Almanya'yı göçmenler ayakta tutacak

Almanya'yı göçmenler ayakta tutacak

Avrupa Birliği (AB)‘nin en büyük ülkesi Almanya artık neredeyse sadece göçmenler ile nüfus dengesini koruyabiliyor. Yaşlı nüfusu her geçen gün artan ülkede, yeni doğumlar ölümlerden daha az ve göçmenler olmazsa ülke nüfusu önümüzdeki 40-50 yılda 65 milyon

Sanayileşme ve şehirleşmeyle birlikte Alman toplumunda ailelerin daha az çocuk yapması ile nüfus dengesi son 65 yıldır neredeyse sadece eski Almanya topraklarından gelen Almanlar ve ya diğer göçmenler sayesinde sağlanıyor. Ülkede doğal nüfus artışı ise daha çok göçmenlerin yoğun olduğu büyük şehirler ile bazı muhafazakar bölgelerde mümkün.

Alman federal ve eyalet dairelerinin verilerine göre, ülkenin genelinde doğum yoluyla nüfus artışı mümkün değil. 2012 yılında 870 bin kişinin yaşamını yitirdiği Almanya’da sadece 674 bin yeni doğum kayıtlara geçti. Bu da tek başına nüfusun binde 2,4 oranında gerilediğini gösteriyor.

402 İDARİ BÖLGEDEN SADECE 36’SINDA DOĞAL ARTIŞ

Almanya’da Türkiye’deki ilçe statüsüne yakın olan toplam 402 idari bölge (Landkreis) bulunuyor. Kimisi sadece şehirlerden oluşan bu bölgelerin sadece 36’sında yeni doğumlar ölümlerden fazla oldu. Doğumların ölümlerden fazla olduğu yerlerin başında ise Münih, Frankfurt, Berlin, Hamburg gibi ülkenin en büyük kentleri ile muhafazakar kimliği ile bilinen Bavyera ve kuzeybatı Almanya’daki Cloppenburg ve Vechta ‘Kreis’leri geliyor.

Bu şehir ve idari bölgeler yıllardan bu yana doğum oranlarının yüksek olduğu yerler olarak biliniyor. Ancak doğum oranlarının yüksekliği özellikle büyük kentlerde Almanlara oranla daha fazla çocuk yapan göçmen nüfusunun yoğunluğundan kaynaklanıyor.

Ülkede doğum oranlarının ölümlere oranla en yüksek olduğu kent Münih. Bu kentte 2012 yılında doğumlar ölümlere oranla yüzde 3,43 daha fazlaydı. Frankfurt’ta ise bu oran artı binde 2,74, Vechta idari bölgesinde ise binde 2,04 oldu.

BİNDE 9 DÜŞÜŞ İLE REKOR OSTRODE AM HARZ’DA

Almanya’da Hristiyan Demokrat Parti (CDU)’lu Başbakan Angela Merkel’in son yıllarda çocuk yardımını arttıran politikalarına rağmen halen ölümlerin yeni doğumlardan fazla olması dikkat çekiyor. Ülkede doğumların ölümlere oranla düşük olduğu yer ise Niedersachsen eyaletindeki Ostrode am Harz idari bölgesinde kaydedildi. Burada 2012 yılında doğum oranları ölümlere oranla binde 9 daha az idi. Bavyera’daki Wunsiedel Fichtergebirge bölgesinde ise bu düşüş eksi binde 8,96 olarak kayıtlara geçti.

Ülkedeki doğal nüfus artışındaki gerileme özellikle Thüringen, Sachsen-Anhalt gibi doğu eyaletlerinde daha fazla dikkat çekiyor. Buralarda neredeyse her iki idari bölgenin birindeki doğal nüfus azalması ülke ortalaması olan binde 2,4’ün üzerinde seyrediyor.

GÖÇMENLER SAYESİNDE ARTIŞ REKORU LEİPZİG KENTİNİN

Almanya’daki nüfus ancak göç sayesinde dengelenebiliyor. Almanya’ya sadece geçtiğimiz yıl 1 milyon 226 bin kişi (Alman ve ya göçmen) gelirken, 789 bin kişi ise ülkeyi terketmişti. Bu da 437 bin artı göçmen anlamına geliyor.

Doğu Almanya’nın Leipzig kenti binde 20 artış ile nüfusun göç sayesinde en yüksek oranda arttığı kent oldu.

Almanya’da mevcut nüfusun beşte birinin ya yabancı kökenli ya da ailesinden birinin yabancı kökenli olduğu tahmin ediliyor.

19’UNCU YÜZYILDA DOĞAL, GEÇEN YÜZYILDA İSE GÖÇ İLE ARTTI

19’uncu yüzyıldan itibaren nüfusu hızlı bir biçimde artan Almanya’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı bir nüfus artışı dikkat çekerken, 2000 yılından bu yana artan göçmen nüfusuna rağmen nüfus geriliyor.

Der Spiegel tarafından yayınlanan bir grafikte, sadece bugünkü topraklarında görülen nüfus değişiklikleri ele alınmış. Buna göre, bugünkü Almanya sınırları içerisinde 1855 yılında 25,6 milyon kişi yaşarken, Birinci Dünya Savaşı’ndan önce 1910 yılında 49,6 milyon, İkinci Dünya Savaşı’nın başladığı 1939 yılında ise 59,5 milyon kişi yaşıyordu.

Her iki savaşı da kaybeden Almanya’da, milyonlarca kişinin savaşlarda hayatını kaybetmesine rağmen, diğer devletlere bırakmak zorunda kaldığı bölgelerden yoğun göç yaşandı. Almanya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrasında Polonya, Çekoslavakya ve Rusya’ya bırakmak zorunda kaldığı bölgelerden 13 ila 15 milyon arasında Alman, ülkenin bugünkü topraklarına sürgün edildi. Böylelikle ülke nüfusu 1950’de 69 milyona kadar ulaştı.

50’li ve 60’lı yıllardan itibaren işgücü açığı nedeniyle yapılan işçi alımı ve Rusya başta olmak üzere Doğu Avrupa ve Asya’daki ülkelerden gelen Alman kökenlilerin de gelmesiyle nüfus giderek artış gösterdi. 2001 yılında özellikle göçmenlerin de etkisiyle nüfusu 82,1 milyona ulaşan Almanya’da nüfus daha sonra düşüşe geçti. 2012 yılında 80,5 milyon olan Almanya nüfusu, özellikle Avrupa Birliği üyesi Polonya, Bulgaristan, Macaristan ve Romanya ile İtalya ve Yunanistan’dan gelen göç sayesinde 80,8 milyona yükseldi.

YAŞLI NÜFUS GİDEREK ARTIYOR

Almanya’nın halen en büyük sorunu ise nüfusunun ciddi bir kısmının yaşlanmış olması. Federal İstatistik Dairesi (Destatis) verilerine göre, 2008 yılında Almanya’da ilk emeklilik yaşı olan 65 yaş ve üstü nüfusun toplama oranı yüzde 16,8 idi. Aynı dönemde 0-20 yaş arasında olan nüfusun toplama oranı ise sadece yüzde 15,6’da kaldı.

Destatis tahminlerine göre, Almanya nüfusu tüm göçlere rağmen 80 milyon civarında olacak. 2020 yılında 65 yaş üstü grubun oranı toplama oranla yüzde 19,2’ye yükselecek, 0-20 yaş grubu ise yüzde 13,6’ya gerileyecek.

Destatis’in aynı tahminine göre, Almanya nüfusu 65 milyona gerilemesi ihtimali var. Bu durumda 65 yaş üstü nüfus yüzde 22’ye, 0-20 yaş arası grup ise yüzde 10’a kadar gerileyecek. ANF

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.