLMELİ’
Kimsenin yaşamına son vermemesi gerektiğini belirten Uçar, bu tarz eylemleri kesinlikle onaylamadıklarını ve karşı olduklarını söyledi.
Yaşamına son verenlerin ailelerinin cenazelerini defnetmeyle ilgili haklarının hiçe sayıldığını, cenazelerin ailelerin inançlarına, kültürlerine ve örflerine aykırı olarak apar topar polis tarafından gece vakti defnedildiğini hatırlatan Uçar, “Cenaze töreni yapılmasına izin verilmemiştir. Usulüne uygun defin hakkı ailelerin yas süreçlerini yaşayabilmeleri bakımından mutlaka uyulması gereken bir haktır. Siyasi iktidar, cenazelere karşı olan bu saygısız ve kanuna aykırı tutumunu terk ederek ailelerin yas süreçlerini yaşamasına izin verilmelidir” diye konuştu.
‘BAĞIMSIZ HEYETLER CEZAEVLERİNİ İZLESİN’
Eylemcilerin sağlık durumlarının ciddi boyutlara ulaştığını dile getiren Uçar, gerek açlık grevcilerinin sağlık durumlarının izlenmesi, gerekse de taleplerin demokratik kamuoyu tarafından duyulduğunun ortaya konabilmesi için bağımsız heyetlerin ve bağımsız hekimlerinin cezaevlerine girmesine izin verilmesi gerektiğini vurguladı. Uçar, “Siyasi iktidar bu husustaki sorumluluğunu görmeli ve bir an önce bu talepleri karşılamalıdır” dedi.
‘ULUSLARARASI KURULUŞLAR HAREKETE GEÇMELİ’
İnsan hakları örgütleri olarak devam eden açlık grevleri nedeni ile cezaevlerini yakından izlediklerini, siyasi iktidara talepleri ilettiklerini, demokratik kamuoyunun daha fazla duyarlı olması için girişimlerde bulunduklarını, uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların sorumluluklarını yerine getirmeleri konusunda girişimlerde bulunmaya devam ettiklerini belirten Uçar, açlık grevinde bulunanların zarar görmemesi ve tecridin kaldırılması konusunda çaba gösterdiklerini söyledi.
'TECRİT KALDIRILSIN'
Uçar son olarak, “Tecrit gibi başta BM Mandela Kuralları olmak üzere, Anayasa’ya ve 5271 sayılı Ceza İnfaz ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’a açıkça aykırı uygulamaların son bulmasını, siyasi iktidarı bir an önce sorumlu davranarak İmralı Cezaevi'ndeki tecridi kaldırmaya davet ediyoruz” sözleriyle çağrı yaptı.
