Demirtaş: Biz çocuklarımıza dağı değil siyaseti tavsiye ediyoruz

Demirtaş: Biz çocuklarımıza dağı değil siyaseti tavsiye ediyoruz

BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş: "Kimse kusura bakmasın 30 yıldır on binlerce kişiyi dağa kaçırarak götürmedi bu örgüt. Hiçbir çocuğa biz dağı tavsiye etmiyoruz. Siyasete davet ediyoruz."

İSTANBUL - BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Savaş Buldan’ın anma programı sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamaları eleştiren Demirtaş, “Dün sayın Arınç’ın bakanlar kurulu toplantısı sonrası ‘süreçle ilgili hiçbir yasal hazırlığımız yok’ demesi bizi şaşırttı. İkili görüşmelerde bu şekilde ifade edilmediğini belirtmek istiyorum. Halkı kandıracak bir kapalı süreçle çözüm gelişmez. Şu anda konuşulan duyumlardır. Hükümet resmi olarak bizlere iletmediği sürece spekülasyondan başka bir şey değildir. Hükümet sözcüsü hiçbir hazırlıklarının olmadığını söyledi. Anlıyoruz ki hükümet hiçbir hazırlık içinde değil. Bu hükümetin ciddiyetsizliğini, samimiyetsizliğini gösterir. Siz heyetle neyi görüşüyorsanız onu açıklayın. Ya bizi ya halkı kandırıyorlar. Bu şekilde süreç yürümez. Bir hazırlığın olmasını bekliyoruz. Bakanlar kurulunda bunun sonuca kavuşmasını bekliyoruz ama hükümet hala bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyor” diye konuştu.

"PKK'nin dağa çocuk kaçırdığı" iddiaları ile ilgili soruları da yanıtlayan Demirtaş, “Benim görüştüğüm hiçbir aile ‘çocuğumuz kaçırıldı’ demedi. Asla bu kavramı kullanmadılar. ‘Çocuklarımız kendi isteği ile gitmiş, ikna edilmiştir’ dediler. Özellikle yaşı küçük olan çocuklarla ilgili olarak aileler ikna edilip geri getirilsin dediler. Hiçbir aile zorla kaçırılmadan söz etmiyor. Kimse kusura bakmasın 30 yıldır on binlerce kişiyi dağa kaçırarak götürmedi bu örgüt. Bugün çocukları dağa çıkaran politikanın başbakanın söylemi olduğunu herkes kabul etmeli. Berkin Elvan gibi bir çocuğun acılı annesini meydanlarda yuhalatan Başbakandır bu çocuklara dağın yolunu gösteren, biz değiliz. Hiçbir çocuğa biz dağı tavsiye etmiyoruz. Mücadele etmek istiyorlarsa HDP’ye davet ediyoruz. Siyasete davet ediyoruz. Dağın yolunu biz göstermiyoruz. Biz yine de ailelerin üzüntülerini paylaştığımızı belirttik. Bizim hedefimiz bütün çocukların kalıcı şekilde dağdan inmesidir” şeklinde konuştu.

Demirtaş, şöyle devam etti: “Orada oturan bazı aileler, istihbarat tarafından kendilerine verilen bir ücret karşılığında bunu yapıyorlar. Çocuklarının da dağa gittiği falan yok. Bazılarının çocukları uyuşturucu şebekesi tarafından kaçırılmış, bazılarının dağla alakası yok. Bazı aileler para karşılığında o eylemleri yapıyorlar.”

Demirtaş, Diyarbakır-Bingöl yolunun kapatılması ile ilgili bir soruya, “Bunların olmamasını bekleriz umut ederiz. Ama bir gün şu sorunun da sorulmasını isteriz. 1.5 yıldır ateşkes var. Başbakan dağları boşaltacak, gençleri indirecekti. 163 karakolu bu devlet niye yapıyor. Başbakan 163 yeni karakolun ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa madem Doğu’da barış olacak ülkenin her tarafında yapsın. Sorulması gereken soru budur. Asıl sorulması gereken soru insanlar niye yolu kesiyor değil, niye bu devlet hala karakol yapıyor? Demek ki hükümetin dağdan indirme planı yok. Halk buna öfkeli, bu nedenle yollar kesiliyor. Yolu kesen karakola karşı duran halkın talebinin arkasındayız. En büyük güvenlik tedbiri bir yasa ile dağdakilerin indirilmesidir” diye yanıt verdi.

Başbakan Erdoğan’ın PKK tarafından kaçırılan çocuklarla ilgili “O çocukları anneleriyle kucaklaştırmak için bizim de yöntemlerimiz var. Ama biz bu yöntemlere gerek kalmadan HDP'nin bu işi çözmesini bekliyoruz" sözlerine de yanıt vererek şunları söyledi:

“Başbakanın tehdit diliyle cevap vermek istemiyorum. Hangi yöntemin vardı da uygulamadın bu güne kadar. Senin kaymakamın iki yıl PKK’nın elinde kaldı hangi yöntemle aldın? Askerler polisler götürüldü, hangi yöntemle aldın? Diyalog ve barış yöntemi dışında bir yöntemi telaffuz etmemesi lazım.”

Sırrı Süreyya Önder ise kaçırılma kelimesini reddettiklerini belirterek, “Kim kaçırmış, niye kaçırmış? Aileler bile bu iddiada bulunmuyor. Siz savaşan bir yapıya kimi kaçırıp eline zorla silah verebilirsiniz. Biz sadece yaşı 18 altındaki çocuklarımızı değil bütün çocuklarımızın bu ülkenin bütün evlatlarının savaş alanlarından uzak tutulması için vekil seçildiğimiz günden beri seferber olduk. Öcalan da bu çocukların çatışma alanlarından uzak tutulması gerektiğini defalarca söyledi. Son görüşmede de bunu teyit etti. Sorumluluğumuz biliyoruz. Bu anaların ve bütün annelerin acısını ve itirazını kalbimizde hissediyoruz. Tutarsız olan üstelik geri dönmemelerine yol açacak bir dil kuranlar bunu anlayamazlar. Bütün evlatlarımızın canı bizim canımızdır. Kendi evlatlarımızdan daha azizdir” ifadelerini kullandı.

163 KARAKOLU BU DEVLET NİYE YAPIYOR?

Demirtaş, Diyarbakır-Bingöl yolunun kapatılması ile ilgili bir soruya, “Bunların olmamasını bekleriz umut ederiz. Ama bir gün şu sorunun da sorulmasını isteriz. 1.5 yıldır ateşkes var. Başbakan dağları boşaltacak, gençleri indirecekti. 163 karakolu bu devlet niye yapıyor. Başbakan 163 yeni karakolun ihtiyaç olduğunu düşünüyorsa madem Doğu’da barış olacak ülkenin her tarafında yapsın. Sorulması gereken soru budur. Asıl sorulması gereken soru insanlar niye yolu kesiyor değil, niye bu devlet hala karakol yapıyor? Demek ki hükümetin dağdan indirme planı yok. Halk buna öfkeli, bu nedenle yollar kesiliyor. Yolu kesen karakola karşı duran halkın talebinin arkasındayız. En büyük güvenlik tedbiri bir yasa ile dağdakilerin indirilmesidir” diye yanıt verdi.

SENİN KAYMAKAMIN İKİ YIL PKK'NİN ELİNDE KALDI HANGİ YÖNTEMLE ALDIN?

Demirtaş Şöyle devam etti: “Başbakanın tehdit diliyle cevap vermek istemiyorum. Hangi yöntemin vardı da uygulamadın bu güne kadar. Senin kaymakamın iki yıl PKK’nin elinde kaldı hangi yöntemle aldın? Askerler polisler götürüldü, hangi yöntemle aldın? Diyalog ve barış yöntemi dışında bir yöntemi telaffuz etmemesi lazım.”

ÖNDER: SİZ KİMİ KAÇIRIP ELİNE ZORLA SİLAH VEREBLİRSİNİZ?

Sırrı Süreyya Önder ise kaçırılma kelimesini reddettiklerini belirterek, “Kim kaçırmış, niye kaçırmış? Aileler bile bu iddiada bulunmuyor. Siz savaşan bir yapıya kimi kaçırıp eline zorla silah verebilirsiniz. Biz sadece yaşı 18 altındaki çocuklarımızı değil bütün çocuklarımızın bu ülkenin bütün evlatlarının savaş alanlarından uzak tutulması için vekil seçildiğimiz günden beri seferber olduk. Öcalan da bu çocukların çatışma alanlarından uzak tutulması gerektiğini defalarca söyledi. Son görüşmede de bunu teyit etti. Sorumluluğumuz biliyoruz. Bu anaların ve bütün annelerin acısını ve itirazını kalbimizde hissediyoruz. Tutarsız olan üstelik geri dönmemelerine yol açacak bir dil kuranlar bunu anlayamazlar. Bütün evlatlarımızın canı bizim canımızdır. Kendi evlatlarımızdan daha azizdir” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum