Kılıçdaroğlu: Irkçılık yapmadan mültecileri ülkelerine davulla, zurnayla göndereceğiz
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "can güvenliklerini sağlayıp, istihdamlarını yaratıp, ırkçılık yapmadan bütün mültecileri kendi ülkelerine davulla, zurnayla" göndereceklerini belirtti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; Lozan Anlaşması'nın 99'uncu yıl dönümünde, Bursa Nilüfer’de düzenlenen "Büyük Mübadil Buluşması"na katıldı.
ANKA ve DHA'nın haberine göre, Bursa'da Nilüfer Belediyesi, Lozan Mübadilleri Vakfı, Bursa Lozan Mübadilleri tarafından Lozan Anlaşması'nın 99'uncu yıl dönümü dolayısıyla Nilüfer'e bağlı Görükle'de "Büyük Mübadil Buluşması" düzenlendi. Buluşmaya CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu katıldı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
LOZAN'IN BAYRAM OLMASI GEREKİYOR: "Lozan… 99’uncu yıl. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapu senedidir. Lozan’ı eleştiren var. Eleştirenler Türkiye’yi bilmiyorlar, Lozan’ı eleştirenler var, Türkiye’yi sevmiyor onlar; Cumhuriyet’i sevmiyorlar, demokrasiyi sevmiyor onlar. Bir mücadelenin nasıl verildiğini bilmiyorlar. Bu ülkede yoksulluk içinde, kanlarımızla mücadeleyi verdik. Dedelerimiz, babalarımız bu mücadeleyi verdi. Şimdi hep beraber Türkiye’yi büyütme zamanı. Bunun mücadelesini vereceğiz.
Bizler Lozan’ın büyüklüğünü evlatlarımıza, gençlerimize anlatmalıyız. Lozan’ın bayram olması gerektiği ifade edildi. Hepinize söz veriyorum; parlamento açıldığında vereceğimiz ilk kanun teklifi Lozan’ın bir bayram olmasının kabul edilmesinin kanun teklifi olacak.
IRKÇILIK YAPMIYORUM, ONLARIN DA İNSAN OLDUĞUNU BİLİYORUM: Elbette ülkemize değişik yerlerden gelen kardeşlerimiz var. Suriyeli göçmenlerimiz var, Afganistan’dan gelenler var… Size sözüm söz; ırkçılık yapmadan, ama bütün mültecileri kendi ülkelerine davulla, zurnayla göndereceğiz. Irkçılık yapmıyorum, onların da insan olduğunu biliyorum. Onların da barış, huzur içinde kendi ülkelerinde yaşamaları gerektiğini biliyorum.
Önce barışı, can güvenliklerini sağlayacağız. Yollarını, okullarını, evlerini, kreşlerini yapacağız. İstihdam alanlarını yaratacağız. Kendi ülkelerinde onlar da barış içinde yaşayacaklar. Biz kendi kültürümüzü korumak, yüceltmek isteriz.
GÜÇLÜ, SAYGIN, İTİBARLI BİR DEVLET OLMAK İSTİYORUZ: Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu hepiniz biliyorsunuz. Güçlü, saygın, itibarlı bir devlet olmak istiyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem olsun istiyoruz. Herkesin fikirlerine, inancına, kimliğine saygı duyulmasını istiyoruz. O zaman güçlü bir devlet olacağız; büyüyeceğiz, o zaman evlatlarımız bizimle övünç duyacaklar.
Bu ülkede demokrasi, kadın erkek eşitliği, yurtta barış dünyada barış olmasını istiyorsanız bize katılın. Daha güçlü, itibarlı bir Türkiye istiyorsanız bize katılın. Hak, hukuk, adalet istiyorsanız bize katılın.
Büyüyen Türkiye’yi görmek istiyoruz. G20’den düşen değil, dünyada ilk 10’a giren bir Türkiye’yi istiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Bu mücadeleyi vermek birlikte olur. Birlikte mücadele edersek kazanabiliriz.
Evlerimizde rahat oturmak istiyorsak bu ülkenin caddelerinde, sokaklarında, parklarında, meydanlarında rahatlıkla gezmek, konuşmak istiyorsak demokrasiyi getirmek zorundayız. Gençlerin hapse girmesini istemiyorum. Düşüncesini ifade etti diye bir gencin. Gözaltına alınmasını, tutuklanmasını istemiyorum. Herkesin düşüncesini özgürce ifade ettiği bir Türkiye istiyorum.
BİZİM SARAYLARA DEĞİL; ÇANKAYA’DA OTURAN ONURLU İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR: Şimdi Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Cumhuriyet’imizi demokrasi ile taçlandıracağız. Bunun mücadelesini veriyoruz. Cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırdığımızda nasıl büyüdüğümüzü, nasıl kalkındığımızı, nasıl güçlendiğimizi sadece biz değil bütün dünya görecek. Bunun sözünü veriyorum, yeter ki bizlere güvenin. Bizim saraylara ihtiyacımız yok. Bizim Çankaya’da oturan onurlu insanlara ihtiyacımız var.
O ŞARKI GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN DE ÇOK SEVDİĞİ ŞARKILARDAN BİRİYDİ: Burada şarkılar söylenirken; ilk şarkı, benim duyduğum ve duygulandığım en güzel şarkılardan birisiydi. O şarkı Gazi Mustafa Kemal’in de çok sevdiği şarkılardan biriydi. O şarkı aynı zamanda hüzün dolu bir şarkıdır. Balkanlar’ın bütün hüznünü o şarkıda duyabilirsiniz.
Mübadillerin, Balkanlar’dan gelen soydaşlarımızın hangi koşullarda geldiğini biliyoruz. Şimdi sizin ortak görevlerinizden bir tanesi o tarihi yeniden yazmaktır. Anıları, tarihi bilmek geleceği daha sağlıklı inşa etmemiz açısından son derece değerlidir."