Serhat Tuğan’ın ailesi adalet istiyor

Serhat Tuğan’ın ailesi adalet istiyor

24 yıl önce tutuklanarak cezaevine konulan Hakkarili Serhat Tuğan’ın ailesi, oğullarının yeniden yargılanıp tahliye edilmesini istiyor. ‘Bir mucize için yola çıktık’ diyen aile her şeye rağmen umutlu.

ZEKİ DARA / YÜKSEKOVA HABER 

HAKKARİ - Hakkârili Tuğan ailesinin altı çocuğundan biri olan ve 16 yaşında iken işkenceli polis sorgularıyla tanışan Serhat Tuğan, PKK üyesi olduğu için 1991yılında bir üyesi Askeri Hakim olan Diyarbakır 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) yargılanıp idam cezasına mahkûm edildi ama yaşı küçük olduğu için cezası müebbet hapse çevrildi.

24 yıldır cezaevinde tutulan Serhat Tuğan’ın ailesi, idam cezası verilip hak etmediği bir cezaya mahkûm edilen çocukları için adalet arıyor.

Kararlarıyla Türkiye’nin Avrupa insan Hakları Mahkemesi’nde yüzlerce kez mahkûm edilmesine yol açan Devlet Güvenlik Mahkemeleri 2004’te kaldırılmasına rağmen, o mahkemelerin Serhat Tuğan ve onun gibi yüzlerce insan için verdiği mahkûmiyetlerin 11 yıldır sorgulanmadığını belirten aile, çocuklarının yeniden yargılanıp serbest kalacağı günü bekliyor.

Tuğan ailesi vicdanlara seslenmek için ‘24 yıl sonra da olsa, adalet için umudumuz var’ deyip, sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden Serhat için kampanya başlattı. Aile yıllardır adalet için çaldıkları her kapının yüzlerine kapandığını bildiği halde vicdanlı insanların bir hukuk garabeti olan Serhat Tuğan davasına ve ailesinin adalet arayışına kayıtsız kalmayacaklarına inanıyor.

Her şeye rağmen umutlarını koruduklarını vurgulayan Serhat’ın ablası avukat Rojbin Tuğan 1988 yılında bildiri dağıttığı için gözaltına alınan Serhat’ın 16 yaşında iken işkenceye maruz bırakıldığını anlattı.

Tutuklu yargılanıp 10 ay cezaevinde yattıktan sonra tahliye edilen Serhat Tuğan, tahliye edilmesinin ardından işkence korkusu ile yaşar. Ailenin anlattığına göre her gecesi zindana dönüşen Serhat beraat ettiği halde polisin tacizinden kurtulmaz ve PKK’ye katılma kararı alır.

2 yıl sonra 1991’de Hakkâri’de yakalanan Serhat Tuğan, Diyarbakır 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) tarafından örgüt üyeliği suçlamasıyla 12 yıl 9 ay hapse mahkûm edilir. Ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi “idam cezasına çarptırılması” talebiyle kararı bozar.

DGM, savcısının “suçla orantısız ceza” diyerek itiraz etmesine rağmen, Yargıtay’ın talebine uyar ve Serhat’a idam cezası verilir ama yaşı küçük olduğu için cezası müebbet hapse çevrilir.

Avukatı Rojbin Tuğan, Serhat’ın PKK saflarına katılmadan önceki bir tarihte gerçekleşen ve iki korucunun ölümüyle sonuçlanan bir eyleme katıldığı öne sürülerek bu cezaya mahkûm edildiğine dikkat çekiyor.

Avukat Rojbin Tuğan, Serhat’ın silahına Emniyet Kriminal Laboratuvarı’nın “temiz” raporu verdiğini, yani “bölgedeki hiçbir eylemde kullanılmadığının kesinleştirildiğini, ayrıca Diyarbakır DGM’nin savcıdan gelen Serhat’ın tutuklu tanıklarla mahkemede yüzleştirme talebini reddedip kararını verdiğini anlatıyor.

Tanıklar, Serhat’ın değil, kendisiyle aynı kod adı taşıyan, “Uludereli, dudağı yarık” başka bir “Şerwan“ın eyleme katıldığını söylüyor.

Bizzat DGM savcısının temyiz talebine rağmen karar Yargıtay’da onanırken, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi de Serhat’ın yıllardır bir başkasının yerine hapis yattığını gözler önüne seren delilleri görmezden gelip yeniden yargılama talebini reddeder.

Rojbin Tuğan, Serhat'ın dosyası üzerinde çalıştıklarını ve yakında yeniden yargılanma ve tahliyesi için bu kez İstanbul'da bir mahkemeye başvuracaklarını, yine sonuç alamazlarsa Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulanacaklarını söylüyor.

24 yıldır başka birinin yerine cezaevinde tutulan Serhat Tuğan, ortaokul, lise ve ön lisansını cezaevinde tamamladı. Şu an Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümü 4. sınıf öğrencisi olan Tuğan, iki dönem üst üste "Onur Belgesi" aldı.

Adalet için çalmadıkları hiçbir kapı kalmadığını belirten avukatı Rojbin Tuğan, Diyarbakır D-Tipi Cezaevi'nde 24. yılını dolduran Serhat ve onun gibi Yüzlerce mağdurun adaletten umudunu kestiklerini bildiklerini söylüyor.

Ancak anne babaları, kardeşleri ve sevenleri her şeye rağmen hakkın, adaletin yerini bulmasını bekliyor ve ‘Sesimizi duyun!’ diye vicdanlara sesleniyorlar.

İlgili Haberler
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
9 Yorum