Aksi kanıtlanana dek her güçlü erkek tacizci midir?

Aksi kanıtlanana dek her güçlü erkek tacizci midir?

Bir cis erkeğin elinde ün, para ve güç olduğunda hiçbir kadını taciz etmemiş, ayrıcalığını kötüye kullanmamış olduğunu düşünmek gerçekçi mi? Kadınlar için değil. Bizi şaşırtan aksini varsaymak olurdu.

BURÇİN TETİK YAZDI:

Hollywood yapımcısı Harvey Weinstein’ın on yıllardır bilinen ve buna rağmen açıkça telaffuz edilmeyen cinsel saldırılarının ortaya dökülmesiyle, başka ünlü erkekler tarafından taciz edilen çoğunluğu kadın pek çok cinsel şiddetten hayatta kalan kişi kendi hikâyelerini anlatmaya ve failleri isimlendirmeye başladılar. Weinstein’ın tacizlerinin neden yıllarca kulaktan kulağa yayılsa da açıkça dillendirilmediğini, kadınların kimi zaman nasıl parayla susturulup kimi zaman sadece kariyerlerini kaybetme korkusundan kendiliklerinden sustuklarını Gülay Bor yazısında çok güzel açıklıyor.

Özellikle Bill Cosby’nin tecavüzlerinin ortaya çıkışından beri, film ve sahne dünyasında daha çok gündeme gelen cinsel taciz vakaları, Weinstein haberlerinden sonra bir domino etkisi yaratmış oldu. Aralarında ünlü moda fotoğrafçısı Terry Richardson, yapımcı Brett Ratner, E! News yazarı Ken Baker, aktör Kevin Spacey ve son olarak komedyen Louis C.K’in de bulunduğu birçok ünlü erkek, haklarındaki taciz iddiaları yüzünden çalıştıkları kanallarla ilişiklerinin kesilmesi ya da projelerinin iptali gibi ciddi yaptırımlarla ilk kez karşılaştılar.

Louis C.K’nın meslektaşı kadınları taciz ettiği komedi çevrelerinde çoktandır konuşulan bir gerçek olmasına karşın, tıpkı Weinstein olaylarında olduğu gibi, hiçbir kadın ismini vererek C.K’nın yaptıklarını anlatamamıştı. Komedyenin şov dünyasındaki yeri ve arkadaşlarını korumaya fazlasıyla gönüllü diğer tanınmış erkekler yüzünden, stand-up dünyasında yerleri zaten sallantıda olan kadınlar bu konuda konuşamadı, birçoğu konuşabilecek kadar yer ve isim sahibi bile olamadılar. Daha önce C.K ile çalışmış olan açık lezbiyen kimlikli komedyen Tig Notaro, aslında birkaç kez C.K’ya artık tacizleri konusunda konuşması için çağrı yapmış, ancak C.K, Notaro’nun çağrısına daha geçtiğimiz Eylül ayında “Bunlar sadece dedikodu” diyerekyanıt vermişti.

Weinstein’ın cinsel saldırıları bu kadar gündeme oturmasaydı, Louis C.K önünde penisini çıkarıp mastürbasyon yaptığı onlarca kadını hâlâ yalancılıkla suçlayacak, hatta bunu dile getirmesine gerek bile kalmadan meslektaşı erkekler yıllardır yaptıkları gibi kendisini “iyi bir insan” olarak tanımlamaya devam edecekti. Beş farklı kadının ilk kez açıkça komedyenin tacizlerini anlattıkları The New York Times yazısından sonra her ne hikmetse C.K daha iki ay önce “dedikodu” olarak nitelendirdiği iddiaları kabul ederek özür diledi.

Ünlü, zengin ve mesleğinde tanınmış bir komedyenin pek çok kişinin kariyerini nasıl etkilediğini ve isterse başlamadan bitirebileceğini hayal etmek güç değil. Keza, Nicole Silverberg ve Jen Kirkman gibi komedi yazarları, daha önce C.K hakkında konuşmalarının muhtelif kişilerce engellendiğini anlattılar. Louis C.K’in tacizlerinin ortaya çıkışıyla iptal edilen animasyon projesinde bir trans karakteri seslendirecek olan HerStory’nin yapımcısı trans oyuncu Jen Richards, Twitter hesabında bu eylemlerin pek çok kişiyi etkilediğini yazarak aslında tek bir erkeğin eyleminin sonucunu, yine pek çok kadının farklı şekillerde çektiğine işaret etmiş oldu.

Bu esnada Türkiye’de Louis’den çok Louisciler, komedyenin yaptıklarının nasıl da “taciz sayılamayacağını” açıklamak için birbiriyle yarıştılar. Komedyen tacizleri doğrulayıp bir özür yayınladığında dahi, Twitter ve ekşisözlük’te “Ama sadece penisini çıkarmış”, “Her birine sürtünenin dizisini yayından kaldıracaksak dizi kalmaz” diye savunulmaya devam etti. Louis C.K yaptığı tacizleri kabul edip özür dilerken, Türkiyeli internet kullanıcılarına taciz beğendiremedi.

Elbette Türkiyeli ünlü erkekler de en az ABD’li erkekler kadar ellerindeki gücü kadınları istismar etmek için kötüye kullanıyor. Tanınmış gazeteci, aktör, yönetmen erkeklerin tacizci olduklarını düşünmek hiç de öyle şaşırtıcı değil, aksine hava gibi, su gibi doğal neredeyse. Yakınlarda feminist fısıltı ağlarından genç bir kadını taciz ettiğini duyduğum ünlü bir gazeteci erkeğin “dedikodusu”nu arkadaşıma ilettiğimde, “E yapar, erkek sonuçta” cevabını aldım. Bir cis erkeğin elinde ün, para ve güç olduğunda hiçbir kadını taciz etmemiş, ayrıcalığını kötüye kullanmamış olduğunu düşünmek gerçekçi mi? Feministler ve kadınlar için değil. Bizi şaşırtan aksini varsaymak olurdu, zira iktidar sahibi olmak tam da böyle bir şey. Öğretilen ve yüceltilen erkeklik, para ve şöhret gibi ekstra ayrıcalıklarla birleşince, ortaya bu tablo çıkıyor. Haberleşebilenler, buzdağının görünen kısmı sadece.

Başıma bir iş gelmeyecekse, aksi kanıtlanana dek elinde bir tür güç barındıran her erkek tacizcidir desek, çok mu yanlış olur?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.