Bağımlılık tedavisinde psikolojik desteğin önemi

Bağımlılık tedavisinde psikolojik desteğin önemi

Bağımlılığın tüm olumsuz etkileri zincirleme bir şekilde birbirlerini etkileyerek, sonuçları her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de, herkeste aynı noktada buluşuyor ve tek bir yola sokmaktadır. Buda ‘BAŞARISIZLIK’ yoludur.

‘Herkes kullanıyor, acaba ben de denesem ne olur’ düşüncesi oldukça yaygın ve bir o kadar da tehlikelidir. Gerek gençlerde gerek diğer yaş gruplarında görülen bu ve bu gibi söylemler bağımlılığın başlangıç aşamasında bulunmakta ve maalesef sonrasında kişi bağımlılıktan vazgeçememektedir.

Sonuçları kişiyi ve aileyi büyük ölçüde yaralayan ve yıpratan maddi ve manevi çöküşe sürükleyen kontrolsüz ve sık tekrarlanan işlere bağımlılık diyebiliriz. Bağımlılık birçok sorunu beraberinde getiriyor. Bağımlı olan kişi bağımlı olduğu maddenin zararını görmezden gelip ve ‘istersem bırakırım’ gibi cümlelerin arkasına sığınıyor. Kendisini bağımlı olduğu maddeye karşı engelleyemiyor, kendisine zarar verdiğini kabul etmiyor, çünkü keyif almaktadır. Tam da bu noktada başlıyor çıkılmaz durum. Keyif veren bir madde ya da uğraş pek çok kişi tarafından kolayca bırakılamaz.

İnsanların sosyal bir canlı olduğu gerçeğinden baktığımızda ve psikolojilerini de bilimsel olarak incelediğimiz zaman ruhsal yaşamlarını değişikliği uğratan kimyasalların veya bağımlılıkların her insan için farklı sonuçlar ortaya koyduğu görülmektedir. Bağımlılığa psikolojik açıdan baktığımızda ilk başlarda kişilere keyif vermekle birlikte zamanla ruhsal bozukluğa neden olmakta. İradenin kontrolden çıkmasına ve aklın çalışamaz duruma gelmesine sebep olmakta. Ruhsal bozukluk kişinin yaşamına ve davranışlarına yansıyarak öz bakımın azalmasına, sosyal yaşamdan geri çekilmeye işaret eder. Kişi başarısızlıklara sürüklenerek, gücünü iş ve okul hayatını tehlikeye atar.

Bağımlılığın tüm olumsuz etkileri zincirleme bir şekilde birbirlerini etkileyerek, sonuçları her ne kadar kişiden kişiye farklılık gösterse de, herkeste aynı noktada buluşuyor ve tek bir yola sokmaktadır. Buda ‘BAŞARISIZLIK’ yoludur. Kişinin sadece yaşamdaki başarısızlıkları değil aynı zamanda kaygı duymalarına, gereksiz tartışmalara, toplumsal sorunlara ve ani öfke patlamaları yaşamalarına yol açarak adli durumlarla karşılaşmalarına neden olmaktadır. Bağımlılık bir hastalıktır ve bu hastalık tedavi edilmediği sürece iyileşme görülmez.

Bağımlı kişiler genelde sorunlarıyla baş etme yöntemi olarak alkol ve madde kullanmaya başlarlar. Alkolün veya maddenin kendilerine iyi geldiğini, sıkıntılarını azalttığını düşünerek kullanmaya başlar ve devam ederler. Fakat kısa bir süre kendilerini iyi hissetmelerini sağlasa bile bir süre sonra bu etki geçer ve kişinin problemlerine bir problem daha eklenir. Bu kısır döngü böylece kendisini tekrar eder durur. Tedavi de bu döngünün kırılması gerekir. Kişiye yaşadığı ya da yaşayabileceği olası problemler hakkında bilgilendirme yapılır ve bu döngü anlatılır. Bağımlılık düzelir ama tamamen iyileşmez. Psikolojik destek bu süreçte önemlidir. Kişinin hayatında değişiklikler yapması gerekli, arkadaş ortamlarından uzaklaşmaları ve çevrelerini değiştirmeleri gibi hatırlatıcılardan kaçınmaları gerekir. Tedavide psikolojik destek, kişinin yaşamını yeniden düzenlemesi sürecinde de önemli olacaktır. Alışkanlıklardan kurtulmak ve yerine yenilerini edinmek zordur.

UZM. PSİKOLOG ÇİÇEK GÜNEÇ AKA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.