'Seçilmişler atanmışların hedefinde'

Hürriyet yazarı Deniz Zeyrek bugün “Edip Uğur niye gitti?” başlıklı köşesinde AK Partili Edip Uğur’un 30 Ekim’deki istifasını ve Uğur’un istifasının arkasındaki iddiaları yazdı.

Uğur’un görevi bırakırken kendisine yönelik baskı ve tehditleri anlattığını belirten Zeyrek, eski Balıkesir Belediye Başkanı’nın “Ortaya çıkan manzarada bürokrasi devletin önüne, devlet milletin önüne ve en önemlisi sadakat liyakatin önüne geçmiş gibi görünmüyor mu?” ve “Metal yorgunluğu adı altında bu değişim ve yenilenme süreci AK Parti’de bir otofajiye dönüşmüştür.” ifadelerine de yer verdi.

Zeyrek yazısında Uğur’un eski Balıkesir Valisi (şimdiki Mardin) Mustafa Yaman ve Balıkesir milletvekili Sema Kırcı ile ciddi sorunlar yaşadığının altını çizerken, yukarıdaki cümlelerin bu gözle değerlendirilebileceğini anlattı. Eski belediye başkanının kullandığı cümlelerle, valinin kendisini devletin önüne koyduğuna, devlet temsilcisi olarak da milletin, yani halk tarafından seçilmiş belediye başkanının önüne geçtiğine inandığını yazan Zeyrek “otofaji” sözcüğüne de dikkat çekti.

UĞUR SİNDİRİLDİĞİNE İNANIYOR

“İkinci önemli detay ise “otofaji” sözcüğü. Uğur, bu sözcüğü AK Parti’nin yenilenme sürecini tanımlarken kullanıyor. Otofajide bir hücre içindeki lizozomlar hücrenin önemli yapıtaşlarını sindirir. Kimya mühendisliği okumuş bir isim olan Uğur’un bu analojiyi kullanması, büyük ihtimalle parti içindeki başka bir kişinin ya da yapının, bir parti mensubu olarak kendisini sindirdiğine inanmasından kaynaklanıyor.”

ATANMIŞLARDAN SEÇİLMİŞLERE “PATRON BENİM” MESAJI

Zeyrek bu durumun genele yayıldığını da ifade ederken yazısını şu örnekle bitirdi: ” Önceki gün Anadolu’daki birçok şehirden büyük bir ilçenin belediye başkanı ile başka bir konuyu konuşuyorduk. İlçe kaymakamının kendisine yönelik bir davranışını anlattı ve çok rencide olduğunu söyledi. Doğu ve güneydoğudaki kayyum uygulamaları ve siyasetçilerin “Belediyelere müfettiş göndeririz” gibi açıklamaları yüzünden “atanmış” kaymakamların, valilerin “seçilmiş” başkanlara sürekli “Patron benim” mesajı vermesinden yakındı.

Balıkesir örneğinde, iktidar partisine mensup bir başkan ile bir valinin yaşadığı gerilim var. Vali ya da kaymakam ile muhalefet partilerinden başkanlar arasında yaşanan gerilimlerin boyutunu siz düşünün.

Başkanlık sistemine daha tam olarak geçmedik ama partili başkanlar ile partili olduklarını saklamayan mülki amirler arasında şimdiden bir “otorite” tartışması başladı.
Uyum yasaları üzerinde çalışılırken bu detayın dikkate alınmasında yarar var.”