Erdoğan BDP ve HDP'ye yüklendi

Erdoğan BDP ve HDP'ye yüklendi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kaçırıldıkları ileri sürülen çocukların ailelerine teslim edilmesi için BDP'ye yüklendi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, Afganistan'daki bombalı saldırıya ilişkin değerlendirmeyle konuşmasına başladı. Erdoğan, 1 Haziran'da 14 yerdeki yerel seçimlere değinerek, buralardan en önemli merkezlerin Ağrı ve Yalova olduğunu söyledi.

Ağrı'da BDP'nin seçimi kazandığı görüldüğünü ancak itirazlarla yeniden yapıldığını söyleyen Erdoğan, 1 Haziran'da yine BDP'nin seçimi kazandığını ifade etti. 

Yalova'da da kendilerinin itirazı sonucu yenilenen seçimde CHP'nin kazandığını söyleyen Erdoğan, 30 Mart seçimlerinde AKP'nin yüzde 45 oranında oy aldığını, 1 Haziran'da 13 merkezde de oy oranlarının yüzde 2 buçuk arttığını ifade etti.

BDP'NİN KARŞISINDA SADECE AKP VAR

30 Mart'a göre 1 Haziran'da Yalova ve Ağrı'da AKP'ye karşı ittifak yapıldığını savunan Erdoğan, AKP'nin oy oranlarındaki başarısını anlattı. 1 Haziran seçiminin MHP ve CHP'ye dersler verdiğini kaydeden Erdoğan, "CHP bir kez daha varlığını, siyasetini inkar etti. 1 Haziran'da MHP'nin esamesi okunmadı. Doğuda BDP karşısında AKP'den başka parti var mı, yok. BDP'nin karşısında da AKP'den başka parti yok. CHP ve MHP siyaseti 780 bin kilometrekarede yapmıyor. Kendilerine uygun ilçeler aramakla siyaset sürdürüyor. Bunun adı demokratik mücadeleyi ülke genelinde yapmak değildir" dedi.

CHP ve MHP'nin toplam oylarının AKP'ye yetişmediğini dile getiren Erdoğan, 1 Haziran seçimlerinin cumhurbaşkanlığı seçiminde kamuoyu yoklaması olması itibariyle çatının bir kez daha çatladığını söyledi. 

CHP içinde Türkiye'de mezhep farklılıklarını körükleyen, siyasi rant sağlayan bir kesim de bulunduğunu kaydeden Erdoğan, "Ey CHP sende mi Suriye'de Türkmenlerin karşısındasın? Polis ve asker katili terör örgütlerinin sırtını sıvazlayan bir CHP var. Hakkari'de bayrak açamayan ama Ankara'da bozkurt işareti yapan bir CHP var. Bir MHP'li Ankara'da nasıl Türk bayrağını yakan zihniyetin yanında durabilir? Gezi olaylarının yıldönümünde CHP'li vekiller vardı. Ellerinden gelen her türlü oyunu oynadılar" diye konuştu. 

GEZİ YORUMLARI 

Erdoğan, Gezi direnişinin yıldönümünde gençleri sokağa çıkarması, polisle çatışması için çağrı yapan CHP ve örgütlerin çağrısına rağmen karanlık senaryoların tutmadığını ifade eden Erdoğan, polisin dik duruşu karşısında geri gittiklerini söyledi. İstanbul'da lüks kafelerde isyan çağrıları yapanların avuçlarını yaladığını dile getiren Erdoğan, "İstanbul'da provokatif çağrılar yapan uluslararası çağrılar yapanlar avuçlarını yaladılar. CNN'de bir dalkavuk orada bir şey yapmaya çalıştı. Yerlisi geçen yıl 8 saat aralıksız yayın yaptı. Niye, ülkeyi karıştırmak için. Şimdi de suçüstü yakalandı. Özgür, tarafsız basın diye bir şeyleri yok. Bunlar adeta ajan görevi icra ediyorlar. Günlerdir isyan çağrısı yapan medya kuruluşları, bir takım yazarlar da bunu yaptılar" dedi. 

POLİSİ SAVUNDU

Pensilvanya'da Türkiye'de kaos çıkması için avuçlarını ovuşturanların da avuçlarını yaladığını dile getiren Erdoğan, Gezi'nin yıldönümünde İslamafobi, faşizm dilini kullananların avuçlarını yaladığını kaydetti. Başbakan kendisine yönelik eleştirilere yönelik de şunları söyledi: "Bir polis hayati tehlikesi var. Polis şamar oğlanı. Vur, öldür, yarala. Her yol meşru. Polisin savunma hakkı yok. Bu ne sabır dedim diye rahatsız oldular. Bunu Amerika'da, Avrupa'da git yap bakalım. Dünyanın değişik yerlerinde bazı çekimleri görmek lazım. Sürekli olarak güvenlik güçlerimizi tahrik unsuru olarak hedef haline getirenler, dünyada nasıl yapıldığını görmeleri lazım. Milletimizin de bunu görmesi lazım."

GEZİ, TAARRUZ GİRİŞİMİYMİŞ

Erdoğan, Gezi'nin yıldönümünde beklenenin gerçekleşmeyeceğinin net biçimde görüldüğünü söyleyerek, bir yıl önce AKP'ye karşı tüm imkanların seferber edildiğini kaydetti. Medya, aydınlar, sanatçıların tavırlarına tepki gösteren Erdoğan, "Bu taarruz içinde hepsi yer aldılar. İş dünyası, belli işverenler, bu taarruzun içinde yer aldı. Başta CHP olmak üzere milletten umudu kesmiş kesimler yer aldı. Dünyaya çevre protestosu gibi sunuluyor. Ancak amacın ne olduğunu gördük. Hatta bir sanatçı müsveddesi şunu dedi; halen bunun ağaç meselesi olmadığını anlamadınız  mı, diyor. Camiilerde bira şişeleri ve ayakkabılarıyla girenleri savunuyorlar. Ellerine geçirdikleri dozerle kaldırımları sökmeye çektiler. Molotoflarla başbakanlık ofisini yakmaya çalıştılar. Duvarlara yazılanlar unutulmaz" diye belirtti. 

Gençler ve sokakların kullanılarak darbe gerçekleştirilmek istendiğini savunan Erdoğan, kan akıtmaktan çekinmeyecek kadar akıl ve mantıkların yitirildiğini ileri sürdü. Erdoğan, hükümetin gitmesi ya da boyun eğmesi dışında hiçbir şeyin tatmin etmeyeceğini ifade ederek, "Demokrasi sandıktan geçer. Öyle veya böyle sandıktan geçer. Demokrasi sandık değilse nedir? O zaman dağda eli silahlı olanlarla gelir şehirde tehdit edersin. Her ne kadar sandık olsa da silahımız ensenizdedir. Sadece sandık değil diyenlerin cevabı budur. Halkın iradesini birileri ipotek altına alma gayretine girmesin. Ağrı'da belediye başkanlığını kazanan şahıs 'devlet terörürü estirildi' diyor. O anda halen milletvekili. Vekil olarak bu ülkede devlet teröründen bahseden aynaya baksın. Terörle belediye başkanı seçilensin. Ağrı'da AKP'li belediye olduğu sürece veya 12 yıllık iktidar döneminde belediyelerin olduğu dönemde kan mı vardı? Sizin yerlerinizde kan var" dedi.

BDP'YE YÜKLENDİ

Diyarbakır'da "çocuk kaçırma" meselesini takip edeceklerini ifade eden Erdoğan, BDP'ye yüklenerek,  "Bu çocukları getirip anne babalarına teslim etmeniz gerekiyor. Yerlerini gayet iyi biliyorsunuz. Getirirler vatandaşları silahların önüne bırakırlar. Yaptıkları iş budur. B ve C planı devreye girecektir. Onun için de özellikle bu işin yakın takipçisi olarak kendilerinin  çözmesi sorumluluğu var. Bizim çözüm yolumuz farklı. Bir yandan çözüm diyeceksin diğer yandan engelleyeceksin. Barış barış diyorsun, yavruları analarından alıp pikniğe götüreceğiz diyerek dağa kaçırıyorsunuz. Onbinlerce insanın katili sizsiniz. Bunlara hayır mı diyeceğiz? Sürekli aşağıladıkları köylüleri, yoksulları, kardeşlik hukukunu savunanların ülkeyi yönetmesinden rahatsız oldular. Buna son vermek istiyorlar. Sokak eylemleriyle bunu başaracaklarını sanıyorlar."

Erdoğan, AKP'nin nefret söylemi olmadığını ileri sürerek, sokakların kaosa teslim edildiğini söyledi. Geçen yıl Gezi direnişinde darbe senaryolarının ortaya konduğu iddiasını sürdüren Erdoğan, hukuk ve demokrasiden taviz vermeden, sokakları ‘vandallara’, halkın iradesini CHP'ye teslim etmediklerini savundu. 

DARBELER, HESAPLAR, İKTİDAR OYUNLARI...

17 ve 25 Aralık'ta yine darbe senaryolarının ortaya konduğunu söyleyen Erdoğan, darbe girişimleri için polisin hazırladığı fezlekede geçen ifadenin "suç işlemek için kurulan örgütün lideri dönemin başbakanı Erdoğan" olarak bahsedildiğini, yok edilmek istendiğini ancak ortaya çıkarıldığını kaydetti. Paralel yapının bunların düzmece olduğu kampanyası başlattığını ifade eden Erdoğan, vahim belge ve delillerin ortaya çıktığını, kısa sürede yapılanların hesabının sorulacağını belirtti. Erdoğan, inlerine girdiklerini, sorumluları çıkarıp adalete teslim edeceklerini söyleyerek, hiçbir darbe girişiminin hesapsız kalmayacağını ileri sürdü. 

Erdoğan, CHP ve MHP'nin iktidar için cemaatle birlik olduğunu belirterek, "Kılıçdaroğlu kadar yalanı maharetli kullanan ikinci kişi yok. Yüzü kızarmaz. Gülerek bunu söyler. Hep birlikte tarihi işbirliği gerçekleştiriyor. Darbelerden medet uman CHP, 17 Aralık'ta iş paylaşımı yaptı. 30 Mart'ta millet Pensilvanya'daki ihanet şebekesine hem de CHP'ye yanıtı verdi" dedi. 

Erdoğan, Balyoz davasına değinerek, şunları kaydetti: "Genelkurmay Başkanına ellerinde kanıt olmaksızın saldırıyorlar. Pensilvanya'ya çok hızlı uyumlar sağladı. Genelkurmay bu iftiraların üzerine gideceğini, dava açacağını söyledi. Bu ithamların yargı önünde hesabını soracağız. Biz bu davanın hakimi, savcısı değiliz. Hukuka müdahale etmemizi bekliyorlarsa daha çok beklerler. Bu meseleyi çözmek istiyorlarsa Pensilvanya'nın dizinin dibinden kalksınlar. CHP hem paralel yapıyla iş tutup hem davaları takip edemezler. İlişkilerinin üzerini örtemezler" dedi.

'PES' DEDİRTİYOR

Erdoğan, Kürtlerin ve Alevilerin sorunlarının Türkiye'nin kalkınmasını engellemek amacıyla kullandığını ileri sürerek, huzuru ve kardeşliğin yaralanması için çözümden uzak tutulduğunu iddia etti. Erdoğan, 12 yıl boyunca her kesimin sorunlarını çözmek için tüm tuzakları aşarak bu günlere geldiklerini ileri sürerek, Gezi eylemleriyle başarılarının engellenmek istendiğini, 17 Aralık ile çözüm sürecine ağır darbe vurulmak istendiğini savundu. Erdoğan, ekonomideki başarılarından, rekorlarından Türkiye'nin istikrarla yürümesinden dem vurmayı sürdürdü. 

UYDURDUĞU KUYRUKLU YALANINDAN VAZGEÇMİYOR

Şiddetin çözüm aracı olmadığını belirten Erdoğan, AKP iktidarının şiddet uygulamalarını görmezden gelmeyi sürdürerek, demokrasi ve hukuka sığınmaya devam etti. Erdoğan, iktidarına bağımlı basını tarafından türetilen, yalan olduğu kanıtlanan ‘Diyarbakır kırsalında 5 kadının PKK tarafından infaz edildiği’ söylemini yenileyerek, BDP'ye ve kadın vekillere "barış karşıtı" ithamında bulundu. Savaş ve şiddet çığırtkanlığıyla barış karşıtı nefret söylemlerini sürdüren Erdoğan, barış ve çözüm sürecine karşı hiçbir şey yapamamalarını Kürtlere ve Kürt siyasal hareketine saldırarak örtbas etmeye çalıştı. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum