Demirtaş, HDP’nin neden Yenikapı’da olmadığını açıkladı

Demirtaş, HDP’nin neden Yenikapı’da olmadığını açıkladı

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, grup toplantısında HDP’nin Yenikapı’ya neden gitmediğini “HDP de orada olsaydı hesap veremezdi. Gezi şehitlerine, Uğur Kaymaz’a, Ceylanın gözlerine bakamazdı HDP. Hurşit Külter’e nasıl hesap verebilirdi" şeklinde açıkladı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin haftalık olağan grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

“Cezaevlerinde hak ihlalleri uygulanıyor”

“OHAL nedeniyle cezaevlerinde hak ihlalleri uygulanıyor. Avukatların müvekkilleriyle görüşmelerine saat sınırı getirilmiş. Avukatların müvekkilleriyle yaptığı görüşmeler kayıt altına alınıyor. Disiplin cezaları bütün cezaevlerinde uygulanıyor.

“12 Eylül döneminde uydulandığı gibi askeri marşlar söyletiliyor. Birçok gazetenin cezaevlerine girişi yasaklanmış, birçok televizyon kanalının izlenmesi yasaklanmış. Bukadar yakıcı yoğun bir gündemde cezaevlerinde yapılan işkence gözden kaçıyor sanmasınlar. Bütün işkencelerden Adalet Bakanı sorumludur. Bir ülkede cezaevlerinde insan hakları yoksa dışarıda da aramanıza gerek yoktur.

“AKP ve cemaat ortaktı, neyinizi kandırdılar?”

“15 Temmuz için birileri ‘kandırıldık Allah bizi affetsin’ diyor. Bu kandırılmanın tüm gerçeklikler ortaya çıkarılmazsa daha çok kandırılacağız. AKP ve cemaat ortaktı. Neyinizi kandırdılar? Siz de onlar da devleti ele geçirmek için işbirliği yaptı. Kadrolaşmayla cemaatin önünü açtılar. Kemalist kadrolar devleti ele geçirip İslami kesimi ezdiği için fırsat İslami kesime geçmişti.

“Şimdi ben tek başıma devleti ele geçireyim dedi. Çatışmanın nedeni budur. Burada kandırma yoktur. AKP, Gülen örgütü amaç doğrultusunda işbirliği yapmıştır, samimi davranmışlardır, özlü davranmışlardır, yoldaşça davranmışlardır. Öküz ölene kadar halel gelmemiştir. Kandırma yoktur. Saflık olabilir.

“Kandırılmışlık suçun hafifletici bir nedeni değildir. Barbar bir örgüte 10 yıl boyunca yardım ediyorsanız, ancak pişmanlık olabilir. Bütün devlet 30 yıl boyunca salya sümük bir adamın peşinden koşmuş. “Rüyamda peygamberi gördüm” diyen birisinin 30 yıl peşinde koşmuşsunuz.

“Gülen’in iadesini istemiyorlar”

“Gülen’in iadesiyle ilgili ne kadar ciddiyetsiz yaklaşıyorlar görüyor musunuz? İadesini istemiyorlar çünkü. Neden istemiyorlar, belli başlı siyasi partilerin, ordunun, siyasetin tamamının Gülen ile ilişkisi var. İade edilir burada konuşursa tek partili sisteme döner. Bir tek parti kalır. Biz tek kalırız.

“Gelmesin diyorlar idam tartışmasının önünü keseceğini biliyorlar. İdam tartışmasının meydanlarda bu kadar dillendirmesinin nedeni budur. Çünkü bir ülkede idam tartışması varsa iade edilmez. Devletin bakanı açık savundu. Öylesine bir cezalandıracağız ki “bizi gebertin” diye yalvaracaklar. Bunları öylesine adil yargılayacağız ki bütün dünyaya örnek olacağız demiyor.

“Her şey Gülen’in iade edilmemesi üzerine kurulu. Bir bakmışsınız ki asıl devlet Gülen, paralel olan bunlarmış. O ortaya çıkar. Türkiye toplumunun 15 Temmuz akşamından itibaren darbeye karşı olması, halkın duruşu ne kadar saygınsa, sahnedeki iki yüzlülük, kaypaklık da o kadar çirkindir.

“Fethullah ile ilişkisi olmayan tek parti HDP’dir”

“HDP orada yoktur. Çünkü Fethullah ile ilişkisi olmayan tek parti HDP’dir. CHP, AKP, MHP’nin üst düzey yöneticileri ilişkilidir. Niye siyasi klik olmuyor. Bu darbeyi albaylar tek başına mı yaptı?

“Hangi siyasetçiye dayanarak yaptınız bu darbeyi. Kimler var. Darbeden haberi olan, duyup da engellemeye çalışmayan kimler var. Yenikapı sahnesi günah çıkarma sahnesine dönüşmüştür. Adil bir sorgulama olsun, çıksın ortaya.

“Cumhurbaşkanı adayını çatı adayını kim önerdi?”

“HDP orada tabi ki olmaz. HDP darbenin ne önünde ne de arkasındadır. Cumhurbaşkanı adayını çatı adayını kim önerdi. Çatı adayı kim tarafından belirlendi.

“İki muhalefet liderine sesleniyorum. Kim rüyanıza geldi, kim fısıldadı. Çıkın açıklayın. Cemaatle işbirliği içinde bu üç parti, “Dolaylı veya doğrudan HDP işbirliği yaptı” diyor.

“Utanmazlığa bakın. Üçü de kanka olmuşken, HDP’yi suçlamak kurtuluş haline geldi. Geçmiş suçları için orada halktan af dileyerek, özeleştiri vererek, anlatmak yerine hatalarının üstünü bayrakla örtmeye kalktılar. Yenikapı sahnesi budur.

“Oradan demokrasi çıkmaz”

“Toplum uzlaşmayı özlemiş durumda. Bunu anlıyoruz. Yalandan da olsa bir araya gelmesini çok iyi anlıyoruz. Toplum çatışmadan bıktı usandı. Bir platformda siyasetçilerin bir araya gelmesine hasretler. Anlaşılır. Toplumun beklentisi çok kıymetlidir. Ancak biz toplumu kandıracak bir parti değiliz.

“İçten bir uzlaşma yoktur. Sahte yüzlerin, maskelilerin sahte uzlaşısı vardır. Oradan demokrasi çıkmaz. Keşke öyle olsaydı. Bizim çağrılmamamız sorun olmaz. En küçük eleştirimiz olmazdı, alkışlardık.

“Ne iyi ettiniz de demokratik birlik, ilkesel bir barış anlaşması çıkardınız diyebilseydik. Ancak Yenikapı bunu yaratamamıştır. Toplum bu konuda hazır olduğunu her yerde haykırmıştır. Ama siyasetçiler bunu fırsata dönüştürmüşlerdir. Kişisel, partisel fırsata dönüştürmüşlerdir.

“HDP orada olsaydı hesap veremezdi”

“HDP mevcut durumda hiçbir şey olmamış gibi. Bunlar gerçekleşmemiş gibi davranamaz. Biz her şeyi birbirimize karşı koz olarak kullanalım demiyoruz. Ama olup bitenleri unutarak gelecek kuramayız. Yüzleşelim.

“”HDP burada olsaydı şehitlerimize hesap veremezdik” demiş. HDP de orada olsaydı şunlara hesap veremezdi. Gezi şehitlerine, Uğur Kaymaz’a, Ceylanın gözlerine bakamazdı HDP.

“Hurşit Külter’e nasıl hesap verebilirdi. Berkin’e, HDP bunları unutup Yenikapı’ya gidemezdi. Roboski, Tahir Elçi, HDP olsaydı bunların hesabını soracaktı.

“Bunları unutarak Yenikapı’ya gidemezdi HDP. Cizre, Sur Yenikapıya gidemezdi. Fethullah Gülen ile el ele vererek yaptıklarını unutarak Yenikapıya gelemezdi.

“HDP bu savaşın ülkeyi nereye getirdiğini unutarak Yenikapıya gidemezdi. Tabi ki HDP bu fotoğrafın içinde olamaz. Buysa yeni ittifak, biz bu ittifakta yokuz.

“Bunları yok sayarak yolumuza bakamayız. Ülkede barış, adalet, özgürlük gerçekleştirmek istiyorsak, bütün partiler samimiyet sınavını kendimize dayatmalıyız.

“HDP’yi “terörist” ilan ettiğiniz diye aklanamazsınız”

“Öncelikle partiler olarak ne dedik, ne yapmak istedik. Kendimizden başlayalım. Uzlaşmaya, ilkeli birliklere karşı değiliz. HDP bu ülkenin parçasıdır. En güçlü demokratik dinamiğiyiz. Bizi yok saydınız.

“Üçünüz bir araya geldiniz HDP’yi “terörist” ilan ettiğiniz diye aklanamazsınız. Siz yok dediniz diye yok olmayız. Her şeyi göze aldık. Barış kapısını açacağız, zulme de asla sessiz kalmayacağız.

“Bütün olup bitenlerin sorumlusu, bir kişide değildir. Bütün olup bitenleri düzeltecek de bir kişi değil. Ülke bu hale gelmişse hepimiz yanlış yapmışızdır. Tek kişiye yüklemeyelim. Kurtarmak için de, bu yoldan çıkışı tek adama yüklemeyelim.

“Liderler zirvesi toplantısının çağrısına riayet edilseydi, demokratik uzlaşma ilkesini savunacaktık. Meraklı değiliz şununla oturalım diye. Kişisel mesele değil. Ülke uzlaşmayı bekliyorsa, bunları bir kenera bırakacağız dedik.

“Dört parti gidersek, parlamentoda 4 siyasi parti Cumhurbaşkanı başkanlığında demokratik yol haritası çıkaralım dedik. Cumhurbaşkanı ortak deklarasyonumuzu okusun. 4 siyasi parti liderleri olarak arkasında duralım, başka da mesaja gerek yok diye, ortak mesajı tüm dünyaya verelim dedik.

12 maddelik deklarasyon

“Önerimiz şu olacaktı: Sadece bu metin cumhurbaşkanı tarafından okunurken, 4 lider arkasında dursun dedik. Öyle olsaydı Yenikapıdan demokrasi ve barış umudu çıkardı.

1- Bütün sorunları diyalogla çözeceğiz.

2- Sivil anayasa

3- Liyakat Yasasına dayalı olarak devleti yeniden inşa edeceğiz.

4- Eşit yurttaşlık ilkesine dayanacağız.

5- Medya, ifade, gösteri hakkı gibi temel haklar ve özgürlükleri evrensel standartlara taşıyacağız.

6- Yerel yönetimleri halkla paylaşacağız, demokrasiyi sokağa indireceğiz.

7- Rüşvet ve yolsuzluğu ortadan kaldıracağız.

8- Doğamızın talanına, ülkemizin vahşice yağmalanmasına asla göz yummayacağız.

9- Kadın özgürlüğüne azami şekilde bağlı kalacağız.

10- Silahı bir tarafa bırakarak müzakerenin yolunu açacağız.

11- Milletin iradesini her şeyin üstünde tutacağız.

12- Geçmiş hatalarımızla yüzleşeceğiz.

“Yenikapı’da demokratikleşme mesajı çıkmış mıdır?”

“Bu söz doğrultusunda parlamentoda çalışalım. Yenikapı’da tek bir uzlaşma, demokratikleşme mesajı çıkmış mıdır? Yenikapıdan yeni çatışmalar çıkmıştır.

“Orada milliyetçi bir şovla kendi günahlarının üstünü bayrakla örtmeye çalışan siyasi anlaşma sergilenmiştir. HDP niye yokmuş. Sanki olsaymış dört dörtlük demokrasi yükselecekti gökyüzüne.

“Orada demokrasinin kırıntısı yoktur. Ülke nasıl bu durumdan çıkarılacak. Doğru düzgün uzlaşma önerilmemiştir. Her lider kendi konuşmasını yapmıştır. Toplum darbelere karşı birlik mesajı vermiştir.

“Yoksa en küçük program sunulmamıştır. Bu hatadan dönülür mü sanmıyorum. Bu suçun günahı, karşıtlıklar yeni günahlar yaratarak başkalarının omuzları üzerine atma derdi içindeler.

“Bu ülke bizimdir, hepimizindir”

“Adaletli soruşturma olsa, siyasetçilerin çoğu Gülen ve darbe meselesinden gider. HDP’ye bu kadar organize saldırı düzenlemesinin nedeni budur. Bunlara teslim olacak değiliz. Türkiye’nin biricik muhalefet partisi, halkın tek bir umudu var.

“Ülkeyi terk etmeyi düşünen başka bir ülkede yaşam arayışı içine girenler umutsuzluğa kapılmayın. Bu ülke bizimdir, hepimizindir. Bu ülkede güçlü bir demokrasi kuracağız. Sayımızın oyumuzun az olduğuna bakmayın. Zaten değişim dinamiği böyledir. Lokomotif bir tanedir. Vagonları peşinden sürükler. Lokomotif biziz. Bu treni biz götüreceğiz.

“Tansiyon alanlarını en aza indirerek, düşmanlıkları artırarak değil, azaltarak ilerlemek olmalı.

“Böyle bir dönemde İmralı’da tecritin ne anlamı olabilir? Ben demiyorum, Kurtulmuş “İmralıyı vuracaklardı diyor, iç savaş çıkaracaklardı” diyor. Maden bu kadar farkındasınız. Siz de aynısını yapıyorsunuz. Neden avukatlarla görüştürmüyorsunuz.

“Darbecilerin İmralı’da ne yaptığını bilmiyoruz”

“Darbeciler parlamentoyu bombaladı. İmralı’da ne yaptığını bilmiyoruz. Kaç darbeci asker İmralıda görev yapıyordu bilmiyoruz. O gece ne yaptılar bilmiyoruz.

“Adalet Bakanlığının hiçbir açıklamasının güvenirliği yoktur. Her bir tutuklunun hükümlünün ailesiyle, avukatıyla görüşme hakkı vardır. 2,5 yıl görüşme yürüttüğünüz bir siyasi lidere bunu yapamazsınız. Bunun adı provokasyondur.

“Bu çılgın denemelerden hükümetin vazgeçmesi lazım. Avukatların, ailelerin talebi siyasi bir talep değil. Ne olmuş ne bitmiş öğrenmeye hakları yok mu? Bu toplumu ateşin içine atıyorsunuz. Darbeciler bunun için yapıyormuş, siz de aynısını yapıyorsunuz? Ne farkınız var.

“2,5 yıldır Gülenciler mi heyetleri götürüyordu. Görüşmeler paralel tarafından mı yürütülüyordu. Hükümet inisiyatifsiz, doğruyu anlayamayan pozisyondan çıkmazsa ülke darbe koşullarından çıkmış olmayacak. Tek bir ders çıkarılmış değil, yapılan tartışmaların demokrasiye, barışa katkısı yok, kardeşleşmeye katkısı yok. Türkiye karpuz gibi ikiye ayrıldı.

“Şırnak diye bir vilayet yok”

“81 vilayette demokrasi ve barış şöleni var dediniz. Hiç değilse Şırnak’ı söylemeseydiniz. Şırnak diye bir vilayet yok. Yasaklı bir şehir. Orada miting yoktu. İstanbul dahil 80 ilde olmuş olabilir. Ama Şırnak’ta yoktur, inciticidir.

“Şırnak’ı şehir olmaktan çıkardınız, yıktınız. Dozerler çalışıyor. Korucubaşı müteahitlere peşkeş çekilmiş. Onlar Şırnak’taki yasağın kalkmasını istemiyorlar. Çalıştıkları her gün para alıyorlar.

“Ne çatışma var, ne operasyon var. Ama bütün Şırnak’ı yıkmakta kararlılar. Çünkü yüzde 85 HDP’ye oy vermiş. İl olma ilçe olma meselesi bundan kaynaklıdır.

“Bu son derece yanlıştır. Hükümetin dönüş yapması lazım. Yanlış karardı. Şırnak’ı güvenlik gerekçesiyle il yaptınız, şimdi şehir olmaktan çıkaramazsınız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.