Kıymet Dogma: Son nefesime kadar oğlumun katilini soracağım

EVRİM KURDOĞLU / HABERDAR

YÜKSEKOVA - Kıymet Dogma'nın oğlu Jihat Dogma, Yüksekova'da sokağa çıkma yasağının başlamasından bir hafta sonra Dize mahallesinde kimyasal kullanıldığı iddiasını duyurmuştu. Ancak iddiaların gerçek olup olmadığı bilinmiyor. Devlet yetkilileri kimyasal silahlar kullanılmadığı açıklamasını yaptı.

Kıymet Dogma yasağın ilk gününden itibaren olanları bir çırpıda anlatıyor. Ancak bir damla gözyaşı dökmeden…

"OĞLUM EVİMİZE SAHİP ÇIKMAK İSTEDİ"

Kıymet Dogma, yaşananlara ilişkin şunları söylüyor:

“Yasak ilan edildiği gün ben akşam 5’te evden ayrıldım, Şemdinli'ye gittim. Jihat ben gelmeyeceğim dedi. Evimizi, iş yerimizi bırakmayacağım, burada kalıp sahip çıkacağım dedi. Ana kurban dedim, gel gidelim boş ver eve dükkâna ne olursa olsun dedim. O gelmedi. İlk 6 gün oğlum her gün beni aradı. Evimizde kalıyordu. Haberini alıyordum. Bir gün bana mesaj attı, anne dedi beyaz bir şey attılar, biz nefes alamıyoruz, ben dışarı çıkamıyorum polis var her yerde beni çıkarmıyorlar, sen haber ver birilerine, gelip bizi buradan çıkarsınlar”

Kıymet Dogma oğlunun gönderdiği bu mesajdan sonra hemen milletvekilleri Nihat Akdoğan ve Abdullah Zeydan'ı arıyor ve durumu anlatıyor.

"KİMYASAL KULLANILDI MI HİÇ BİLEMEDİK"

Bu haber gündeme geldikten sonra resmi makamlardan böyle bir şeyin gerçek olmadığı açıklaması geldi. Ancak ailenin avukatı Harika Karataş o dönem savcıyla yaptıkları görüşmeden tatmin olmadıklarını söyledi.

Karakaş, “Biz o dönemde savcılıkla görüştük. Kimyasal madde kullanıldığı iddia edilen Dize mahallesinde araştırma yapılmasını talep ettik. Olay yerine gidilmesini, avukatların da incelemeye dâhil edilmesini, çevrede bulunan eşyaların araştırılmasını istedik. Ama savcı hiç araştırma gereği duymadan yalanladı. Bu iddialar hiç araştırılmadan üstü kapandı” ifadesini kullandı.

Bu konuşma Kıymet Dogma’nın oğluyla yaptığı son konuşma oldu. Mesajlardan 1 hafta sonra anne Dogma'ya Jihat Dogma'nın ölüm haberi geldi. Erzurum Devlet Hastanesi’ne kaldırılan cenazeyi teşhis etmek ve almak için gidildiğinde, Kıymet Dogma oğlunun yüzünün, sakallarının yanmış olduğunu fark ediyor. Kafatası kırılmış, gövdesinde kurşunlar olan oğluna son bir kere dokunmak için elini oğlunun başına atıyor. Orada söz veriyor kendine gözyaşı dökmeyeceğine, bunun yerine oğlunu öldürenlerin hukuk karşısında hesap vermesi için mücadele edecek.

"AĞLAMAYACAĞIM SÖZ VERDİM"

Anne Dogma, oğlunu son kez gördüğü güne ilişkin, “Ben oğluma söz verdim. Onun başında ağlamayacağım ama ona bunu yapanlardan hesap soracağım. Çocuğumun yüzü yanmıştı, kollarını kırmışlardı, göğsünde kurşun delikleri vardı. Acaba benim çocuğum nasıl öldü? Kimyasal mı attılar? Öldükten sonra mı kemiklerini kırdılar? Kurşunlarla mı öldü? Benim çocuğum çok mu acı çekti ölürken? Ben bu soruların cevabını bulmak için yaşıyorum artık” diyor.

Avukat Harika Karataş Erzurum'da yapılan otopsinin sağlıklı olmadığını savunarak, “Normalde otopsiye avukatların da gitmesi gerekir ama cenazeyi alıp Erzurum'a götürmüşler. Biz o zaman Yüksekova'daydık ve yasak devam ediyordu. Otopsi işlemlerini takip etmemizi zorlaştırdılar. Oysaki Jihat'ın cenazesi Yüksekova hastanesindeydi. Annesi yüzünde yanıklar olduğunu söylüyor ama raporda yanıklarla ilgili hiç bir ifade yer almıyor. Biz hala kimyasal kullanımından tam emin değiliz” dedi.

"OĞLUM SİVİLDİ"

Kıymet Doğma tüm soruların cevaplarını ararken, bir de oğlu terör örgütü üyesi olduğu için öldürüldü iddialarını boşa çıkarmaya uğraşıyor. Bunun için bir hukuki süreç başlattı. Oğlunun üniversiteye hazırlanan 21 yaşında bir genç olduğunu söyleyen anne Dogma, “Oğlumun cebinden LYS’ ye giriş kağıdı bir de 5 TL para çıkmış. Zaten o kağıtla beni buldular. Benim çocuğum kendi evinde öldürülmüş. Erdoğan Yüksekova'da bizim çocuklarımızı öldürdü sonra da terörist diyor. Benim çocuğum okula gidecekti. Hayalleri vardı” ifadesini kullandı.

"YARGI DOKUNULMAZLIĞI UMRUNDA DEĞİL"

Yargı dokunulmazlığı kanununun sokağa çıkma yasaklarında görevli olan askere bir dokunulmazlık zırhı getiriyor olması Kıymet Dogma'yı hiç bir şekilde geri adım attırmıyor. Avukat Harika Karataş zaten Türkiye'de kamu görevlileri hakkında hukuki işlem yapmanın çok zor olduğunu ve izne tabi olduğunu vurgulayarak, “Bu yasa bizi hiç şaşırtmadı. Zaten izin gerekiyordu. Bu yasayı uluslararası hukuk alanında bir gerekçe yapabilirler ancak bu işe yarar. Biz yine de dava açacağız ve bu yasa gerekçesiyle ret edilirse dosyamızı AİHM'ye taşıyacağız” şeklinde konuştu.

Kıymet Dogma oğlunu kaybetme acısını daha üzerinden atamadan geri döndüğü Yüksekova'da özel harekât polisleri tarafından evi basılıyor ve ölmüş oğlu Jihat Dogma'nın nerde olduğu sorusuyla karşılaşıyor.

Anne Dogma, son olarak, “Oğlumu öldürdüler sonra da evimi basıp oğlun nerde diye soruyorlar. Ama ben korkmuyorum bir canım kaldı o da oğlumun hakkını ararken feda olsun. Allahtan başkada kimseden korkmuyorum. Her yere gideceğim, bütün mahkemelere gideceğim hepsinden oğlumu kimin öldürdüğünü soracağım. Kimse kimsenin çocuğunu elini kolunu sallaya sallaya öldüremez. Ben soruyorum Erdoğan daha ne kadar kanımızı içecek?” diyor.