IŞİD'den kaçan on binlerce Türkmen Kürt bölgesine sığındı

IŞİD'den kaçan on binlerce Türkmen Kürt bölgesine sığındı

IŞİD çetelerinin Musul'dan sonra Türkmenlerin çoğunlukta yaşadığı 300 bin nüfusa sahip Telafer kentini ele geçirmesi ile birlikte yaklaşık 150 bin Türkmen, can korkusundan dolayı ilk gün kenti terk etmeye başladı.

IŞİD'in kenti ele geçirirken mahallelere yönelik yapmış olduğu havan saldırılarında ölen ve yaralanan Türkmen sayısı bilinmiyor. Telafer ve çevre köylerde kalan Türkmenlerin kentten kaçışı halen devam ediyor. 

Telafer'e 40 kilometre uzaklıkta bulunan Şengal ilçesine sığınan onbinlerce Türkmen, camilerde, okullarda, düğün salonlarında, resmi kurumların yemekhanelerinde ve açık arazilerde barınmaya çalışıyor. 

Kaçan Türkmenler arasında 6 ile 18 günlük bebekler ve 90 yaşındaki yaşlılar da bulunuyor. Yiyecek ve barınma sorunu yaşayan Türkmenler, kendilerine yardım eli uzatılmasını bekliyor. 

IŞİD ÖNCE KENTE HAVANLARLA SALDIRDI

Türkmenlerin çoğunlukta yaşadığı Telafer kenti 16 Haziran'da IŞİD çeteleri tarafından ele geçirildi. IŞİD, kente önce havanla, sonra da doçkalarla (uçaksavar) saldırıda bulundu. 

Saldırının ardından halk bulabildikleri araçlarla, ya da yürüyerek kenti terk etmeye başladı. 

İlk gün kenti terk eden Türkmenler, Musul'un batısı ile Sincar bölgesine sığındı. 

IŞİD'in kentte insan avı başlatması ardından, Türkmenlerin kent merkezi ve kente bağlı köylerden kaçışı ise halen sürüyor. 

Telafer'den şu ana kadar 150 binden fazla Türkmen'in kenti terk ettiği bildiriliyor. İkinci günden sonra Telafer'den kaçan Türkmenlerin sığındığı en büyük yerleşim yeri ise 40 kilometre mesafede bulunan ve Êzidi Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı Federal Kürdistan Bölgesi'nin Şengal ilçesi. 

Şengal halkı, ilçede şu anda 60 bin kadar Türkmen'in olduğunu bildirirken, ilçeye sığınan Türkmenler camilerde, okullarda, düğün salonlarında, resmi kurumların yemekhanelerinde ve de açık arazilerde barınmaya çalışıyor. 

KÜRTLER EVLERİNDE BARINDIRIYOR

Yoksul bir kent olan Şengal halkı ellerinden gelen yardımı Türkmenlerden esirgemiyor. 

Cami, okul, resmi kurum yemekhaneleri, düğün salonları ve açık arazilere sığınan Türkmenler, gıda ve barınma sorunu yaşarken, yüzlerce aileyi ise Kürtler kendi imkanları ile evlerinde misafir etmiş durumda. 

Şengal'e sığınan Türkmenler, en büyük sorunlarının su, yiyecek, battaniye ve bebekler için mama olduğunu söylüyor. 

Şengal'de bir düğün salonuna sığınan Türkmenler arasında 6 günlük Abbas ile 18 günlük Ebra olmak üzere henüz bir ayını doldurmamış bebekler de bulunuyor. 

'KOMŞUMUN İKİ ÇOCUĞUNUN CENAZESİNİ ALAMADAN KAÇTIK'

Şengal'e sığınan Türkmen ailelerle görüşüyoruz. IŞİD çetelerinin sabaha karşı kente havan toplarıyla saldırdığını belirten Belin Muhammed Yunus (53) adlı kadın, "DAİŞ, bombalardan sonra gruplar halinde Telafer'in içine dağıldı. DAİŞ’in in Telafer'in yakınlarına geldiğini biliyorduk önceleri, ama kente girmelerine şaşırdık" diyerek, kentte bulunan Irak ordusunun IŞİD'e direnmeden kenti terk ettiğini söyledi. 

Bomba sesleri sonrasında sadece üzerlerindeki giysilerle kaçtıklarını bulabildikleri araçlarla kaçmaya çalıştıklarını belirten Yunus, "Ben uşaklarımı, gelinlerimi, torunlarımı alıp kaçtım. DAİŞ önce havan attı, gündüz de Irak uçakları birkaç yeri bombaladı. DAİŞ'in bombaları bizim eve isabet etmedi, ama komşumuzun evine isabet etti. 2 uşakları öldü. Cenazeleri bahçede kaldı. Cenazelerini alamadan biz ve komşularımız Telafer'i terk ettik" şeklinde konuştu. 

'NE OLACAĞINI BİLMİYORUZ'

Şu anda Şengal'e sığındıklarınI, yüzlerce aile olarak bir düğün salonunda barındıklarını, beton zemin üzerinde yatmak zorunda kaldıklarını belirten Yunus, "Nereye gideceğimizi bilmiyoruz. Battaniye yok, çörek (ekmek) yok, doktor yok. Birkaç gün önce doğan uşaklar var, onlar için süt yok. Ne olacağını bilmiyoruz. Irak, Kürt ve Türk hükümetlerinden yardım bekliyoruz" diyerek yaşadıkları durumu özetliyor. 

57 yaşındaki Hüseyin Ali de, Telafer'de kimsenin kalmadığını belirterek, "Bizler canımızı zor kurtarıp kaçtık. Şu anda Telafer'de ne olup bittiğinden haberimiz yok. Kim öldü, kim kaldı bilmiyoruz. Birçok akrabamız vardı değişik mahallelerden. Onların nerede olduğunu bilemiyoruz. Musul'a, Duhok'a gitmiş olabilirler, öldürülmüş olabilirler, bilmiyoruz. Birçoğunun telefonlarına ulaşamıyoruz" dedi. 

'DAIŞ GÖZ GÖRE GÖRE GELDİ'

65 yaşındaki Leyla Elyas, IŞİD'in Telafer'e yönelik tehdidinin haftalar öncesinden bilindiğini ve saldırının göz göre göre geldiğini, herkesin buna seyirci kaldığını söyledi. Şengal'de zor şartlarda yaşadıklarını belirten Elyas, "Burada ne halde olduğumuzu bilmiyorlar mı? Çörek yok. Verilen çörekler yetmiyor. Burada herkes yerlerde yatıyor. Battaniye yok. Uşaklar aç, kimse bunu görmüyor. Herkes burada aç. Paramızla da çörek, süt, battaniye almak isteriz. Ancak Şengal'de çarşıda bunlar da kalmamış. Paramızla da bir şey alamıyoruz" şeklinde konuştu. 

AİLECE 30 KİŞİ KAÇMIŞLAR

IŞİD'in hava aydınlanınca saldırdığını belirten 30 yaşındaki Abbas Kasım Sımo, önce kentin havanlarla bombalandığını sonra istila edildiğini belirterek, "Hiçbir asker bunlara karışmadı. Askerler kaçtılar. Bizler de ailece kaçtık. Ailemiz, uşaklar, kadınlar hep beraber 30 kişi bulabildiğimi arabalarla kaçtık" diyerek, yiyecek ve battaniye sıkıntısı çektiklerini söyledi.

IRAK ASKERİ İKEN YARALI HALDE KAÇTI

Irak ordusunda asker olan 29 yaşındaki Behçet Muhammed Yunus ise IŞİD'in kente saldırması sonrasında Irak askerlerinin kaçtığını söyledi. Yapılan saldırıda ayağında yaralandığını ve bir araçla ailesi ile birlikte kaçtığını belirten Yunus, "Bizler kaçarken DAIŞ ile çatıştık. Sonra ayağımdan yaralandım. Buna rağmen ben ve ailemden 3 kişi kaçabildim. Şu an kaçtığımız kamyonette yatıp kalkıyorum. Bundan sonra ne olur bilmiyorum" dedi. 

'GİDECEK BAŞKA YERİMİZ YOK'

Ailece Şengal'e sığındıklarını belirten Rıza Beşir Elyas (30) da, gidecek başka yerler olmadığını şunları söyledi: 

"En yakın yer Şengal diyerek buraya kendimizi atarak canımızı kurtarabildik. 20 nefer gelmişiz buraya. Günlerdir burada bekliyoruz. Onun dışında bir şey yapamıyoruz. Türkmenler camilerde, okullarda, açık arazilerde bulunuyor. Bizimle ilgilenen yok."

'HALİMİZİ YAZIN DÜNYA GÖRSÜN'

Telafer'den ölümden kaçtıklarını ve sadece üzerlerindeki giysilerle buraya gelebildiklerini belirten Ali Ezhar Mahmut (50) ise yaşadıklarını durumu şu sözlerle özetledi: "Biz 15 nefer geldik buraya. Suyumuz kötü, mazot kokuyor. Hiç kimse bize yardım etmiyor. Halimizi yazın dünya bunları görsün, büyüklerimiz bize bir çare bulsunlar." 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum