Mithat Sancar: AKP'li vekiller 'ajan' denilen arkadaşlarla çalışmıştı

TBMM Genel Kurulu’nda konuşan HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar yargıyla ilgili yaşanan sorunun ‘yargı organı adını hak etmekten çıkmış bulunması’ olduğunu söyledi. Büyükada’da gözaltına alındıktan sonra 6’sı tutuklanan insan hakları savunucuları ile geçmişte hem kendisinin hem şu an AK Parti’de yer alan bazı vekillerin birlikte çalışmalar yaptıklarını belirten Sancar, “Ama onlar bugün, bu kadar büyük bir adaletsizliğe, haksızlığa uğrarken bu arkadaşlar susuyorlar. Bunun vebali ağırdır, herkes tarih karşısında, toplum karşısında, inanıyorsa Allah katında bunun hesabını vermek zorunda kalacaktır” dedi.

Sancar’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

YARGIDAKİ SORUN BAĞIMSIZLIK YA DA TARAFSIZLIĞIN ÖTESİNDE… Yargıyla ilgili sorun; uygulamada, işleyişte ortaya çıkan sorunların çok ötesindedir. Bizim, yargıyla ilgili yaşadığımız sorun, yargı bağımsızlığının zedelenmiş olmasının da ötesindedir. Yargıyla ilgili yaşadığımız sorun, bazı konularda bazı mahkemelerin taraflı karar vermesinin de ötesindedir. Yargıyla ilgili yaşadığımız sorun, artık bir bütün olarak “yargı organı” adını hak etmekten çıkmış bir düzenle karşı karşıya olduğumuzdur.

DEMİRTAŞ PEŞİNEN MAHKUM EDİLEBİLİYOR… Yargılamayla ilgili en temel kurallar her gün apaçık bir şekilde ihlal edilmekte, hatta yok sayılmaktadır. Cumhurbaşkanı, yargılaması süren insanlarla ilgili açık hüküm verebilmektedir, kesin hüküm veren hâkim edasıyla konuşabilmektedir. Partimizin eş Genel Başkanı Demirtaş’ı peşin peşin mahkûm edebilmektedir. Yine, bu sabah tutuklanmalarına karar verilen 10 insan hakları savunucusuyla ilgili de bir hâkim edasıyla kolayca yargı verebilmektedir.

İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI HEDEF GÖSTERİLDİ: Büyükada’da toplantı hâlindeyken bir baskın sonucu gözaltına alınan 10 insan hakları savunucusu hem Hükûmet yetkilileri hem Cumhurbaşkanı hem de Hükûmete yakın medya tarafından hedef gösterildi. Bu insanlar suçlu ilan edildi. Bırakın bağımsız bir yargıyı, herhangi bir yargı düzeninin varlığından söz edebilmeniz için bu konudaki evrensel ilkeleri asgari düzeyde hayata geçiriyor olmanız lazım. Masumiyet karinesini bu kadar açık ihlal eden yayınlara ve açıklamalara karşı herhangi bir işlem yapılmadı. Biliyorsunuz, mahkemeleri etkilemeye yönelik açıklamalar suçtur aynı zamanda. Masumiyet karinesini ihlal eden açıklamalar da suç oluşturur. Ülkede artık çok kolay linç hukuku uygulanabilmektedir çünkü bağımsız ve tarafsız yargı diye bir şey yok artık. Linç hukuku bu ülkenin temel yargı ilkesi hâline gelmiştir. İstediğiniz kişi hakkında istediğiniz suçlamayı yapacaksınız ve bu kişiler hakkında da mahkemelerden istediğiniz kararları çıkaracaksınız.

BAZI KLİŞELER DEĞERLİDİR… Hep söylenir, adalet herkese lazım olur. Bugün kendini çok muktedir görenlerin de bir gün adalete ihtiyacı olur. Evet, klişe bir sözdür ama bu tür klişeler de son derece değerlidir. Çünkü hayatın tecrübesinden süzülüp gelmişlerdir. Yaptığınız haksızlıkların, adaletsiz uygulamaların hesabını verme zamanı geldiğinde “adalet” diye haykırdığınız zaman sizi dinleyen çıkmayabilir. İnsan hakları savunucuları da “Herkes için adalet” diye hayatlarını ortaya koyuyorlar.

GEÇMİŞTE BİRLİKTE ÇALIŞTIĞIMIZ ARKADAŞLAR: Geçmişte adalet mücadelesi, insan hakları mücadelesi yürütenlerin bir kısmı AKP’de milletvekili oldular. O insanlarla ben de insan hakları mücadelesindeyken birlikte çalıştım. Bugün “ajan” diye tutuklanan o arkadaşlarımızın hepsiyle bu insanların da ortak çalışmaları oldu. Ama onlar bugün, bu kadar büyük bir adaletsizliğe, haksızlığa uğrarken bu arkadaşlar susuyorlar. Bunun vebali ağırdır, herkes tarih karşısında, toplum karşısında, inanıyorsa Allah katında bunun hesabını vermek zorunda kalacaktır.