Erdoğan: İhanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden gelemem

Erdoğan: İhanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden gelemem

Cumhurbaşkanı Erdoğan,,"İhanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden gelemem" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası Ekonomiye Değer Katanlar Ödül Töreninde konuştu. 

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

Türkiye'nin büyümesinden, güçlenmesinden rahatsız olanlar var. Bunun için içeride ve dışarıda her türlü engel çıkartılıyor. 

Biz millet olarak sıkıntılarla yüzleşmeye gerektiğinde fedakarlık yapmaya alışkınız. Bu bakımdan ne bölücü terör örgütünün faaliyetleri ne Suriye'de yaşananlar nede Irak'ta yaşananlar bizim için caydırıcı değildir.

Bölgedeki bütün ülkelerin toprak bütünlüğüne ve huzuruna önem veriyoruz.

Irak'ta yaşanan hadiselerin gerisindeki saiklerden biri de aynı şekilde Türkiye'nin güçlenmesinden duyulan rahatsızlıktır. Elbette birileri istemiyor diye biz çalışmalarımızdan vazgeçecek değiliz. Nasıl birileri istemiyor diye güneş doğmaktan vazgeçmezse, ilahi nizama uygun şekilde geceleri gündüzler takip ederse Türkiye de yolundan asla dönmez, dönmeyecektir.

"Irak'ın riyakârlığı sürpriz değildir"

Biz millet olarak mücadeleye, zor şartlarda çalışmaya, sıkıntılara, gerektiğinde fedakarlığa, ileri atılmaya alışkınız, bizim fıtratımız böyle. Bu bakımdan ne bölücü terör örgütünün faaliyetleri, ne Suriye'de önümüze çıkarılan engeller, ne Irak'ta muhatap olduğumuz riyakarlık sürpriz değildir, caydırıcı ise hiç değildir.

Hemen yanıbaşımızdaki İznik, bizim bu coğrafyadaki ilk devletimiz Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkentidir. Daha sonra Konya'ya taşındı. Anadolu Selçuklu Devleti, Haçlı ordularına karşı en güçlü direnişi gösteren devlettir. Bu devletimiz, tarihteki şanlı, şerefli yerini alırken Bursa bir kez daha kuruculuk vasfını ortaya koymuştur. Osmanlı Devleti Bursa'nın başkent oluşuyla yüzünü Batı'ya dönmüş ve tarihimizin en büyük mücadelesini başlatmıştır. 

Her büyük hamlemizden önce kadim coğrafyamız olan Mezopotamya'da birliğe ve dirliğe ihtiyaç duyduğumuzu görüyoruz. Bu anlayışla Suriye'nin, Irak'ın, Mısır'ın toprak bütünlüğüne, barışına önem veriyoruz.

Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesi olan tek ülkedir. Özellikle Kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da yaşanan her olayın muhatabıyız. Balkanlar’da, Avrupa’da yaşanan her olaya Türkiye müdahil oluyor. Kafkaslar’da Türkiye tavır koyma ihtiyacı duyuyor. Her hadisede bir şekilde Türkiye’nin adı geçiyor. Ama dikkat ediniz, bu bölgelerinde hiçbirinde de Türkiye’nin adının zulümle, şiddetle, sömürgeyle, istismarla geçtiğini göremezsiniz. Türkiye bulunduğu yerlerde sadece ve sadece mağdurun, mazlumun, garibin, kimsesizlerin elinden tutmak için vardır. Özellikle çok köklü bağlarımızın bulunduğu bölgelerdeki varlığımızın esbabı mucibi sadece budur.

"Putin'e Bayırbucak Türkmenlerinden bizzat bahsettim"

Bugün Suriye’deki soruna müdahil olan kaç ülkenin Suriye halkı gibi bir derdi var. 400 bin Suriyeli 5 yıl içinde öldürüldü. Devlet terörüyle... Aynı şey, Rusya tarafından yapılan bombalamalarda, “Bize Türkmenlerden bahsedilmedi” diyorlar. Doğru konuşmuyorlar. Sayın Putin’e heyetlerarası toplantıda “Orada IŞİD yok, Bayırbucak Türkmenleri var diye bizzat ifade etmiştim. 

Bizim zaten petrol aldığımız yer belli. Birinci sırada Rusya, ikinci sırada İran, üçüncü sırada Azerbaycan, sonra Kuzey Irak, zaman zaman Cezayir ve Nijerya’dan alıyoruz. Devlet olarak asla, devletin ilişkilerinin içine kaçak, doğalgaz asla giremez. Bu milleti haysiyetsizlikle kimse suçlayamaz. Bugüne kadar onurumuzla yaşadık, devam edeceğiz.

Bütün bunlara karşı, Türkiye olarak, Türk milleti olarak dimdik duracağız. Bu zorlu mücadeleyi sabırla, azimle, dikkatle yürüterek coğrafyamızın üzerindeki karabulutların dağıldığını inşallah hep birlikte göreceğiz. Türkiye sadece sınırları dışındaki güçlerle değil, kendi içindeki ihanet odaklarıyla da mücadele ediyor. Bölücü terör örgütü, kendisine verilen görevi yerine getiriyor. Şu anda silahlı kuvvetlerimiz, polisimiz, gönüllü köy korucularımız el ele hep birlikte o açılan hendeklerin olduğu bütün ilçelerde mahallelere, köylere varıncaya kadar mücadele sürüyor.

"Sözde mezarları var, hepsi temizlendi"

Biliyorsunuz bunların sözde mezarları var. O mezarların hepsi temizlendi. Güya mahkemeler kurmuşlardı, hepsi yerle yeksan oldu. Siz devlet içinde devlet olmadınız, olamayacaksınız. Paralel yapı da öyle. Bunlar beraber çalışıyorlar. Güvenlik güçlerimizi operasyonları sayesinde örgüt her geçen gün güç kaybediyor, mevzi kaybediyor. Okullara, hastanelere, ambulanslara, camilere, yurtlara gözü dönmüş bir şekilde saldıran örgütün gerçek yüzü artık tüm çıplaklığıyla ortaya çıkıyor. Aynı şekilde siyasetçi kisvesiyle örgüte payede olanların gerçek yüzünü de tüm milletimiz gördü. İlçelerin, mahallelerin temizlenmesinde en güçlü desteği orada yaşayan kardeşlerimizden görüyoruz.

Devlet bölge insanının yanındadır, olmaya devam edecektir. Mali noktada ne kadar sıkıntı varsa, son MGK’da bu desteklerimizi vererek onların bu sıkıntılarını gidereceğiz. Terör örgütü ve sözünden çıkamayanların kredileri süratle tükenmiştir. Bölgede çözüm aranması konusunda tek muhatabımız milletimizin kendisi olacaktır. Artık yalanın, riyakarlığın, sahte demokratlığın, söz oyunlarının dönemi sona ermiştir.

"İhanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden gelemem"

Cumhurbaşkanı olarak tüm partilere, tüm siyasetçilere eşit mesafedeyim. Ama bu ihanet içine giren sözde siyasetçileri görmezden geleceğim anlamına geliyor. Benim yetkilerimi anayasa belirliyor ama sorumluluğum da millete karşı. Milletvekili sıfatı taşıyan biri bize iftira atan, bize hasımlık içinde olan ülkelere malzeme verdiği zaman buna sessiz kalmam asla mümkün değil. Hale bak, çıkacaksın “Türkiye, terör örgütlerine kimyasal silah hammaddesi ihraç ediyor” diyeceksiniz, sonra ses çıkarmama tahammül edemeyeceksiniz. Başta genel başkanı. Her kim ki tek vazifesi kara propaganda olan yabancı basına böyle iftira taşıyorsa hainin ta kendisidir.

Amalı, fakatlı çark etmeler. Şu şöyle demiş. Bu böyle demiş. Şark kurnazlığından ibaret kıvırmalarla bezeli ifadeler bu açık ihaneti ortadan kaldırmaz. Fransa’da terör saldırısı oldu. Tüm partiler aynı safta yer aldılar. Ülkemizde benzer bir saldırı olduğunda bazı siyasetçilerin nasıl bir tavır takındığını üzüntüyle gördük. Ankara’da da, Gaziantep’te de, Diyarbakır’da da gördük. Şu hale bak. İran’la Türkiye savaşsa İran’ın safında yer alırım diyor. Milletvekili bu. Genel başkanından ses çıkıyor mu? Hayır. Terör örgütüne değil kendi Cumhurbaşkanı’nı suçlamayı siyaset sananlar bu ülkeye çok büyük zarar veriyor.

Hala bakıyorsunuz aynı yanlışta ısrar edenlere bizim diyecek sözümüz de kalmıyor. Ses çıkarmayan genel başkanların acziyetinden duyduğum rahatsızlığı da ifade etmek durumundayım.

"Ekonomik göstergeler hızla olumlu yönde hareket etmeye başladı"

Neyse ki milletimiz o muazzam irfanıyla bunları kendi kısır dünyalarına hapsediyor. Böylece ülkeye ve millete daha büyük bedeller ödetmelerini engelliyor. 7 Haziran’da iş bunların esnafına kalsaydı bugün ne halde olurduk düşünmek bile istemiyorum. Hamdolsun bu sıkıntıyı geride bıraktık. Ben milletimize şükran borçluyum çünkü milletimizin feraseti hiçbir şeyle değiştirilemez. Ekonomik göstergeler hızla olumlu yönde hareket etmeye başladı. Büyümede, üretimde, istihdamda son derece müspet neticeler alıyoruz. Bir kapı kapanır, bir kapı açılır. Bursa büyürse Türkiye büyür. Öyleyse ben Bursa’dan güzel haberler bekliyorum.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.