Bahçeli: Cumhurbaşkanı rahatsız olmuş, kendi bilir

Bahçeli: Cumhurbaşkanı rahatsız olmuş, kendi bilir

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki: "Kavurmacı’yı müdafaa ederek AKP’ye fatura kesildiğini söylemek hem makul, hem meşru, hem de mantıki bir değerlendirme değildir."

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında ‘FETÖ’ ile mücadele konusunda yaptığı açıklamalardan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rahatsız olduğunu duyduğunu belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendi takdiri, kendi bileceği bir husustur. İnandığımızı söylemek ilkeli siyasetimizin gereğidir. Kavurmacı’yı müdafaa ederek AKP’ye fatura kesildiğini söylemek hem makul, hem meşru, hem de mantıki bir değerlendirme değildir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, grup toplantısında yaptığı ‘FETÖ’nün siyasi ayağına yönelik açıklamalarına tepki gösteren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve tartışmalara yanıt niteliğinde mesajlar paylaştı.

‘ANLAŞILAN ODUR Kİ, SAYIN CUMHURBAŞKANI RAHATSIZ OLMUŞ’

Twitter hesabından açıklama yapan Bahçeli, şu mesajları verdi:

BU RAHATSIZLIK ERDOĞAN’IN TAKDİRİDİR: Partimizin bu haftaki Meclis grup toplantısında FETÖ’nün siyasi ayağı hakkındaki yorum ve değerlendirmelerim ses getirmiş, yankı bulmuştur. Haklı bir şekilde FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine gidilmesi, bu kapsamdakilerin tespit ve teşhirinin yapılmasını istemiş, dilemiştim. Anlaşılan odur ki, Sayın Cumhurbaşkanı hiç beklemediğim, arzu ve tahmin etmediğim ölçüde grup konuşmamdaki bu sözlerden rahatsız olmuştur. Bu rahatsızlık Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendi takdiri, kendi bileceği bir husustur.

ÇAĞRIMIZ HÜKÜMETE YÖNELİK: İnandığımızı söylemek ilkeli siyasetimizin gereğidir. Sayın Erdoğan’ın, 24 Mayıs 2017’de Brüksel’e seyahati öncesinde üzücü ve üslup açısından sorunlu açıklamaları cevapsız kalmayacaktır. Bir defa bizim çağrı ve talebimiz hükümete yöneliktir. FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılması siyasi otoritenin başlıca vazifesidir.

VİCDANI YARALAMIŞTIR: Kavurmacı’yı müdafaa ederek AKP’ye fatura kesildiğini söylemek hem makul, hem meşru, hem de mantıki bir değerlendirme değildir. FETÖ’nün siyasi ayağı ile ilgili bugüne kadar hiçbir adım atılmaması milli vicdanı ziyadesiyle sarsmış ve yaralamıştır. Bu açıktır. Bu konuda en öncelikli görev hükümete düşmektedir. Emniyet, istihbarat ve yargıyı seferber edecek de hükümettir. Bu yalın gerçek ortadadır.

FETÖ İLE MÜCADELENİN ETKİNLİĞİNİ ZAYIFLATACAK: Hükümetin FETÖ’nün siyasi uzantıları konusunda inisiyatif almasını beklemek, konuyla ilgili milletimize tercüman olmak haklı bir duruştur. FETÖ’nün siyasi ayağı olmadığını söyleyerek, alt kademe bazı siyasi yöneticileri hedef almak da milli vicdanı tatmin etmeyecektir. Üstelik böyle bir yaklaşım FETÖ ile mücadelenin etkinliğini ve inandırıcılığını zayıflatıp yıpratacaktır. Buna da kimsenin hakkı yoktur.

İSPAT DEĞİL İCRAAT LAZIM: Sayın Erdoğan’ın, siyasi ayakla ilgili temizlik yapılmadığını iddia edenin, iddiasını ispatlaması gerektiğine vurgu yapması temelsizdir. Devleti yöneten bellidir. FETÖ’yle irtibat ve iltisakı olanların isim listesi hükümetin elindedir. İspat değil, icraatın konuşulması lazımdır. Sayın Erdoğan, cinayet ve ihanet çetesi FETÖ’yle mücadelede iyi niyet ve samimi gayretimizi halen görmüyorsa diyecek bir şey artık yoktur. ‘Kendi içindeki işleriyle uğraşsınlar, onları temizlesinler’ deniliyor. Şahsıma, FETÖ’cülerin isimlerini versinler ne yapacağımı görsünler. Haddimizi biliyoruz. Haysiyetli davranıp hakikatin peşinden koşuyoruz. Ama bunu herkesin yapmasını bekliyoruz. Peki, hakkımız değil mi?

KAVURMACI’YA DEĞİL, KAVRULAN ÜLKEYE BAKIN: Siyasette dürüstlük, adalet, erdem, ahlak kurallarını görmezden gelmek Türkiye’yi ateşe atmak, milleti yok saymaktır. Biz buna karşıyız. Sayın Cumhurbaşkanı, malumunuz, adalet ve hukuk herkese eşit uygulanmalıdır. Kavurmacı’yı bırakın, kavrulan ülkeye bakın. ‘İhanet içinde olan babamın oğlu da olsa gözünün yaşına bakmayacağız’ açıklamasının sonuna kadar ardında durulması tavizsiz temennimizdir.”

BAHÇELİ ERDOĞAN İTTİFAKI NE ZAMAN BAŞLADI?

Referandum öncesinden kurulan AK Parti ve MHP ilişkileri 7 Haziran 2015 seçimleri sonrasında ‘koalisyon’ tartışmalarıyla başladı. 7 Haziran seçimleri öncesinde MHP Lideri Bahçeli, dönemim başbakanı sonrasında cumhurbaşkanı olarak Tayyip Erdoğan’ı ağır dille eleştiriyordu. Bahçeli’nin eleştirilerinin başında ‘çözüm süreci’ geliyordu.

Ön görülen AK Parti-MHP koalisyonu, Bahçeli’nin eleştirileri nedeniyle yapılamadı. Erken seçim kararının ardından Erdoğan’ın ‘çözüm süreci buzdolabına kalktı’ sözleriyle Bahçeli ve Erdoğan arasında yakınlaşma başladı.

Bahçeli, çözüm süreci ve Suriye krizine ilişkin savunduğu politikaları uygulamaya başlayan AK Parti ile ittifak kurdu. 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İdam önüme gelirse onaylarım” sözlerine MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den destek geldi. Bahçeli yeni Anayasa görüşmelerine destek açıklaması yaptı.

Anayasa değişikliğine destek veren Bahçeli, partisinin grup toplantısı yaptığı açıklamada “Önümüzdeki günlerde Meclis’e gelecek. Bu görüşmelerde grup kararı olmaz. Benim bir tek oyum var. Meclis’te de evet diyeceğim, referandumda da evet diyeceğim”dedi.

Referandum sürecinde MHP ve AK Parti arasındaki ilişkiler, Irak Federal Kürdistan Başbakanı Barzani’nin ziyaretinin ardından gerildi. Barzani’nin Türkiye ziyaretinde, çekilen bayrağa tepki gösteren Bahçeli’nin ‘Atatürk Havalimanı’nda sözde Kürdistan bayrağı asılmıştır. Skandaldır, aymazlıktır, rezalettir’ açıklamasına hükümetten ‘iyi niyetli’ değil açıklaması geldi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.