TTB: Kayyum ataması demokrasi cinayetidir
TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, “Belediye başkanlarının antidemokratik ve hukuka uymayan bir şekilde görevlerinden alınmaları halkın benliğinde ve yüreğinde yeni yaraların açılmasına neden olacaktır” dedi.
Diyarbakır Tabip Odası (DTO), İçişleri Bakanlığı tarafından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine atanan kayyuma ilişkin basın toplantısı düzenledi.
DTO binasındaki toplantıya Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman, merkez konsey üyeleri, DTO üyeleri ve görevden alından Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Adnan Selçuk Mızraklı katıldı.
Burada konuşan DTO Başkanı Mehmet Şerif Demir, seçilmiş belediye eşbaşkanlarının hukuksuz bir şekilde görevden alınması ve yerlerine atanan kayyumları halk iradesine darbe olarak gördüklerini söyledi.
‘DR. MIZRAKLI’NIN TANIĞIYIZ’
TBB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman ise Dr. Mızraklı’yı ziyaret etmek ve onunla dayanışma içinde olmak için Diyarbakır’da olduklarını belirterek, Mızraklı’nın toplumun sağlık hakkı mücadelesindeki katkılarının, demokrasi ve insan hakları alanında yürüttüğü mücadelenin yakın tanıkları olduklarını söyledi. Adıyaman, belediye eşbaşkanlarının görevden alınmalarının anti demokratik bir uygulama, seçme ve seçilme hakkına bir müdahale olarak gördüklerini kaydetti.
‘HALKIN YÜREĞİNDE YENİ YARALAR AÇACAK’
Demokraside önceliğin halkın oyları ile seçilmiş kişilere saygı gösterilmesi olduğunu ifade eden Adıyaman, şunları söyledi: “Aralarında üyemiz olan hekimlerin de bulunduğu belediye başkanlarının antidemokratik ve hukuka uymayan bir şekilde görevlerinden alınmaları, halkın benliğinde ve yüreğinde yeni yaraların açılmasına neden olacaktır. Kayyum atamak ‘sizin seçtiklerinizi beğenmiyorum, benim atadığıma mecbursunuz’ anlayışıdır. Oysa seçme ve seçilme hakkına saygı, halkın kendi yöneticilerini seçme hakkına saygı, demokrasi için vazgeçilmezdir.”
‘KAYYUM DEMOKRASİ CİNAYETİDİR’
Kayyum atamalarını demokrasi cinayeti olarak değerlendiren Adıyaman, “Demokrasi gemisi hamasetle değil demokratik kurallar ve işleyişle yürür. Hiç kimsenin ülkemizdeki asgari demokrasi işleyişini yok etmeye, insanların demokratik iradesine ipotek koymaya hakkı yoktur. Daha 6 ay önce Diyarbakır, Van ve Mardin’de yaşayan milyonlarca insanın oyları ile işbaşına gelen belediye başkanlarının, atanmış bir İçişleri Bakanı tarafından görevden alınarak yerlerine, ‘partili Cumhurbaşkanlığı Sisteminin partili valilerinin’ kayyum olarak atanması demokrasi cinayetidir. Ekonomik krizle boğuşan ülkemizin acil ihtiyacı, makam odalarına ‘banyo’ yaptırmayı marifet sanan kayyum uygulaması değildir” şeklinde konuştu.
‘HALK İRADESİNE SAYGI GÖSTERİN’
“Hangi ilin yurttaşlarına karşı uygulandığından bağımsız olarak kayyum yönetimi herkes tarafından reddedilmeli, demokrasiye ve demokratik işleyişe sahip çıkılmalıdır” diyen Adıyaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Demokrasiye saygı göstermenin kriteri, hangi şehre ve hangi şehrin yurttaşlarının seçim iradesine karşı yapıldığına göre değişim gösteremez. Türk Tabipleri Birliği, ülkemizin her döneminde, kime karşı yapıldığından, kimin çıkarına ya da zararına olduğundan bağımsız olarak demokrasi dışı uygulamalara karşı durmuş bir örgüttür. Seçime saygı yoksa, demokrasi de yok demektir. Ülkeyi yönetenleri demokratik olmayan bu uygulamadan vazgeçmeye ve halk iradesine saygı göstermeye çağırıyoruz” dedi.
‘SİYASETİN SAĞLIĞI HASAR GÖRDÜ’
Görevden alınan DBB Eşbaşkanı Selçuk Mızraklı da Türkiye’deki siyasetin sağlığının ciddi anlamda hasar gördüğünü belirterek, bütün idari sistemlerin hukukun merceğinden uzaklaştıkları anda itibaren travmatik hasar verici durumlara yol açtığını söyledi. Mızraklı, “Türkiye’de böyle bir durum var. Bizim meslek büyüğümüz Mahmut abinin çok güzel bir lafı vardır. ‘Sağlıktan ve özgürlükten tasarruf edilemez. Sağlıktan tasarruf ölüm getirir, özgürlükten tasarruf esaret getirir’ derdi” ifadelerini kullandı.
