Almanya mültecileri fişliyor mu?

Almanya mültecileri fişliyor mu?

Almanya’nın tanınmış gazetecilerinden Ursula Rüssmann, ülkesinin son günlerdeki göçmen ve mülteci politikası ile insan hakları standartlarını ve Avrupa Birliği (AB) hukukunu hiçe saydığını söyledi. Rüssmann, ülkeye sığınan ve zor durumdaki binlerce insanı

Ursula Rüssmann’ın Frankfurter Rundschau gazetesinde yer alan haberinde, şiddet, terör ve savaşların hakim olduğu ülkelerdeki iç göçler nedeniyle 33 milyon insanın kendi ülkesinde mülteci olduğu, dünya genelinde ise toplamda 70 milyon insanın topraklarını terkederek, başka bölge ve ya ülkelere göç ettiği hatırlatıldı. Ursula Rüssmann tarafından kaleme alınan yorum haberde, on milyonlarca insanın yerlerinden edilmiş olmasına rağmen, geçtiğimiz yıl ekonomik açıdan oldukça iyi durumda olan Almanya’ya gelen mültecilerin sayısının sadece 130 bin olduğu hatırlatıldı.

Frankfurter Rundschau’daki yazısında Rüssmann, bu sayının dünya genelindeki toplam mülteci sayısı ile kıyaslandığında 80 milyonluk Almanya için hiç de çok olmadığının ve 1990’lı yıllarda ülkesinin daha fazla mülteciyi ağırladığının altını çiziyor.

MÜLTECİLİK HAKKI BİR SUÇMUŞ GİBİ İSTİSMAR EDİLİYOR

Ursula Rüssmann yazısında, Almanya’da başta Hristiyan demokrat-sosyal demokrat koalisyon hükümetinin (CDU-SPD), sosyal devlet imkanlarının ve mültecilik hakkının istismar ediliği propagandasının ‘skandal’ olduğuna vurgu yaptı. İç siyasi kaygılarla mültecilerin bu tür propagandalara alet edilmesini eleştiren Alman gazeteci, “En kötü durumda kapımızı çalan insanlardan bahsediyoruz. Tıpkı bizler gibi, takibe karşı koruma, adil bir yargılama, insana yakışır bir yaşam ve çocukları için eğitim isteyen insanlar” diyerek, tepkisini dile getirdi.

Almanya’daki koalisyon hükümetinin ülkeye gelen göçmenlere (sınırlandırılmış) haklar verdiğini ve diğerlerini ise kabul etmemeye yönelik bir politika izlediğini belirten Ursula Rüssmann, bunun insanı dışlayan bir anlayış olduğunun altını çizdi.

Hükümetin göçmen politikasındaki tek pozitif noktanın ülkede doğan çocuklara çifte vatandaşlık hakkı verilmesi olduğunu söyleyen Rüssmann, bunun koalisyon sözleşmesinde yer alan ‘Hoşgörü ve tanıma kültürünü güçlendirme’ adına atılan yegane adım olmasını da eleştirdi.

AB YASALARI ÇİĞNENİYOR

FR yazarı, Alman hükümetinin geçtiğimiz ay Bosna-Hersek, Sırbistan ve Makedonya’yı tümüyle ‘güvenli’ ülkeler listesine almasının da bu ülkelerde ayrımcılığa uğrayan ve Almanya’ya sığınan Romanların durumunu zorlaştırdığını ve Avrupa Birliği (AB) yasalarını çiğnediğine dikkat çekti. Rüssmann, “Koalisyon, bu ülkelerden gelen insanları toplu olarak ‘takip edilmeyenler’ kategorisine aldı. Öyle ki, ‘takibi’ sadece ‘siyasi takip’ olarak ele alıp, genellikle Romanların maruz kaldığı var olan tehlikeler hiç olmamış gibi yapıyor. Bu, AB yasalarını da çiğneyen bir hile” dedi.

NEDENLERİ SORGULANMADAN ALMANYA’YA SIĞINMAK SUÇ OLACAK

FR yazarı, CDU’lu İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’in mültecileri, ‘başka bir AB ülkesinden geçmiş olma’, ‘illegal yollardan Almanya’ya girme’ ve ya ‘sahte belgelerle iltica etme’ durumlarında hızlıca sınırdışı etmeyi öngören reform tasarısına da sert eleştiriler getiriyor. Ursula Rüssmann, konuyla ilgili devamla, “Almanya’ya sığınmak, mültecinin ülkesinden kaçış nedenleri sorgulanmadan bir suç olarak görülecek” diyerek, de Maiziere’in mülteci politikasının olası sonuçlarına gönderme yaptı.

DOĞRU OLAN YASA TASARISININ GERİ ÇEKİLMESİ

İçişleri Bakanı’nın mülteci yasalarına ilişkin reform planının iktidar ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) tarafından henüz kabul edilmemesinin olumlu olduğuna değinen Alman gazeteci, bunun ise tasarıyı sadece hafifleteceğini kaydetti. Rüssmann, “Doğru olan, mülteci yasalarının son yıllardaki en katılaştırılmış hali olan yasa tasarısının tümüyle geri çekilmesidir” uyarısında bulundu.

HEDEF AP SEÇİMLERİ: TOPLUM YABANCI DÜŞMANLIĞINA SÜRÜKLENİYOR

CDU’lu İçişleri Bakanı’nın hedefinin önümüzdeki hafta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleriyle bağlantılı olduğunun altını çizen Ursula Rüssmann, mültecileri hedefine oturtan politikaların sonuçlarının kalıcı olacağı olacağı uyarısını da yaptı. Rüssmann, göç üzerinden yürütülen tartışmaların orta sınıfta yabancılara yönelik korku ve düşmanlıkların önünü açacağının da altını çizdi. ANF

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.